Futbolda, Süper Lig’te karşılaşmaların bitimine sekiz hafta kaldı. Kurallara göre bu ligten üç takım, Bank Asya birinci lige düşecek. Buradan düşecek takımın birisi aylar öncesi belli, Başkent Ankara’nın asırlık ulu çınarı Ankaragücü’dür. Çünkü, bugüne kadar oynanan karşılaşmaların sonunda 11 puan elde edildi, kalan sekiz karşılaşmalardan ilk yarıda aldığı puan bir galibiyet ve üç beraberlik, aynı sonuçları alabildiğini varsaysak bile Başkentin sarı lacivertlileri kesinlikle alt kümeye gidiyor.
31.8.1910 tarihinde kurulan ve çalışanların görevleri gereği Anadolu Sanatkarangücü, Turan Sanatkarangücü, Anadolu Turan Sanatkarangücü, İmalatı-Harbiye Spor Kulübü adları ile bilinen bu spor yuvası daha sonra da Ankaragücü adını aldı. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün yakından ilgilendiği ve hatta formasının rengini bile sarı-lacivert olarak seçtiği bu takım nasıl böyle bir güç duruma düştü? Elbette sporda her sonuç alınır, küme düşer veya çıkar. Aslında Ankaragücü bugüne kadar birkaç defa alt kümeye düştü ve tekrar çıkmasını bildi. Son olarak l980/81 döneminde ikinci ligte B grubunda oynarken Türkiye kupasını kazandı. Daha sonra da kural gereği birinci lig şampiyonu Trabzonspor ile Devlet Başkanlığı kupası için karşılaştı. Bu kupayı da Trabzonspor’u 1-0 yenerek alınca, zamanın Devlet Başkanı Org. Kenan Evren’in talimatı ile üst lige, statü değişikliği yapılarak alındı. Futbolda kural değişiklikleri yapıldı, ligin adı Süper Lig oldu.
Süper Lig’le beraber futbolda para öne çıktı. Bu rant ekonomisi ile birlikte takımlarda yabancı oyuncu sayısı arttı. Başkentte inişli - çıkışlı dönem dikkati çekmeye başladı. Medyada bu karşılaşmaların önemi ve özellikle televizyon yayınlarının öne çıkması ile birlikte, beldeler arası yarış öne çıktı. Bir ara Süper Lig’te Başkentin temsilcisi dörde çıktı. Ama bu sevinç kısa sürdü ve iki takım Gençlerbirliği ve Ankaragücü takımları ayakta kalabildiler. Ancak bu iki kulübümüz son yıllarda düşmekten zorlukla kurtuluyorlardı.
İki takımlı Ankara’nın yıllanmış Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “Ankara’ya şampiyonluk yaraşır” diyerek ortaya çıktı. Bu arada Ankaragücü’nün, kuruluşunda güç aldığı Makina Kimya Endüstrisi Kurumu ile bağı tamamen kopmuştu. Buna karşın 10 yılı aşkın kulübün başkanlığını üstlenen Cemal Aydın da bir kenara çekilmek istiyordu. Ankaragücü camiasının görüşü Cemal Aydın ile Melih Gökçek anlaştılar. Kulübün ilk kongresinde Gökçekler Ankaragücü yönetimine seçildiler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanlarının spor kulüpleriyle çalışmalarına izin vermediği için Ankaragücü’nün başkanlığına oğul Ahmet Gökçek getirildi. Fakat bu kongrede 100’e yakın yeni üye kaydedilmiş ve bunlar da oy kullanmışlar ve hatta yönetime bile seçilmişlerdi. Bu da dernekler yasasına aykırı bir davranıştı. Gökçek’ler yönetimi ele alınca geniş bir transfer harekatına girdiler. Sonuçta tarafların ifadesine göre 15 milyon liralık borç 95 milyona çıktı. Bu arada oylamadaki bu usulsüzlük yargıya taşındı. Yıllar sonra beklenen karar çıktı ve Gökçek’ler Ankaragücü’nden koparıldılar. Bu uzaklaştırma ile Ankaragücü, Büyükşehir Belediyesi’ne ait Pursaklar’daki spor merkezinden atıldı. Sarı lacivertliler Beştepe’deki eski yerlerine taşındılar. Bu arada sürekli genel kurullar yapıldı ve kulüp yönetimi oyuncağa döndü. Değişen başkanlar ile teknik direktörler de yenilendi.
Son kongre sonunda başkan Haluk Ilıcan, Teknik Direktör ise Hakan Kutlu. Ama kulübün bu borç batağı sonunda 20’den fazla futbolcu ayrıldı, takımda eski takımdan A’dan sadece 2 kişi kaldı. Şu anda Ankaragücü sahaya güçlükle çıkıyor, deplasman karşılaşmalarına yardımla gidip geliyor. Borçları nedeniyle başka oyuncu transfer etmesi de yasak. Bu düştüğü yerden nasıl kurtulur? Belli değil, gidiş Başkan Gökçek’in deyimi ile birinci - ikinci lig değil, amatör lig mi? Niçin böylesine çıkmaza girildi? İnsanın inanası gelmiyor. Diyorlar ki, faturalar üzerinde oynandı, rakamların sağına sıfırlar eklendi ve felaket çığ oldu, ezdi geçti. Bazılarına göre, çare Makina Kimya Endüstrisi’nin olaya el koymasıdır. Olur mu? Niçin olmasın...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.