Ahmet Gökçek yönetimi Cemal Aydın'ın dün yaptığı açıklamalara yazılı olarak cevap verdi..
Gönderilen yazılı açıklamada..."
Cemal Aydın’ın 103 yıllık bir kulübü yok etme pahasına yaptığı tarihi hatalar ve kişisel hırsları sonucu hissettiği korku ve panik içerisinde yaptığı birtakım şuursuz açıklamalar tüm kamuoyunun malumudur.
Öncelikle belirtilmelidir ki, Ankaragücü’ne gönül verenlerin Cemal Aydın’a karşı yıllardır gösterdiği ve bugünde göstermeye devam ettiği tepki ve söylemler şimdi ortaya çıkmamıştır. Fakat üzülerek görmekteyiz ki, yıllardır gösterilen bu tepkiyi algılamaktan uzak olan ve kendi hayal dünyasında bu camia içerisinde vazgeçilmez olduğuna kendini inandıran bu malum şahıs, yıllardır yaşananları bir başkasına mal etmeye çalışmaktadır.
Cemal Aydın her söyleminde MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nün Kamu yararına bir dernek olduğunu hatırlatarak kendince muhataplarına gözdağı vermeye çalışmaktadır. Doğrudur, MKE Ankaragücü Spor kulübü Bakanlar Kurulu kararı ile kamu yararına bir dernek olmuştur. Ama unutulmamalıdır ki, Ankaragücü sadece Sayın Ahmet Gökçek döneminde değil, Cemal Aydın’ın başkanlık yaptığı süre zarfında da kamu yararına dernek konumunda olmuştur. Dolayısı ile her ne kadar ibra edilmiş olsa da, kamu yararına dernek olmasından dolayı bu kulübe karşı işlenmiş art niyetli durumlardan dolayı eski yönetimler yargılanamaz diye bir durumun söz konusu olmadığını da bir hukukçu olarak en iyi Cemal Aydın’ın bildiğinden şüphemiz yoktur.
Hele hele Cemal Aydın’ı ibra edenlerin ve Sayın Ahmet Gökçek’i ibra etmeyenlerin Cemal Aydın’ın eş, dost, akraba ve güdümündeki kişilerin olduğunu düşünürsek ibra edilmenin, ya da edilmemenin ne anlama geldiğini tüm Ankaragücü camiası net olarak anlamaktadır.
Cemal Aydın kendisine yöneltilen tepki ve eleştirileri paranoyakça Sayın Melih Gökçek’e ve Sayın Ahmet Gökçek’e mal etmiştir. Bu açıklamadan kendisinin nasıl bir ruh hali içerisinde olduğu ve kendi gölgesinden korkar bir duruma geldiğini üzülerek görmekteyiz. Zira Cemal Aydın ismi tarafımızca gereksiz bir teferruattan öte bir anlam ifade etmemekle beraber kendisini muhatap alınacak bir şahıs olarak da görmemekteyiz. Bu sebeple içi rahat olmalı ve kendisinin iddia ettiği tepkilerin kaynağını bulabilmesi için şapkasını önüne koymasını tavsiye etmekten başka bir çaremiz olmadığını üzülerek söylemek isteriz.
Öte yandan yıllarca Ankaragücü sayesinde ulusal medyada isim yapan ve şöhrete kavuşan bu insanın bugünlerde yüzüne bakılmaması ve yerel, reytingi olmayan dedikodu portallarından başka kimseden rağbet görmeyen bu şahsın hezeyanlarını da anlayışla karşılanması gerektiğini düşünmekteyiz.
Elbette ki dava açmak her vatandaşımızın anayasal hakkıdır. Cemal Aydın katıldığı bir televizyon programında Ankaragücü’nün bu duruma gelmesinde en büyük payı olan ve bizim yönetime geldiğimiz genel kurulla ilgili ‘Bana bu dava açılması doğrumudur dediler, bu dedikleriniz varsa, davayı kazanırsınız dedim’ şeklinde bir beyan vermiştir. Her ne kadar yandaşları kanalı ile kendisine onursal başkanlık sıfatı verilmiş olsa da bizce kulübünü seven ve yok olmasına müsaade etmeyen bir onursal başkanın ‘arkadaşlar bu davayı açarsanız kazanırsınız fakat gözümüzden kaçan bu ayrıntıdan dolayı konuyu mahkemeye götürürsek bu kulüp yok olur sakın yapmayın’ şeklinde telkinde bulunmak olmalıydı. Fakat Cemal Aydın bu olumlu yolu kulübü yok etmek uğruna seçmemiş, aksine bu konuda dava açtırarak kişisel hırslarına hukuku da alet ederek kulübü bu duruma sokmaktan kendisini alamamıştır. Karar hukuk kararı olduğu için de tarafımızca saygı duymaktan başka çare de maalesef kalmamıştır.
