ENDER YURTGÜVEN TOPA SERT GİRDİ...

Ankaragücü eski Genel Menajeri Ender Yurtgüven, TSYD’de yaptığı basın toplantısı ile görev süresince yaptıklarını ve Sami Altınyuva ve yönetiminin yaptığı açıklamalar ile ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Ender Yurtgüven’in açıklamalarını sizler için derledik…

2 yıla yakın süre genel menajerlik görevini yürüttüm. Bu süre içinde tarafıma yöneltilen suçlamalar oldu. 2 trilyona yakın bir haciz konusu var. Bu konuyu sizlere aydınlatmak istiyorum. Ankaraspor küme düşünce oyunculara ekstra bir transfer hakkı verildi.Göreve geldiğimiz zaman camianın da bazı oyuncuların oynaması konusunda talep vardı. Biz de kontenjan sınırlaması nedeni ile 10 oyuncu ile sözleşme imzalamamız gerekiyordu.Normal transfer dönemi haricinde yapılan bu ekstra transfer döneminden en iyi şekilde faydalanmak istedik. Sözleşmesini fesih edeceğimiz oyuncular için alacaklarının yanında ciddi bir ücret ödememiz gerekiyordu. Orhan Cingözoğlu ile yapılan görüşmelerde (bir kısmında İlhan Cavcav'da yardımcı oldu) 5 futbolcuya 1 milyon dolar vererek yolları ayırmayı başardık. Ancak görüşmelerin bittiği gün saat 12'ye kadar işlemleri halletmemiz gerekiyordu.

Kulüp başkanımız yöneticilerden destek istedi. 5 yöneticiye başkanımız paraları bana iletmesi konusunda talimat verdi. Biz bu paraları tedarik ettikten sonra fesih işlemini gerçekleştirdik. Biz fesih işlemlerini yapıp parayı ertesi gün bankadan göndermek istediğimizi söyledik ancak Orhan Cingözoğlu ödemenin o gün yapılmasını talep ettik. O günün kuru ile 1.500, 1.600 TL civarında bir para idi. Makbuzları futbolculara imzalatarak işlemi tamamladık. Evrakları söze vermek isterdim ancak hukuki süreç devam ettiği için sadece gösteriyor. O dönem muhasebede görev alan bir arkadaş benim ve yönetimimin haberi olmadan tahsil fişinde benim adımı yazmış. Daha sonra mahkeme süreçleri başladığı için yöneticiler icra işlemlerini başlattı. Fişlerde de benim adım geçtiği için icra işlemi öyle başlatıldı. Geçen ay da tahsilâtı yapılıp, para sahiplerine iletildi.

Benim ile ilgili bundan sonra polemik yaratılmaya başlandı. Adımı hırsıza çıkarmaya çalıştılar. Bunlara hakkımı helal etmiyorum. Durduk yere bu para benim hesabıma geçmiş gibi davranıldı. Paranın geldiği ve harcandığı muhasebe kayıtları ile görülebiliyor. Cengiz Topel Yıldırım da bu konuda gerekli incelemeyi yaptı bana da hak verdi. Bu işte benim hesap vermem gereken parayı aldığım yöneticilerdi. Kanı bozuk olsam bu para konusunda onlarla sıkıntı yaşardım. Geçtiğimiz günlerde Sami Altınyuva bu konuyu gündeme getirdi, tepkim üzerine özür diledi. Geçtiğimiz günlerde de ratingi düşük bir televizyon kanalında düzeltme yapmış olduğunu da duydum.

Bu konu ile ilgili hukuki işlemleri başlatmıştır. Yasal süreçte devam etmektedir. Yasal süreç bittikten sonra da hem hukuki süreci kendim başlatacağım hem de özür  bekleyeceğim. Hayatım boyunca tek bir kuruş haram lokma yememiş biri olarak bu beni rahatsız etmiştir. Çalıştığım tüm başkanlardan bu konuda takdir almış olmama rağmen, görevimin dışındaki konularla ilgili hırsız damgası yemeyi hak etmediğimi düşünüyorum.

Biz seni ima etmedik, çalışan bir personelin bu kadar para vermesini anlamadık sözlerinin kamuoyunda nasıl anlaşıldığını herkes biliyor. Ben hem kulübün genel menajerini hem de müdürlüğünü yürütüyorum. Diğer kulüplerde benim mevkimdeki adamların bu parayı çok rahat verebileceğini de herkes biliyor. Biz hep işimize konsantre olduk. Cevap vermedik..

Bazı konulara değinmek istiyorum.

