Biten haftanın ilk günlerinde Cemal Aydın'ın açıklaması geldiğinde Ankara Hürriyet haberleri İstanbul'a geçilmiş, sayfa düzenine ilişkin çalışma başlamıştı. Değişim, sınırdaydı ama beklemeyi uygun gördüm. Bakalım, kim ilgi gösterecek, sayfasına koyacaktı. Internet sitelerinin, görev tanımı gereği haberi anında yayına koymaları normaldi. Ankara'da biz dahil dört ulusal gazetenin yerel eki vardı ve kimse dönüp bakmamıştı bu demecin yüzüne.
Oysa ilginç notlar vardı, kişisel ego tatminlerinin de üstüne çıkan.
Tartışılması gereken iddialar yer alıyordu açıklamada. Buna rağmen, "Boş ver" deyip bir kenara atmıştı meslektaşlarımız.
Hiç birinin Cemal Aydın ile yıllar boyu süregelen bir davası yoktu.
Açık bir düşmanlığı da...
Buna rağmen yok saymışlardı "Eski Başkanı." Söylediklerini kulak arkası etmişlerdi.
ŞİKAYET ETME ALIŞKANLIĞI
Ve biz yıllardır süren mahkemelere, yok olmuş sevgi ve saygıya karşın, sadece mesleğimize olan saygımız nedeniyle haberleştirdik bu açıklamayı.
Bizi gazetenin üst katlarına şikayet etmeyi alışkanlık haline getirip, bir türlü sonuç alamayan insanlardan biriydi Cemal Aydın. Bunlardan bir başkası da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek idi...
İkisi de kendilerine dokunan bir Hürriyet Ankara haberi veya yorumunda hemen telefona sarılıyordu.
İlginç olan, birbirine karşı olan bu ikili karşı taraftı...
Birbirlerine düşman, aynı zamanda bize düşman...
Ve ne yazık ki,, bir zamanlar ahbabımızdı bunlar:..
Neyse, Cemal Aydın haber oldu; mürekkebi kurumadan Melih Gökçek'in oğlu Ahmet Gökçek'in cevabı geldi.
Hiç tereddüt etmeden onu da yayınladık.
Bizim görevimiz, sevgi-nefret barometreliği değil, gazetecilik yapmaktı.
Tıpkı düşmüş Ankaragücü'nü bu hale getiren bu ikiliyi, unutanlara hatırlattığımız gibi...
BİTMİŞ ANKARAGÜCÜ BELGESİ
Tam "Durum, 1-1 oldu. Artık herkes susup yerine otursun diyorduk, Ankaragücü'nün mevcut Başkanı İlyas Ertan Sümer'in açıklamasına tanık olduk.
Ankaragücü'nün mevcut durumunu en iyi özetleyen, son derece gerçekçi bir durum tespiti idi Sümer'in açıklaması.
Hürriyet Ankara'da "Bir baktım ki, Başkan olmuşum" başlığıyla yayınlanan bu metin, sarı lacivertli kulübün son dönemde yaşadığı trajadiye ilişkin, canlı belge niteliği taşıyordu.
Birçok insan, "Gökçeklere yönelik taraflı bir metin" olarak düşünse de bugünün yaşananlarına ışık tutuyordu.
Sümer bu açıklamayı yaptığı sırada, İcra Memurları forma, eşofman, şort, eldiven ne varsa kamyona yükleyip boşaltıyordu Beştepe'nin malzeme deposunu.
Bursa Belediye Başkanı Ankaragücü'nü ağırlayıp, balla börekle besleyip uğurlarken; Ankara'da yüzüne bakmıyorlardı.
"Kendi mahallende sahipsiz kalmak" dedikleri bu olsa gerekti.
Herkesin konuşmaktan başka iş yapmadığı, kayıkçı kavgasının kıyasıya sürdüğü, fillerin dövüşünde çimlerin ezildiğinin güncel tanımıydı olan biten...
Bitmiş Ankaragücü'nün nasıl bitirildiğinin de somut belgesi...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.