“Teknik direktörlükte koyduğum hedeflere ulaştıktan sonra bir gün mutlaka Ankaragücü’ne Başkan olarak geri döneceğim.”
“Ankaragücü’nü bu hale getirenlerin içlerinde azıcık Ankara ve Ankaragücü sevgisi kaldıysa kulüple ilişkilerini kessinler.”
“Ben ömrüm Ankaragücü kulübünde geçti. Ben gemimi terk etmedim, işlerine gelmediği için gemiden aşağıya itildim.”
“Bana ahlaksızca bir iş yaptıramazlar. Değil bunu yapmak, böyle ahlaksız bir teklifi bana sorabilecek bir yönetici hayata gelmemiştir.”
ANKARAGÜCÜ eski Teknik Direktörü Hakan Kutlu, son dönemde yaşananlara ilişkin değerlendirmeler yaptı ve yönetimin kendisine ilişkin açıklamasına Hürriyet Ankara’da cevap verdi.
Taraftarın taktığı isimle “Ulubatlı Hakan” kendisine yönelttiğimiz 12 soruya net cevaplar verdi.
Kendisinin Ankaragücü’nü terketmediğini aksine “Gemiden aşağı itildiğini” dile getiren Kutlu, bu sürecin birkaç ay önce seslendirdiği, “Ankaragücü’nün son 15 yılı araştırılsın” söylemiyle başladığını ve bu dönemde tüm ilişkilerinin ilginç bir hale geldiğini ifade etti.
Hakan Kutlu, bugün veda etmek zorunda bırakıldığı Ankaragücü’ne bir gün mutlaka Kulüp Başkanı sıfatıyla geri döneceğini de iddia etti.
İşte Hürriyet Ankara’nın soruları ve de Hakan Kutlu’nun cevapları:
*Neden böyle bir şey yaptın? Kafana takılan, içini bulandıran bir şey mi oldu?
Aslında herşey, bir süre önce “Ankaragücü’nün son 15 yılı araştırılsın” şeklindeki demecimden sonra oldu. Bu açıklamadan sonra bazı kesimlerin hedefi haline geldim. Ve bu süreç, bence o çok önemli ve gerekli açıklamayla başladı. Sonra bugünlere geldik. Herkesin bilmesi gereken, olayın çıkış noktası, benim “Geçmişin araştırılması talebimdir.”
Ben Kulübüme yük olmamak için sözleşmem gereği, hak ettiğim 600 bin TL yerine 100 bin TL’ye razı olduğumu ve kalanı için kulübü ibra edeceğimi söyledim ve bu konuda anlaştık. Konuşmamızda mevcut mukavelemin fesihi, hiç konuşulmadı; gündeme bile gelmedi. Ancak bana “ibraname” diye getirilen ve imzalamam istenilen evrak, daha 2 yıl süresi bulunan sözleşmemin fesihnamesi çıktı. Konuşmamızda fesih olmamasına rağmen notere fesih işlemini yapmaya gittim. Bu işlemi yaptıracağım sırada kulüp yoneticilerinin, “fesih işlemini bitir, evrakları hemen kulübe teslim et. Ondan sonra parayı hesabına geçeceğiz” demesi üzerine, yaptığım bunca fedarkarlığa rağmen bana güvenilmemesi ve arkamdan bir takım oyunların çevrildiğini hissetiğim için fesih işlemini yapmadan noterden ayrıldım.
Ayrıca benim imzalamam istenilen fesih ve ibra evrakında yazılı bulunan “Sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarımızı aldığımızı ve söz konusu sözleşmeyle ilgili senetli senetsiz hiç bir hak ve alacağımızın 03.07.2012 tarihi itibari ile kalmadığı” ibaresi, kafa karıştırıcı idi.
* Görev yaptığın dönemde, sen birilerini eleştiriyor, ‘para istedi, haciz koydu’ diyordun. Gelinen noktada senin yaptığın onlarınkilerle aynı olmuyor mu?