Ankaraspor'dan Ankaragücüne gelen oyuncular ile iligi bir çok konu kullanıldı. Hancıoğlu burada tahrik edici açıklamalar yaptı. Hancıoğlu 26 Ekim 2010 tarihinde verdiği demecinde 18 gelen futbolcunun maliyeti konusunda açıklamalar yaptı. Şu an kayıtlar ellerinde. Çıksınlar, açıklasınlar. 2009 yılında Ankaraspor'dan gelen futbolcular ile ilgili 10 milyon TL kiralama bedeli ödendiğini nerden çıkardıklarını öğrenmek istiyorum. Bilal Kısa’nın Ankaraspor ile olan sözleşmesi 990 bin TL , Ankaragücü’nde 540 bin TL’ye oynuyor. Aynı şekilde Senecky 400 bin Euro’ya Ankaraspor’a sözleşme imzalarken Ankaragücü’nde 270 bin euro’ya oynadı. Adem Koçak 1 milyon 300 TL’ye Ankaraspor’da oynarken Ankaragücü’ne 600 bin TL’ye geldi. Kiralama ve bonservis bedeli almayı geçtik peşinatları Ankaraspor veriyor. Böyle başı bozuk demeç veren biri şu an Ankaragücü’nde genel menajerlik yapıyor. Ben bundan utanıyorum desem yeridir..

Futbolcuların ihtarname gönderilmesi konusu maalesef hep gündemde oldu. Hatta oyunculara ihtarname çekmelerini bizim söylediğimiz söylendi. Ne ben ne de yönetimimiz böyle bir yol seçmedi. Bu ihtarnameler en çok bize sıkıntı oldu. Bize gelen 100 ihtarnamenin 90’ını çözdük. Bunlar 3 de 0 yaptılar.

HİKMET HANCIOĞLU CAMİAYA HİYANET ETMİŞTİR…. ÖZÜR DİLEMELİDİR..

Gökçek yönetimi ile çalıştığım için mutluyum. Son iki yılda Fenerbahçe hep sondan bir önceki maçını bizimle oynadı. Bunlar da şampiyonluk yarışını etkileyen maçlardı.. Kimliği belirsiz bir şahsın Ariel Broggi’yi arayıp  kötü oynaması için 150 bin dolar teklif ettiğini açıklamıştık. Serkan kırıntılı ile ilgili o dönemde yapılan spekülasyonları biliyorsunuz.. Sahip çıkmaya çalışsak da bunları dile getirildi. Adımız iftiracıya çıkarıldı. Sayın Hancıoğlu o dönem yaptığı açıklamalar ile camiaya hakaret etmiştir.

Adımız iftiracıya çıkarıldı. Sayın Hancıoğlu o dönem yaptığı açıklamalar ile camiaya hakaret etmiştir. Şikeye karşı yaptığımız duyarlığımızı dile getirdiğimiz için çeşitli açıklamalarda bulundu. Örneğin “ yine hatırlayacağınız gibi geçen sene Ankara’da oynadığımız Fenerbahçe maçı öncesi bazı yöneticiler tarafından bir spor adamlığına yakışmayacak ifadeler kullandığı için tüm Türkiye’ye rezil olduk” Şikeye karşı olduğumuz için, bunla mücadele ettiğimiz için Türkiye’ye rezil olduğumuz iddia ediliyor. Devam ediyorum. Ve yine yönetici olamayan bazı kişiler İstanbul’da Fenerbahçe ile oynayacağımız maç öncesi , bu maçın çok önemli olduğunu ve bundan 1 hafta öncesi Sivasspor maçında bazı önemli oyuncularımız oynatılamayacağını, bu oyuncuları daha önemli gördükleri Fenerbahçe maçına sakladıklarına ilişkin demeçler vererek gündem yaratmaları çok çirkindir.” Evet biz Fenerbahçe maçını namusumuz olarak gördük. Bunda ne kadar haklı olduğumuz da şike soruşturmasında görülmüştür.

Geçen sene oynadığımız Fenerbahçe maçı ile ilgili 2 milyon euro prim verdiği haberleri çıkmıştı. Melih Gökçek tarafından böyle bir teklif veya vaat bulunmadığını defaatle söyledik. Bu maksatlıdır dedik. Ne kadar haklı olduğumuz göründü. Bu haberin Alaaddin Metin tarafından Aziz Yıldırım'ın talimatı ile yapıldığı iddianamede geçti.

Bunu defalarca söylememize rağmen sayın Hancıoğlu “Sayın Melih Gökçek hangi sıfat ve yetki ile Fenerbahçe maçını galibiyet primini 2 milyon olarak açıklayabiliyor Ayrıca galip gelinmesi halinde önceden futbolcuların kulüpten alacakları olan ödenmeyen kısımlarını da ödeyeceğini söylüyor. Tekrar söylüyorum hangi yetki ile” diyor. Ben de kendisine soruyorum. Sayın Hancıoğlu size soruşturmasının belli yerlerinde mi idi.

HANCIOĞLU İÇİN SAVCILIĞA İHBAR MEKTUBU GÖNDERECEĞİM.

