TARİH AFFETMEZ...

Ankaragücü Kulübü nün Olağan Genel Kurulu'nun üzerinden 3 gün geçti. Kongrede yaşananlar hala gözümün önünden gitmiyor. Bu kongreyi uzun yıllar unutmam mümkün değil. Unutmayacağım da... Aylardır bu kongrenin Ankaragücü için ne kadar önemli olduğunu yazdık. Ama kimseye anlatamamışız. Ankaragücü'nün son 3 yılda yaşadıkları tam bir ibret vesikası. Ama bunun kahramanlan ortada yok. Yazılı ve görsel medya başta olmak üzere sanal alem dahil her türlü iletişim ¦ aracını hoyratça kullananları, kongre salonunda ara W bulasın. Her saat başı, uykulannda bile bitmez tükenmez açıklamalar yapanlar, bir kulübünün en yetkili organı olan genel kurula katılmıyor. Bu nasıl bir sorumluluk anlayışıdır? Kabul etmek mümkün değil. Böyle bir mesuliyetsizlik üçüncü dünya ülkelerinde bile yaşanmaz. Bu ne aymazlık? Bunu birinin izah etmesi gerekir. 

Türk spor tarihinin en köklü kulüplerinden Ankaragücü, 100 milyonluk borçla kapısına kilit vurulma noktasına gelmiş ama bunun sorumluları ortada yok. Bunun hesabı genel kurulda verilmez de nerede verilir? Başta Cemal Aydın olmak üzere son 15 yılın hesabını verecek olan Serdar özersin, Cengiz Topel Yıldırım, Ahmet Gökçek, Sami Altunyuva, hatta bir gece operasyonuyla yetki ve sorumlulukla donatılan Sidar Tunca,Ankaragücü'nü bugünlere getirenler olarak, büyük vebal altında kaldınız! Hanginiz haklı, hanginizin haksız olduğunu ortaya koymak adına ayağınıza gelen fırsatı kullanmadınız.Ankaragücü'nde yaşananları sizden başka hiç kimse izah edemez. Dünyanın en donanımlı hukukçuları, ekonomik ve mali uzmanları bile bu işin içinden çıkamaz. 

HİÇ Mİ İLGİLENDİRMEZ? 
Yüreğimi bu kongrede burkan o kadar çok hadise var ki, hangisini anlatayım. Genel kurulda saatler önce asırlık çınara üye kaydı yapılan insanlar var ama kulübe ömrünü verenler yok. İnanılır gibi değil. Bu kulübe başkanlık yapan, Sabri Mermutlu, Nurettin Çarmıklı, Nevzat Karataş, Osman Kolsuz, ve hayatta olan diğer başkanlar, en az 15 yılın kahramanları kadar siz de kongreye gelmemekle vebal altında kaldınız. En azından siz bu başkanlara böyle bir Ankaragücü bırakmamıştınız. 

Neden bunun hesabını sorma zahmetinde bulunmadınız? Eminim ki, o gün çıkıp gelseydiniz, söyleyecek çok şeyiniz olurdu. 

Makine Kimya Endüstrisi Kurumu'ndan gelen karavanayla karınlarınızı doyurup, İstiklal Stadı'nın toprak zeminde çalışıp, demir ranzalarda dinlenmeye çekilen, Adil, İhsan, Fuat, Nazmi, Arif, Müjdat, Cüneyt, Mehmet, Sadık ve diğer efsane futbolcular, siz neden yoktunuz? Kulübü bu hallere getirenlere hiç mi söyleyecek sözünüz yoktu? Şayet, "Bunca fedakarlığı bunun için mi yaptık" deseydiniz belki birilerinin yüzü kızarırdı. Bu kentin kaderinde rol oynayanlar siz neden yoktunuz?

illetvekillerimiz, bürokratlarımız, işadamlarımız etkili ve yetkiler, bu ölümsüz şehrin en büyük sosyal gücü olanAnkaragücü'nün içine düştüğü durum sizi hiç mi ilgilendirmiyor? 

Hele Divan Kurulu için ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Çok tecrübesiz ve Ankaragücü'nün hassasiyeti konusunda yeterince bilgi sahibi değildiler. Bu divan teşkili bile 102 yılda gelinen fotoğrafın en hazin karesi oldu. O görevi yapanların bu konuda hiçbir kusuru yok.

Onlar görevlerini iyi niyetle yapmaya çalışta. Tüm kabahat, 102 yıllık geçmişi iliklerine kadar hissedecek bir Divan Kurulu'nu bugüne kadar oluşturamayanları. Tarih, Ankaragücü'nü bu hale getirenleri er geç mutlaka cezalandıracaktır. Ankaragücü'nün şimdi bir yönetimi ve başkanı vardır. Haluk Ilıcan ve yönetimi hakkında fazla bir yorum yapmak istemiyorum. 

Yüklerinin ne kadar ağır olduğunu çok iyi biliyorum. Umarım onlar da farkındadırlar. Haluk Ilıcan ve yönetimi, ya tarihin affetmeyeceği ya da tarih yazanlar arasında isimleri olacaktır. 

Hep birlikte göreceğiz. Vatan savunması için cephede çarpışanların torunları şimdi bir birlerine kurşun sıkıyorlarsa, buna sebep olanları tarih asla affetmeyecektir.