HAKAN Kutlu'yu aradım ve dedim ki: "Senden özel bir ricam var. Senin ve şu anda kadrodaki tüm arkadaşların imzaladığı bir Aydın Toscalı formasını hatıra olarak saklamak istiyorum. Bu trajik sezonu, unutmamak için..." Gerçekten de acı vericiydi bu sezon, 102 yıllık Ankaragücü için...
Kimlerin sebep olduğunu artık herkes biliyor; bir kez daha hatırlatmanın; "Melih Gökçek kolundan, Cemal Aydın da bacağından çekip kopardı Ankaragücü'nü... Bazılan da itip çekerek, gevşetip gererek destek oldu" demenin bir yaran kalmadı...
Ama sadece bugün için... Bunlar elbette böyle kalmayacak, tartışılacak, sorumlular ve sorumluluklan herkes anlayana kadar dile getirilecek.
Kimse merak etmesin, bu hesap ortada kalmayacak.
Onurlu takımın futbol neferleri
Her neyse, biz konumuza dönelim... Hakan Hoca, bu isteğimizi en kısa sürede yerine getireceğini söyledi.
Neden Aydın forması istediğimi de anlatayım. Öyle ya, Aydın kökten Ankaragüçlü değil...
Değil ama Aydın Toscalı, Kayserispor'dan gelmesine rağmen, gerçek bir Ankaragüçlü gibi takımın en zor döneminde Beştepe'de kalmayı göze alan çok önemli bir oyuncu. Futbolculuğunu tartışabilirsiniz, ancak adamlığını asla.
Herkes sözleşmesini feshedip, paraya giderken Aydın Toscalı, "Ben kalıyorum, sezon sonuna kadar bu takıma ağabeylik yapıyorum" demeyi göze aldı. Oysa üç kulüp, ona hatırı sayılır para teklif etmişti. O parayı değil, onuru tercih edip, alkışı ve takdiri haketti.
Bu nedenle Aydın benim için çok önemli, forması hâtıra olarak saklanacak bir değerli futbol emekçisidir.
Bu onurlu adamın formasının üzerindeki imzalar da bu onurlu takımın futbol neferlerine aittir.
Ve bu nedenle hem bu forma hem de bu çocuklar, benim için çok değerlidir...
Hem Trajik hem de Dramatik veda
İşte böylesine zor, trajik olaylar yaşayan, gündemini sahadakilerin belirlemediği Ankaragücü kulübünün futbol takımı, (son anda bir değişiklik olmazsa) Süper Lig'deki son maçına çıkacak bu hafta... Ve Kayserispor karşılaşmasıyla "Elveda..." diyecek.
Haketmediği şeyler yaşayarak, haketmediği biçimde Bank Asya 1.
Lig'in yolunu tutacak.
Ankaragücü'nün değil de Ankara'nın küme düştüğünü hala anlamayanlar, anlamamakta ısrar edenlerin yaşadığı bu kentin son trajedisi olacak bu düşüş...
Aslında küme düşenlerin, "Düştüğü sanılan değil düşürenler" olduğunu gösteren bir yıkım bu...
işte bu yönüyle de trajik olduğu kadar, dramatik bir veda...
Ankaragücü’nü alkışlarla uğurlamak
Bu nedenle, Ankaragücü tribünlerinin sık sık tekrarladığı gibi "İyi günde kötü günde hep beraber" olmak zorunda san lacivertli camia...
Bu nedenle "Süper Lige veda maçında" Ankaragücü'nü sevenler, takımını 19 Mayıs'tan uğurlamak zorunda...
Sezonun finalinde maçın bitiş düdüğüyle ayağa kalkıp, avuçlan patlayıncaya kadar alkışlayarak... İçinden geldiği gibi el sallayarak, doyasıya ağlayarak...
Küfür etmeden, herkese "Ankaragüçlü nasıl olunur'u göstermeli.
Yönetim de son maça bir jest yapmalı ve karşılaşma ücretini sembolik yapmalı...
İhtiyarı, genci; kadını, çocuğu herkes orada olmalı; san lacivert giyinmeli, vedaya katkı sağlamalı...
Sevdiğini, yüreğiyle yolcu etmeli...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.