ANKARAGÜCÜ'NÜN ASBAŞKANI MURADINA ERMİŞ

Ermiş, açıklamada, Ankaragücü Kulübü'nün 18 Kasım'da yapılan olağanüstü genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, daha sonra Sami Altınyuva başkanlığındaki yönetim kurulunda da asbaşkanlık ve basın sözcülüğü görevine getirildiğini hatırlattı.

Ankaragücü Kulübü'nün 102 yıllık tarihinde bugüne kadar hiç bir kadın yöneticinin görev yapmadığını belirten Nilay Ermiş, ''Benimle birlikte Hülya Kalaycıoğlu da yönetim kuruluna seçildi. Asbaşkan ve Organizasyonlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Hülya Hanım ile birlikte Ankaragücü'nde görev yapan ilk kadın yöneticiler de biz olduk. Bu da bizim için ayrı bir gurur'' dedi.

Aileden Ankaragüçlü

Ermiş, Ankaralı bir ailenin kızı ve koyu bir Ankaragücü taraftarı olduğunu dile getirerek, sarı-lacivertli kulübe olan sevgisinin de ailesinden geldiğini bildirdi.

Tüm aile fertlerinin de Ankaragücü taraftarı olması nedeniyle sarı-lacivertli kulübe olan sevgi ve bağlarının çok kuvvetli olduğunu anlatan Nilay Ermiş, ''Ben Ankaragücü sevdası ile büyüdüm. Çok sevdiğim kulübümde yöneticilik yapmak hayalimdi. Bu da gerçek oldu. Hayatımda bir anne olduğumda, ikincisi de bu tarihi kulübe yönetici olarak seçildiğimde ayaklarım yerden kesildi'' diye konuştu.

Ermiş, Sami Altınyuva başkanlığında çok zor bir göreve geldiklerinin farkında olduklarına da değinerek bunun için de tüm yönetim kurulu üyelerinin gece gündüz demeden yoğun bir tempo içinde çalıştıklarının altını çizdi.

''Yöneticilik teklifini hiç düşünmeden kabul ettim''

Kulüp başkanı Altınyuva'nın çok iyi dostu ve arkadaşı olduğunu anlatan Ermiş, Sami Altınyuva'nın kongre öncesinde kendisine ''Benim yönetimimde olur musun-' diye teklifte bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:

''Ankaragücü Kulübü'nde yöneticilik yapmak büyük sorumluluk ve fedakarlık gerektiriyor. Hayalim bu kulüpte yöneticilik yapmaktı ama son 3 yıldır gerçekten bunu daha çok istiyordum. Sayın Altınyuva'nın yöneticilik teklifini hiç düşünmeden kabul ettim. Ben daha çok körfez ülkeleri ağırlıklı olmak üzere burada yatırım yapmak isteyen inşaat firmalarına danışmanlık hizmeti veriyorum. Ayrıca ortaklarımla makine imalatı yapan bir firmamız var. Bunun dışında eşim ve 3 yaşındaki çocuğumun sorumluluğu var. Bu kadar yoğunluğa rağmen Ankaragücü sevgim çok ağır bastı. Şimdi de hayatımda bir çok şeyden fedakarlık yaparak, kulübüme hizmet etmeye çalışıyorum.''

Ermiş, bu göreve seçildikten sonra çevreden ''Bu kadar sıkıntılı bir dönemde kulübe yönetici olunur mu-'' yönünde eleştiriler aldığını, ancak bunlara hiç aldırış etmediğini kaydetti.

Yönetim kurulu olarak göreve geldikleri günden beri kulüpte farklı bir yönetim anlayışı sergilediklerine değinen Ermiş, bunun da kulüp çalışanları ve taraftarlar tarafından kısa sürede fark edildiğini dile getirdi.

''Maçlarda hiç kimse kadın olduğumu anlamazdı!''

Ermiş, gelecekte kulüpte başkanlık yapma gibi bir düşüncesinin bulunmadığını, kendisinin yönetici olarak görev yapmayı daha çok istediğini dile getirdi.

''Altınyuva, o koltuğa çok yakışıyor'' diyen Nilay Ermiş, sözlerine şöyle devam etti: ''Ben tribünlerden bu göreve geldim. Maçlara başımda şapka, boynumda atkıyla giderdim. Kimse benim kadın olduğumu anlamazdı. Arkadaşlarımla maçımızı izlerdik. Bağırırdık, çağırırdık. Takım kazanırsa mutlu, mağlup olmuşsak stadı üzgün terk ederdik. Benim ön planda olmak isteyen bir yapım yok. O nedenle başkanlık gibi bir düşünceye de sahip değilim. Sami Altınyuva geçmişte de kulüpte yöneticilik yapmıştı. Şimdi başkan olarak hizmetine devam ediyor. Hatta sayın başkan, yöneticilik yaptığı dönemdeki görevini bana verdi. Altınyuva ile birlikte uzun yıllar kulübümüze hizmet etmek istiyoruz. Biz, başarıyı düşünüyoruz. Kulübümüzü layık olduğu yerlere çıkarmak için mücadele veriyoruz. Bunu da başaracağımıza inanıyorum."