Tadı kaçmış futbolun, kendisine gelmesi belli ki zaman alacak.
Başkent Ankara'nın uzun zamandır tadı, tuzu ve de keyfi yok zaten.
Bir zamanlar Ersun Yanal ve onun iki farklı kulüpten yarattığı takımlarla avunduk.
2000-2002 arası Ankaragücü, sonrasında Gençlerbirliği, gerçekten "Bir dönemlik futbol lezzeti" idi Ankaralı futbolseverler için.
Onu da iktidar kavgası, ego gürültüsüyle yok edip unutturdular.
Ve Başkent futbolu, bugünlere geldi.
Ankaragücü küme düştü, Ankaraspor'un nerede olduğu ne olacağı belli değil, Gençlerbirliği ise büyürken küçülüyor. Diğerlerini ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
19 Mayıs Stadı'nın yenilenmesi, "21. Yüzyılın ilk yılan hikayesi" haline geldi.
Son aşamada akıl, öne çıktı ve hiç olmasa yeri değişmedi.
Yoksa bir akıllı çıkıp, 19 Mayıs'ın yerine de bir yeni AVM dikecekti.
Ankara'nın Büyükşehir Belediye Başkanı, Ankaragücü gibi kentin en önemli markalannden birinin küme düşmesinde ve hatta yok olup gitmesinde etkili "İkinci aktör" rolüyle vizyona çıktı son dönemde.
Çok şey yapabileceği bir tükenişte, sadece "Amatör kümeye kadar gider" diye arkasından diye el salladı.
Tek yaptığı, bugün artik kongresini bile yapamayan 102 Yıllık Çınan bugüne getiren birinci aktörü, her fırsatta bombalamasıydı.
Yani Kayıkçı Kavgası'na ara vermeden devam etmesi.
Oysa kayık batmıştı ve bundan ikisinin de haberi yoktu...
KÖTÜ OLAYLARDAN İYİ SONUÇ ÇIKARMAK
Aslında Ankaragücü markasını almak, Ankaraspor'u birinci lige çıkanp 'AŞ' takısıyla "Bakın Ankaragücü'ne sahip çıktık" demekti Gökçek planı. Bunu kendi ağzıyla da söyledi.
Evet, dışardan bakıldığında bir değerin "Adına ve armasına sahip çıkmak" diye düşünülebilirdi. Ancak bu kandırmacaydı. Bunun daha doğru söylemi, "Adını ve armasını satın almak ve sahiplenmek" olabilirdi. Ama bunu, gerçek Ankaragüçlüler asla kabul etmezdi.
1910 kuruluş tarihli İmalatı Harbiye'nin bugünkü temsilcisi MKE Ankaragücü idi.
Makyajlanmış, süslenmiş, parlatılmış Yeni Ankaragücü, sadece duygusallara hitap ederdi.
Tamamen duygusal bir hareketin, futbol sahasındaki temsilcisi olabilirdi.
Bir başka deyimle, Ankaragücü tribünlerinin testi de olabilirdi.
Büyüklerimizin dediği gibi, "Kötü olaylardan iyi sonuçlar da çıkardı."
HİÇ BİRŞEY GİZLİ KALMIYOR
Bu arada, bu komplo teorilerinin çıkış noktası olan Ankaraspor ise belirsiz ve kararsız.
Kendisine yapılan "Bank Asya'ya iade" karanna, geçtiğimiz sezonu "Ben sana küstüm" diyerek, bir kenarda geçiren Ankaraspor, bu sezonu da pas geçecek bir karann yol aynmında. Zaten bu karann açık sinyalleri de Baki Mercimek'in açıklamasında net olarak yer alıyor.
"1. Ligi istiyoruz" diyerek yola çıkan, buna ilişkin 27 Haziran genel kuruluna imza topladığını dile getiren ama bu imzalan bir araya getiremediği için Ankara'daki kongrede "Ankaraspor 1. Lige alınsın" oylamasını yaptıramayan Gökçek ekibi, kısa süre önce imza attırdığı oyunculara, "Başınızın çaresine bakın" dedi. Bekleme süresince, kiminle neyin pazarlığının yapıldığı, kazanımlannın veya kayıplanın ne olacağı uzun olmayan bir sürede ortaya çıkacak. Tıpkı, "Biz 1. lig için imzayı toplayıp, genel kurula veriyoruz" demelerine karşın, bunu yapamadıklan gibi.
Aslında hiç birşey gizli kalmıyor, er ya da geç ortaya çıkıyor.
Ankaragücü'nde yapılanlar, Ankaraspor'da yaşananlar, Gençlerbirliği'nde olan-biten gibi.
Ve bir gün geliyor tarih, geçmişte yaşanan ve gizli kalacağı sanılardan, tüm gerçekliğiyle gelecek nesillere sunuyor.
Yanıltmadan, saptırmadan, kandırmadan...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.