Cemal Aydın tahminimizce yine kendi hayal dünyasında birtakım kurgular yapmış ve kurgulamış olduğu bu hayale kendisini de inandırmış olacak ki, kendisince büyük büyük adamlar ile yönetim kurmak için anlaşmış ve bu insanların Sayın Melih Gökçek tarafından taciz edilerek yönetime girmemelerini sağladığını iddia etmiştir. Bu konuda öncelikle kendisine tavsiyemiz en kısa zamanda bir psikologa görünmesidir.
Kendisini bu konuyu ispat etmeye davet ettiğimizi belirtiyor ve bu konuyu ispat edememesi durumunda da kendisini müfteri ilan edeceğimizi belirtiyoruz. Kendisi hayal ile gerçek arasındaki ayırımı yapamadığı gibi kendince bir uyanıklık gösterisi yapmış ve bu konuda ‘bu isimleri ben açıklayamam ama umarım bir gün kendileri açıklarlar’ şeklinde kendisinden beklenmeyen bir zeka pırıltısıyla! kendi hayal dünyasında yarattığı gerçekte var olmayan hayal ürünü büyük büyük şahısların kendilerini gerçek hayatta deşifre edebileceklerine kendisini inandırabilmiştir.
Cemal Aydın yaptığı açıklamalarda Ankaragücü kulübünün iç işleri ile ilgili hiçbir olaya karışmadığını beyan etmiştir. Öyle sanıyoruz ki, Cemal Aydın hayal dünyasında yarattığı hayaldeki Ankaragücü’nün işine karışmamaktadır. Zira gerçek hayatta durumun pek öyle olmadığı tüm kamuoyunca da bilinmektedir. Transfer görüşmelerine bizzat katılan, Kulüpler Birliği toplantılarına iştirak eden, TFF merkezinde ilgililerle görüşen, lotto firmasıyla yapılan görüşmelere katılan, kulübe başkan seçtiren, yakın çevresini yönetime sokan, takıma verilecek primleri belirleyen, TFF seçimlerine delege olarak katılan, kulüp defterlerini ofisine getirttirip inceleyen ve bunun gibi pek çok eylemi yapmış olan bir insanın, “ben kulübün içişlerine karışmıyorum” demesi traji komik bir durumdur.
Sayın Ahmet Gökçek’in Gaziantepspor Kulübü başkanı Sayın İbrahim Kızıl ile futbol dışı bir gündem ile bir araya gelmiş ve bu görüşme sırasında Turgut Doğan Şahin’in transferinin de yapılacağı Sayın Kızıl tarafından Sayın Gökçek’e söylenmesi üzerine, Sayın Gökçek bu konuda Ankaragücü’nün mağdur ve istismar edilmemesi yönünde ricada bulunmuş ve telaffuz edilen rakamların çok üzerine çıkılmasını talep etmiştir. Bu görüşme isteyenler tarafından Sayın Kızıl’a da doğrulatılabileceğini de hatırlatmak isteriz. Bu konuda çekinceleri olduğunu belirten Sayın Gökçek’in bu konuda ne kadar haklı olduğu da Turgut Doğan Şahin’in bonservis ücretinin dönemin başkanı tarafından tahsil edilmesi ile de ortaya çıkmıştır.
Cemal Aydın ‘ben bugün başkan adayıyım diyeyim, herkesin oyunu alırım’ şeklinde yine bir iddia ortaya atmıştır. (Elbette alır. Tüm delegeler zaten kendisinin emrindeki delegeler değil mi?) . Eğer gerçekten buna inanıyor ve yüreği yetiyorsa bir onursal başkanın kulübün menfaati gereğini onu sahipsiz bırakmamak adına ve hesap sormak adına Cemal Aydın hiç zaman kaybetmeden ilk genel kurulda aday olmalıdır.
Açıklamamızın sonunda, Cemal Aydın’ın bu tarz beyanlarını göreve getirdiği Sami Altınyuva’nın verdiği demeç ile yalanlayan beyanının kamuoyunca tekrar okunmasını tavsiye ederiz. Zira Sayın Altınyuva bu açıklamasında Cemal Aydın’ın kulübü kişisel hırsı için nerelere getirdiğini, Cemal Aydın’ın kendi alacaklarını kurtarmak için nasıl yollar izlediğini, kulüpten ayrılan futbolcuların sorumlusunun Cemal Aydın olduğunu tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. Cemal Aydın’ı en yakınından tanımanın en doğru yol olduğunu düşündüğümüzü ve bu beyanın iyi irdelenmesi gerektiği düşüncemizle tüm kamuoyunu saygı ile selamlarız.
Ankaragücü Ahmet Gökçek Yönetimi"
ifadelerine yer verildi...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.