Kadıköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun küçük olması nedeniyle Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Hasan Cem Çiçek ve Bilal Yakışan'ın yanı sıra tutuksuz yargılanan 5 sanık ve avukatları ile 18 müşteki polis katıldı.
Fenerbahçe yöneticileri Şekip Mosturoğlu ve Yasemin Merçil de duruşmayı izledi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Yakışan, olay günü Kadıköy'de yeğeni Mustafa Yakışan ile birlikte olduğunu ama stada gitmediğini savunarak, ''İkimiz de alkollüydük. Mustafa'yı bir ara kaybettim. Daha sonra sırt üstü yattığını gördüm. Yeğenim polislere taş atmadı. Polisler yeğenime vuruyorlardı. Ben de vurmamalarını söyledim. Beni de alıp karakola götürdüler. Suçlamaları kabul etmiyorum. Bulunduğum yer Kadıköy rıhtım bölgesi olup, benzin istasyonunun nerede olduğunu bilmiyorum. Oraya gitmedim ve olaylara karışmadım'' diye konuştu.
Tutuklu sanık Çiçek de olay tarihinde stadın çevresinde alkol aldığını belirterek, ''Maç bittikten sonra stadın az ilerisinde bulunan benzinliğin yanındaki bölüme doğru polisin, şahıslara karşı biber gazı kullanmasından dolayı oradakiler gidince ben de gitmek zorunda kaldım. Ben önce polisin içindeydim. Sonra cami avlusunda dururken polisin, ismini daha sonra Batuhan olarak öğrendiğim kişiyi dövdüğünü gördüm. Ona acıyarak, polislere 'Yapmayın, bırakın gitsin' dedim. Bunun üzerine polisler beni alıp götürdüler. Benzin istasyonundaki olayları görmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum'' ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık Deniz Çelik ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde asistan doktor olarak çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Fenerbahçe taraftarı değilim. Babam Fenerbahçe taraftarı. Arabamızı Acıbadem'e park edip, babamla Caddebostan'daki barlar sokağına giderek maçı burada izledik. Maçın ardından çıkan olayların yatışmasını bir süre restoranda bekledik. Daha sonra aracımıza gitmek için yaya olarak yola çıktık. Benzin istasyonuna geldiğimizde polis araçlarına zarar verildiğini gördük. Güvenli olsun diye polisin açtığı güvenlik kulvarından geçerken gözaltına alındım. Beni alırken başkalarını almadılar. Babam benden 3-4 metre kadar öndeydi. İstasyondaki bir odaya koydular. Gözaltına alındım ama olaylara karışmadım. Suçsuzum.''
Müşteki polislerden Başkomiser Engin Keskin, maç günü Kızıltoprak'ta konuşlandırılan 50 kişilik polis ekibinin sorumlusu olduğunu belirterek, Kızıltoprak'taki gözaltıların kendisinin gözetiminde yapıldığını söyledi.
Stadın çevresindeki olayları görmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Keskin, şöyle devam etti:
''Maç bitiminde Kızıltoprak yönüne doğru yoğun bir kalabalık gelmeye başladı. Koyu bir Fenerbahçe taraftarıyım. Stat içinde gazdan etkilenen kişileri benzin istasyonuna alarak yüzlerini yıkamalarını sağladım. Bir süre sonra taraftarın bize karşı sitemleri başladı. 'Niye gaz kullanıyorsunuz, biz size ne yaptık?' dediler. Bulunduğumuz yerde çevik kuvvet yoktu. Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) bulunuyordu. Daha sonra taraftarla polis karşı karşıya gelmesin diye personeli benzin istasyonunun iç tarafına aldım. Önce gruptan bize şişe atıldı. Daha sonra orada 5-6 bin kişilik grup oluştu. Bize şişe, taş, sopa ve meşaleler atıldı.''
Keskin, bunun üzerine TOMA aracından su sıkılması emrini verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Saldırılar daha da arttı. Çoğunluğu muhtemelen alkollüydü. Polis araçlarına fiziki temas ettiler. Atılan meşaleler benzin istasyonunu tehdit etmeye başladı. Olaydan daha sonra vefat eden benzin istasyonunun müdürü Selçuk Narin'e, çıkabilecek yangını engellemek için istasyonun şalterini indirttim. Olay daha da büyüyünce Çevik Kuvvet'ten destek istedik. Bu sırada istasyonun tuvaletinde mahsur kalan bir başkomiser ve bazı polis memurlarını kurtarmak için havaya ateş açtık. O sırada ifadesinde doktor olduğunu söyleyen şahsın, bize ve TOMA aracına doğru taş attığını gördüm. Şahıs TOMA aracına tekme attı ve yere düştü. Ayağa kalkarak anlaşılmaz bir şekilde TOMA aracına kafa atarak tekrar yere düştü. Aracı kullanan arkadaşın o şahsı görme şansı yoktu. Ben koşarak aracın sürücüsüne 'dur' diye emir verdim. Amacım şahsı gözaltına almak değil, onu kurtarmaktı. Bizzat onu aracın önünden ben aldım.''
Keskin, ayrıca poşulu bir şahsı gördüğünü, ancak bu kişinin tutuksuz yargılanan Atakan Tan olup olmadığını söyleyemeyeceğini ifade ederek, olaylar sırasında sırtına büyük bir kaya parçası geldiğini ve rapor aldığını, yanında patlayan şişeden dolayı bir süre duyma zorluğu çektiğini ve şikayetçi olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık avukatları, haklarında tutuklamayı gerektirecek bir delil olmayan müvekkillerinin görevli memurlara saldırıda bulunmadıklarını ve polis araçlarına zarar vermediklerini savunarak, tahliyelerini talep etti.
Hakim, suçun vasıf ve mahiyeti, tutukluluk süresi, delilleri karartma ihtimali olmaması nedeniyle tutuklu sanıklar Hasan Cem Çiçek ve Bilal Yakışan'ın tahliyesine karar verdi.
-Taraftarlardan sanıklara destek-
Bu arada, sanıklara destek olmak amacıyla duruşma öncesi adliye önünde toplanan bir grup Fenerbahçe taraftarı, ''Adalet'' ve ''Sevdamıza Kelepçe Vurulmaz'' yazılı pankartlar açarak, sloganlar attı.
Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 10 sanığın ''görev yapan polise görevi yaptırmamak için direnmek'' ve ''kamu malına zarar vermek'' suçlarından 6 aydan 10,5 yıla kadar değişen hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.