Ben kulübüme icra işlemi yapmadım. Bu olaylardan sonra alacaklarımla ilgili ihtarname gönderdim ve görevimin başında kalacağımı kamuoyu ile paylaştım. Benzer işlemleri, takım kaptanı Aydın Toscalı’da yapmış ancak ihtarname sonunda para ödenmemesine rağmen, aslanlar gibi formasını terletmeye devam etmiştir. Bende aynı işlemi yapacak iken, yönetim kurulunun ‘Hakan Kutlu’suz toplanıyoruz’ açıklamasından sonra, görevime devam etme imkanım kalmamıştır.
* İhtarname ile 2 buçuk yıllık paranı istediğin konuşuldu. Ankaragücü’nden ne talep ettin?
Kulübe çektiğim ihtarnamede talebim açıkca ortadadır. İhtarname ile sadece görev yaptığım dönem için oluşan yasal alacaklarımı talep ettim.
* Yönetim açıklamasında “Kaptan, batmakta olan geminin bir deliğini kapatmak yerine, yeni bir delik daha açarak gemisini terk etmiştir” diyor. Peki sen ne diyorsun?
Gerek futbolculuk gerek antrenörlük hayatımda ben ve takım arkadaşlarımın yapmış fedekarlıklar, halen büyük Ankaragücü taraftarının hatırındadır. Bu yıl takımın başında kaldığım 7 ay boyunca takındığım tutum ve davranışla Ankaragücü taraftarlarının ve tüm kamuoyunun takdirini kazandım.
Ankaragücü Yönetim Kurulu imzası ile yapılan açıklamaların, ben ve kamuoyu tarafından cidiye alınmadığını hepimiz biliyoruz.
Ayrıca ben gemimi terk etmedim, işlerine gelmediği için gemiden aşağıya itildim.
Ahlaksız teklif yapamazlar
Kontrat bedelini yüksek göstermek gibi bir ahlaksızlık düşünebilen insanlar ancak bu tip işlemleri daha önce yapmış ve adet haline getirmiş insanlar olabilirler.
*Bir iddiaya göre Ankaragücü ile 25 bin TL aylığa anlaşmışsın ancak sonra “Karizman çizilmesin” diye sözleşmeye 100 bin rakamı yazılmış. Bir başka iddiaya göre de (Nasıl olsa Melih Gökçek bu takımı alacak. Sen de kendini garanti altına al) deyip, 100 bin TL yazmışlar. Bunlar doğru mu?
Ben asla herhangi bir düzenbazlığın içerisinde olmadım, dürüstlükten ödün vermedim. Gerek futbolculuk gerekse de antrenörlük hayatımda kontratlarıma ne konuştuysam onu yazdırdım. İddaa edildiği gibi az rakama anlaşıp, kontrat bedelini yüksek göstermek gibi bir ahlaksızlık düşünebilen insanlar ancak ve ancak bu tip işlemleri daha önce yapmış ve adet haline getirmiş insanlar olabilirler. Tekrar belirteyim, değil bunu yapmak böyle ahlaksız bir teklifi bana sorabilecek bir yönetici daha Türkiye’de hayata gelmemiştir.
*Ne oldu da baba-oğul gibi olduğun Cemal Aydın ile karşı karşıya geldin?
Cemal Aydın, futbolculuk dönemimde 13 yıl antrenörlük dönemimde de bir buçuk yıl olmak üzere gorev yaptığım ve canımdan çok değer verdiğim kulübümün başkanlığını yapmıştır. Öncelikle görev yaptığım süre içerisinde kulübümün başkanı ve oturduğu makam olarak kendisine gerekli saygıyı gösterme zorunluluğum vardır. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki, hiç bir şey dışardan göründüğü gibi değildir. Ben, görevimin gereğini yaptım.
Hiç biri muhatabım değil
Artık İlyas Sümer’i de Cemal Aydın’ı da Mehmet Ural’ı da muhatap kabul etmiyorum.
