Sizi Tur ateşi sardıysa ve sağda solda "Lance Armstrong doping yapmış!!! haberlerini okumaya başladıysanız Temmuz ayı ve Fransa Bisiklet Turu gelip çatmış demektir. Her Temmuz ayı, farklı insanlar için farklı senaryolarla gelir. Tur öncesinde, bu seneki en "Dallasvari" senaryo ödülünü, takım içi karışıklıklar ve binbir tane dinamikle boğuşan RadioShack-Nissan-Trek takımına verip, işin iç yüzüne biraz bakmaya çalışalım.
İlk olarak 20 gün öncesine gidelim. Amerika Anti-Doping Kurumu (USADA), yayımladığı basın açıklamasıyla beraber US Postal & Discovery Channel ve RadioShack takımlarında 1999-2010 yılları arasında "organize" doping yapıldığını, bu iddialarını kan değerleri ve tanıkların ifadeleriyle beraber kanıtlamaya hazır olduklarını ve ilgili taraflara dava açacaklarını dünyaya ilan etti. Lance ve Bruyneel yine hedefteydi. Bu alışık olmadıkları bir durum değil elbette. Daha taze, geçtiğimiz sene, zamanında Marion Jones ve Barry Bonds'un doping skandallarını ortaya çıkaran Jeff Nowitzki, Lance Armstrong'un peşine düşmüş ama yeterli delilleri toplayamayınca, federal davayı açamadan bu işin peşini bırakmıştı. Mütevazi, düşük profilli sporcuları bu tarz konularda -haksız olsalar bile- yıldırmak her zaman daha kolaydır. (Bkz: Clenbuterol'den ceza alan Çinli bisikletçi Fuyu Li ve Alberto Contador.) Ama iş Lance Armstrong gibi, yüksek profilli ve bir anlamda halka mal olmuş bir sporcuya değiyorsa, işler biraz sarpa sarıyor. USADA, WADA gibi kuruluşlar mütevazi bütçelerle hukuki davaları götürmeye çalışan kurumlar. Lance Armstrong'un cebine bir yılda giren parayı, iki-üç yılda elde edebilen kurumlar. Durum böyle olunca, hukuki yönden elleri kuvvetli olsalar bile, maddi açıdan sporcuyla savaşacak gücü bulamayabiliyorlar. Her neyse. Yeni bir Lance & Bruyneel soruşturması demek, mevcut RadioShack'ta huzursuzluk demek. Bu bir.
Bantı şimdi biraz ileriye, 15 gün öncesine saralım. RadioShack-Nissan-Trek'in basın sözcüsü Philippe Maartens, bir gece ansızın, 14 kişilik ön-Fransa Bisiklet Turu kadrosunu yayımlıyor. Bum! Chris Horner bu 14 kişilik listede yer almıyor. Bu dakikadan sonra başta Amerikan basını ve ben olmak üzere herkes Horner'ın neden Fransa'da takımla beraber yarışmayacağını merak etmeye başlıyor. Birkaç gün sonra Horner, takım direktörleri Alain Gallopin ve Johan Bruyneel ile konuştuğunu, İsviçre Bisiklet Turu veyahut Criterium du Dauphiné yarışlarında, sırtındaki sakatlık sebebiyle yer alamadığından dolayı Fransa Bisiklet Turu'na katılmasının mümkün olmadığının kendine belirtildiğini açıklıyor. Oradan Horner'ın takım arkadaşı Andreas Klöden çıkıp; "takımla yarışmadan Fransa'ya nasıl katılacaktın Mr. Redneck?" diyor. Takımda yine bir huzursuzluk, yine bir belirsizlik... Bu iki.
Bantı biraz daha ileriye sarma vakti. Hornergate'ten iki-üç gün sonrasındayız. Critérium du Dauphiné yeni bitmiş, Andy Schleck zamana karşı etabında düşmüş, sakatlanmış ve yarışı bırakmış, basın yine Lüksemburglu yarı zamanlı, tutkulu balık avcısını yerden yere vuruyor. Derken, twitter'da Andy Schleck'in sakatlığının aslında tahmin edilenden daha kötü olduğu ve Fransa'da yarışamayabileceği dedikodusu yayılıyor. Ne oluyor, ne bitiyor demeye kalmadan, elektronik posta kutuma, RadioShack basın bülteni düşüyor. "Andy Schleck sizi, yarın bilmemne Hotel'de basın toplantısına davet ediyor." Puzzle oturmaya başladı... Ertesi gün basın toplantısında Andy Schleck'in Dauphiné'de geçirdiği kaza sonrasında iki omurunun zedelendiği ve Fransa'da yarışmasının mümkün olmadığı resmi olarak açıklanıyor. O anda İspanya Bisiklet Turu yarış direktörü Javier Guillén'in pis pis sırıtışı gözümün önünde canlanıyor. Bu üç.
Andy'nin Fransa'da yarışmayacağının kamuoyuyla paylaşılmasının ardından, birkaç gün sonra Philippe Maartens bu kez nihai Fransa Bisiklet Turu kadrosunu yayımlıyor. Bum! Chris Horner, 9 kişilik kadroda yer alıyor! Giro öncesinde sakatlığı sebebiyle son anda kadrodan çıkartılan ve yerine apar topar Frank Schleck yollanan, Jakob Fuglsang ise 9 kişilik kadroda yok. Bu noktadan sonra ipler biraz daha gerilmeye başlıyor ve Fuglsang, açık bir şekilde önümüzdeki sene RadioShack-Nissan-Trek takımından ayrılmak istediğini ve Bjarne Riis'le görüştüğünü basınla paylaşıyor. Fuglsang bu açıklamalarından sonra Johan Bruyneel'den bir telefon alıyor ve sezonun geri kalanında, takımın kendisini WorldTour takviminde bulunan yarışlarda tercih etmeyeceğini öğreniyor. Bu da dört.
Gördüğünüz gibi, takım cadı kazanı gibi kaynıyor. Tüm bu karışıklıklar içinde bile, genel klasmanda ilk 10 yapabilecek, takım sıralamasını lider bitirebilecek ve etap galibiyetleri alabilecek potansiyel Radyocularda mevcut. Bazıları kaostan beslenir, Radyocular bunu yapabilecekler mi hep birlikte göreceğiz.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.