Sezar'ın hakkı Sezar'a... İlhan Cavcav bu işi biliyor.
Alıyor satıyor, biraz argo olacak ama, "eşek yüküyle para kazanıyor." Sene 1969... Cavcav "Ankara'nın dışında" 50 bin metrekare arsa aldı... "Tarla fiyatına... Ölmüş eşek" fiyatına.
"Un fabrikası" kurdu.
Sene 2012... Ankara büyüdü... Fabrika "kentin içinde" kaldı.
Cavcav, fabrikayı "kent dışına" taşıdı.
Eski fabrika... Yıkılıyor... Kentin göbeğinde 50 bin metrekare arsa... Değer biçilmez.
Cavcav "ya satacağım" dedi:
- Ya da... AVM olur... Veya iş merkezi.
Cavcav'a takıldık:
- Yani... Futbolcu gibi... Alacaksın... Satacaksın...
Para kazanacaksın.
Bastı kahkahayı:
- Evet... Ceremi'yi alıp sattığımız gibi.
Yeni sezon başlarken... Cavcav dedi ki:
- Yaşananlar (şike davaları) milat oldu, herkese ders oldu... Yeni futbol sezonu nasıl olacak, biliyor musun? Ne şike, ne dedikodu ne de en ufak bir gölge... Kırkpınar gibi... Tam er meydanı.
Gençlerbirliği'nin "altyapısından" yetişti.
Senelerce oynadı. Ve şimdi... Cavcav onu Trabzonspor'a sattı.
"Kaç liraya" diye sorduk.
Cavcav "lirayı bırak euroya bak" diye yanıt verdi:
- 2 milyon 200 bin euroya... Nasıl, iyi mi?
Son örnek Yasin...
Cavcav, Yasin'i "Almanya'dan getirdi... Beş kuruş vermedi."
Sadece... Oynadığı sürece... Maaş öder gibi, para ödedi.
Bu arada ondan "imza almayı" da ihmal etmedi:
"Yasin başka bir kulübe gitmek isterse, Gençlerbirliği'ne 500 bin euro öder."
Şimdi... Yasin, Trabzonspor'a gitti.
Cavcav'ın bugüne kadar Yasin'e ödediği para "250 bin euro."
Yasin'in, Trabzon'a giderken, Gençlerbirliği'ne verdiği para "500 bin euro."
Evet... "Cavcav işini biliyor."
Cavcav bu... Ceremi'yi "150 bin dolara" aldı.
Gençlerbirliği'nde oynattı.
Sonra... Real Madrid'e sattı... Kaça mı?
Tam tamına "beş milyon dolara."
Israr etti, "yazarsan sevinirim" dedi: - Ankaragücü... Süper Lig'den düşmemeliydi... Ey Ankaralılar... El ele verelim... Şanlı Ankaragücü'nü yüceltelim.
"Ah keşke" dedik ve ekledik:
- Ankaragücü'nü bu hale getirenler utansın.
Tam 34 yıldır Gençlerbirliği Başkanı. Kulübün kimseye borcu yok.
Kasası ise "tıklım tıklım dolu."
İlhan Cavcav'ı "yeni fabrikasında" ziyaret ettik.
"Hayırlı olsun" demek için.
Sohbet sırasında telefon çaldı.
Cavcav "şu kadar dolar... Bu kadar euro" diye konuşmaya başladı.
"Hayırdır" dedik:
- Ne alıp satıyorsun?
İlhan Bey, gülerek "ne olursa" diye yanıt verdi:
- Buğday da olabilir un da... Futbolcu da... Farketmez... Boş duranı Allah sevmez... Alacaksın, satacaksın... Tüccarsan, aç kalmayacaksın... Kulüp başkanıysan, kulübün kasasını dolu tutacaksın.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.