Gençlerbirliği'nin yeni transferi Mehmet Kara, ilk röportajını kulübün resmi internet sitesine verdi. İşte o röportaj:
Mehmet ilkönce Ankara’ya, Gençlerbirliği’ne hoş geldin. Bizler için, taraftarımız için yeni bir isimsin. Seni biraz tanıyabilir miyiz? Biraz kendinden, ailenden bahseder misin?
-Almanya’da doğdum. Dortmund’a yakın küçük bir kasaba olan Werne’de doğdum. 1983 yılında.. Biz Zonguldaklıyız. Bütün Zonguldaklılar gibi babam madenciydi. 1970’lerde Almanya’ya gitmiş, orada da madende çalıştı. Kalabalık bir aileyiz biz. 9 kardeşim var.
Bazı futbolcular bu mesleği babadan, bir ağabeyden öğreniyorlar. Bu 9 kardeş arasında başka bir futbolcu var mı? Futbolcu olmanda ailenden birilerinin etkisi oldu mu?
-Ailemde futbolcu yok. Bütün Almanya’da olduğu gibi Werne’de de çok futbol sahası var. Hemen hemen her mahallenin bir sahası vardır orada. Ben de bu sahalarda başladım. 10 yaşında bu sahalarda oynarken bir altyapı sorumlusu izlemiş beni. Böylece Sus Oberaden takımına girdim. Yeşil- beyaz forması vardı. Takımda benim gibi bir çok Türk oyuncu da vardı.
Peki sonra? Kariyerini bize özetler misin?
-18 yaşına geldiğimde Holzwickede takımına transfer oldum. Bir sene oynadıktan sonra da Türkiye’ye geldim. Gaziantep’e, Belediyespor’a. Yarım sezon sonra Gaziantepspor’a., Nurullah Hoca’nın isteğiyle. Beş senelik bir sözleşme imzalamıştım. Ama o kadar kalmadım. Hammerspvg takımına transfer olarak Almanya’ya geri döndüm. Yarım sezon sonra ülkenin köklü takımlarından Preussen Münster’e transfer oldum. Burada iki defa şampiyon olduk, üç defa da eyalet kupasını aldık. Geçen sene de SC Paderborn’da oynadım. Almanya ikinci liginde beşinci olarak bitirdik sezonu. Son maçı alsaydık Hertha Berlin’le play-off oynayacaktık. Ama olmadı. Futbol bu.
Bu konuda Gençlerbirliği taraftarı seni anlayacaktır. Geçen sezon biz de son maçta Play-off şansını kaçırdık. Peki, Gençlerbirliği’nin Almanya’da, özellikle siz gurbetçi futbolcular nezdindeki imajı nedir?
-Gençlerbirliği Almanya’da futbol severler arasında çok tanınan bir kulüp. Hatta biz gurbetçi futbolcular arasında bir efsanedir. Burada oynayan ağabeylerimizden her zaman çok iyi şeyler duyduk. Bundan dolayı böyle bir fırsatla karşılaştığımda bir kez olsun düşünmedim, menajer ağabeyime hemen diye cevap verdim. Hem Türkiye’ye geri döndüğüm hem de Gençlerbirliği gibi önemli bir kulüpte oynayacağım için çok mutluyum.
Hangi mevkilerde oynadın ve seni sahanın neresinde oynarken seyredeceğiz?
-Ben futbola başladığımdan beri hep orta sahada oynadım. Her iki ayağımı da kullandığım hem sağda hem solda oynayabiliyorum. Görev düşerse orta sahanın göbeğinde, forvet arkasında oynayabiliyorum. Zaten günümüz futbolunda bir futbolcu kendisini tek bir mevkiye alıştırmamalı. Hocanın istekleri doğrultusunda her yerde faydalı olmaya çalışırım.
Hem Almanya’da hem de burada çeşitli düzeylerde oynamış bir sporcu olarak iki ülkeyi kıyaslar mısın? Futbol açısından…
-Türkiye’de futbol daha sert oynanıyor. Mücadele ön planda. Almanya’da taktik ağırlıklı bir futbol var. Bu yüzden oyun disiplini orada daha önemli. Almanya’da her oyuncu görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Türkiye’de de şüphesiz futbolcular ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar ama bazen mücadeleden oyun üzerine düşünmeye fırsat olmuyor. Ancak geçen sene izlediğim kadarıyla Gençlerbirliği farklı bir futbol oynuyor. Kendi oyun anlayışı var. Oyun disiplininden kopmayan bir takım. Fuat Hoca’nın bunda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Peki “gurbetçi” olmanın zorluğunu yaşadın mı Türkiye’de?
-İyi Türkçe konuşamadığım için zorlandığım zamanlar oldu. Ama kitap okuyarak, konuşarak ilerlettim. Türkiye, Almanya’da doğan bizler için bir rüyadır. Anneniz, babanız, kardeşleriniz sizinle gurur duyar. Bir anda ailenin kahramanı olursunuz. Bu haberi onlarla paylaştığımda çok sevindiler.
Daha önce Ankara’ya gelmiş miydin? Şehri nasıl buldun?
-Ankara’ya yıllar önce annemin bir sağlık sorunu nedeniyle gelmiştim. Güzel bir şehir. Küçük bir kızım var. İsmi Nisa. Onunla birlikte Ankara’da mutlu günler geçireceğimizden eminim. İnşallah Gençlerbirliği taraftarlarının seveceği bir isim olurum. Şimdiden çok heyecanlıyım. İnanın önümüzdeki bir ay benim için geçmek bilmeyecek. Bir an önce gelecek sezon için hazırlanmaya başlamak istiyorum.
Taraftarımız ve kulübümüz adına bir kez daha aramıza hoş geldin diyoruz. Başarılar.
-Ben de çok teşekkür ederim.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.