*Bu kadar tatsız olay yaşadın. Peki senin muhatabın kim? İlyas Sümer mi, Cemal Aydın mı, yoksa Mehmet Ural mı?
Şu an hiçbirini muhatap olarak kabul etmiyorum. Görev yaptığım son 3 ay boyunca bizimle hiç bir karşılık beklemeden kader birliği yapan İlyas Ertan Sümer, tarafımdan saygıyı hak ediyor.
* Yönetimin açıklamasında yer alan ve senin göreve gelmene katkı sağlayan, Hatırlı Kişi kim?
Kimsenin ateşten gömleği giyemediği, herkesin Ankaragücü’nden kaçtığı dönemde benim göreve gelmeme katkı sağlayan kişiler, sürekli beni telefonla arayan, mesajlar ile Ankaragücü’nün başına geçmemi isteyen Büyük Ankaragücü Taraftarlarıdır.
Ayrıca belirtmek isterim ki Ankaragücü’nün içinde bulunduğu durumda takımı çalıştıracak antrenör bulunmadığı dönemde, araya hatırlı kişi sokmaya çalışmanın mantığı nedir?
* Ankaragücü’ne üçüncü kez geldiğin için pişman mısın?
Asla, pişman değilim. Hele hele bu son gelişimde her ne kadar kariyerimi ve geleceğimi riske atsam da Allah, bu sene bu pozisyondaki Ankaragücü’nde bu şerefli görevi yapmayı bana nasip etti. Onun için hiç pişman olmadığım gibi Allahıma da şükrediyorum. Çünkü bu pozisyona düşürülmüş Ankaragücü’nü sahiplenmek ve çalıştırmak, zaten bana yakışırdı.
* Senin için Ankaragücü bitti mi?
Ben gözümü açtığımdan beri Ankaragücü benim hayatımda. Benim ailem abim, annem, babam hep Ankaragüçlü. Zaten bende 8 yaşından beri Ankaragücü’nün bir neferiyim. Bu durumda Ankaragücü, benim için nasıl biter?
Teknik direktörlükte koyduğum hedeflere ulaştıktan sonra bir gün mutlaka Ankaragücü’ne BAŞKAN olarak geri döneceğim.
Kötülüklerini de alıp gitsinler
Ankaragücü’nü bu duruma düşüren, kamuoyunca bilinen malum insanlar, yaptıkları kötülükleri alıp gitsinler.
* Yıllarca oynadığın, çok sevdiğin 31 yıldır da Süper Ligde yer alan Ankaragücü, sen çalıştırırken küme düştü. Bu Ankaragücü, sana ne hissetiriyor?
Bu poziyonda olan bir Ankaragücü’nü kabul edemiyorum. Her takım küme düşebilir ancak bu şekilde değil. Her zaman söyledim görevde bulunduğum son 7 ay içerisinde taraf olmadım. Ancak Ankaragücü’nü bu duruma düşüren, kamuoyunca bilinen malum insanlar, yaptıkları kötülükleri alıp gitsinler. Ankaragücü elbette bir şekilde çıkış yolu bulacaktır. Kimseye de muhtaç değildir.
* Senin şimdi baktığın yerden Ankaragücü’nün geleceği nasıl görünüyor?
Ben Ankaragücü ile ilgili olarak hep olumlu düşünmek istiyorum. Ankaragücü’nü gerek ödenenemeyecek bir borcun altına sokanlar, gerekse de bir çıkış yolu bulamayıp hala görevde kalmaya çalışanlar, Ankaragücü’nden ellerini çektikleri zaman Ankaragücü kendine bir çıkış yolu bulacaktır.
Ankaragücü’nün tüm alacaklarına icra koydurmuş ve yaşamasını engelleyen, yok olmaya terk edenler, bu ortamda cıkış yolu bulamayıp bu göreve soyunup ellerine yüzlerine bulaştıranların içlerinde azıcık Ankara ve Ankaragücü sevgisi kaldıysa kulüple ilişkilerini kessinler.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.