Ankaragücü'nde "Bent Ahlat dönemi" başlayalı yaklaşık 20 gün geride kaldı. Tüm gelişmeleri büyük bir temkin, dikkat ve ihtiyatla takip ediyoruz. San-lacivertli kulüpte gözle görülür bir hareketlilik yaşanıyor. Başkan Ahlat, 18 Kasım 2011 tarihinden itibaren göreve gelen veya "getirilen" başkanlar gibi camiaya birlik ve beraberlik mesajları gönderiyor. Şehrin kaderinde rol alan etkin ve yetkin kişilerine, Ankaragücu nün bu hale gelmesine seyirci kaldıkları için sitemlerini iletiyor. Ankaragücü'nü bu hale düşürenlerden hesap soracağını, kulübüne üye olmak isteyen herkesin üye olabileceğini deklare ediyor. Bayram dönüşü Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile yüz yüze görüşmenin hazırlığını yapıyor.
Ankaragücu nü, "Camianın içinden gelen, formasını terleten teknik adamlar çalıştırmalı" diyerek Yılmaz Özlem-Taner Öcal ikilisine A Takımı emanet etti. Aynı felsefe ile altyapı kadrosunda da büyük değişiklere gitti. Bu hafta içinde biz basın mensuplarına çok önemli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar içinde hiç kuşkusuz en önemlisi transfer yasağıyla ilgili olandı. Ankaragücu nün çiçeği burnunda Başkanı, transfer yasağının yüzde 98'nin kaldırıldığı yolunda çok büyük mesafe kat edildiğini duyurdu.
Eğer bu gerçekse bu yönetim çok büyük iş başarmış demektir. Çünkü yeni sezon öncesi Ankaragücu nün önündeki en büyük engel transfer yasağıydı.
TEHLİKE VAR
Bu sorun aşılmazsa takım lige katılamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.
Bu problemin yüzde 98'ni halleden bir yönetim artık geriye kalan küçük pürüzü de çözer. Bu şartlarda eğer Ankaragücü yeni adı PTT 1. Lig olan ligde mücadeleye başlarsa, ben Bent Ahlat ve yönetimini ellerim kızarıncaya kadar alkışlayacağım.
Büyük bir iş başarmış olacaklar. Birileri yıllarca Ankaragücü'nün sırtından şan, şöhret, para kazanıp da bu zor günlerde saklanacak delik anyorsa bize de Bent Ahlat ve yönetimine, "bravo" demek düşer. Bent Ahlat'ı büyük bir dikkatle takip ediyorum.
Çok güzel konuşuyor. Doğru da konuşuyor. önemli mesajlar da veriyor. Israrla her başkana yakıştırılan, birilerinin adamı olmadığının altını çiziyor. Çok heyecanlı ve hararetli konuşuyor.
Çok büyük paralarının olmadığının altını çiziyor. Kimse, onlardan 100 milyon borcu ödemesini beklemiyor. Ama bu yönetim en azından 1 Ağustos 2012 tarihinden sonra tahakkuk eden personel, futbolcu teknik adam paralarını ödemeli. İşe buradan başlarsa doğru yapar. Hatta bayram önce bir maaş da ikramiye vermeli. Çünkü bu insanlar perişan oldu. Onlann ne çektiğini bir Allah biliyor bir de biz biliyoruz. Bu kulübün mutfağına taraftarlar tarafından erzak taşınmamak. Doğalgazı, elektriği, suyu, telefonu, interneti kesilmemeli. Yılmaz özlem ve Taner öcal'a emanet ettiğiniz körpecik yürekler evlerine birazcık ta para götürmeli. Takımada 4-5 transfer yapın gerisini düşünmeyin. Bunu yapamasanız size kimse güvenmez ve inanmaz, önce Ankaragücü, güven sorunu ortan kaldırmalı. Çünkü bugüne kadar Ankaragücü üzerinden çok, soygun, talan ve vurgun yapıldı. Artık bu camianın Sami Altunyuva, Haluk Ilıcan ve llyas Ertan Sümer yaşattıklarına kimsenin tahammülü kalmadı.
Herkes sözlerinin arkasında durmalı. Bu da böyle biline.
ALİ ÖCAL - SABAH ANKARA
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.