Kendisi de başkaları gibi talimat mı almıştı. Fenerbahçe konusundaki bu hassasiyetini anlamış değilim. Bu şike soruşturmasında gözden kaçan bir ayrıntımıydı. Bu konu ile ilgili ilgili cumhuriyet savcısına bir ihbar mektubu göndereceğim.  Hancıoğlu’ndan camiadan özür bekliyorum. Neden sadece Fenerbahçe’ye hassasiyet gösterdi. Diğer takımlara göstermedi...

KENDİ DÖNEMİNDEKİ FESİHLERİ AÇIKLADI

Serkan Kırıntılı ve Turgut Doğan Şahinin fesihlerinde tepki aldım. Serkan Kırıntılı konusunda bize tebliğ edilmeyen bir evraktan bahsetmiştim. Biz bu evrakı aldığımız zaman işlemleri ona göre başlattık. Bize bir fax yollandığı iddia edildi. Ancak bu fax bizden hiçbir zaman çıkmadı. Hatta bu olaydan sonra Federasyon ek olarak gönderim raporları göndermeye başladı. Bağdat caddesinde gördüğümüz için tepki gören , bizim sahip çıktığımız Serkan Kırıntılı Fenerbahçe’ye gitti.

Bir futbolcu sözleşmesini fesh ediyor. Bir hafta sonra tekrar sözleşme imzalıyor. Turgut Doğan Şahin konusunda hatalı olduğu, sorumlu ben görülmüştüm. Ben ve arkadaşlarım sözleşmelerimizden 4/4 lük yaptığımız için geri gelmek zorunda kaldık. 100.000 TL ödemiştik. 137.000 TL alacağı olduğu söylendi. Şu an şike soruşturmasından tutuklu birinin yanlış bilgilendirmesi nedeni ile sözleşmesini fesh etti. Sonra hatalı yaptığını anlayıp geri imzaladı. Geri imzalamasa 6 aydan 2 yıla kadar ceza alacaktı.

SON GÜNLERDEKİ FESİHLER DEĞERLENDİRİYOR..

Uğur, Özgür ve Tisdell in gidişi ile ilgili Altınyuva'nın açıklaması var. Çalıştığı açıklamada bu paraları ödemediğimiz için serbest kaldığında bizim ödemememizden bahsediliyor. Sen bu benim borcum diyemezsin. Buna herkes güler. Talimatlar açık. Ben paraları masaya koydum, almadılar diyor. Sen futbolcunun parasını bankadan yatıracaksın. Bak gidiyor mu gitmiyor mu? Futbolcu fesih hakkını kazandı, ardından pazarlığa girişti. Sen para verdiysen nasıl sözleşmesini fesh etti. 237.000 TL ihtarnamesi var. Özgür 1.5 milyona gidebilecek bir futbolcu gidiyor. Bu sizin yüzünüzden oldu. Bizi nasıl eleştiriyorsanız bunda da sorumlusu sizsiniz.

TİSDELL KONUSU İŞ BİLMEZLİĞİN İSPATIDIR..

Skandal niteliğinde yaptığı açıklama bir futbol kulübü başkanının ne kadar iş bilmez olduğunun ıspatıdır. Tisdell'in parasını siz ödemediniz ondan gitti. Tonia'nın ödenmeyen parası 25.000 dolardır. 67.500 dolar rakamını nasıl çıkardınız. Sözleşmeye bakıp orada gördükleri rakamı alacaklara eklemişler. Bu bir skandaldır. Beni Mersin İdman Yurdu'nda oynayan futbolcunun parasını ödememekle suçluyor. Kulüp başka bir kulübe giden bir futbolcunun maddi yükümlülüklerinden muhaftır. Tisdell’in bu seneki transfer taksitleri Cengiz Topel Yıldırım döneminde ödenmiştir. Ödenmeyen Tisdell in bu seneki peşinattır. Ankaragücü'nün tek galibiyeti onun golü ile geldi. İsteselerdi 25.000 doları ben de verirdim.

ANKARAGÜCÜ’NÜN ADI AMATÖR KÜMEYE DÜŞSE BİLE BİTMEZ..

Sami Altınyuva yaptığı açıklamalarda Ankaragücü’nün adını sanını bitirmişler dedi. Bu çok büyük bir ayıptır. Amatör kümeye de düşse bitmez. 102 yıldır bitmez.

Futbolcular otoriteyi kurmak yöneticilerin görevidir. “Ankaragücü'nün adını bile duymak istemiyorum”  diyen futbolcunun parasını yatırırsın, camiadan özür dileyene kadar paf takıma gönderirsin. Camiadan özür dileyene kadar da hiç bir yere göndermem. Bu basiretsizliğin en büyük göstergesidir. Biz çalıştığımız dönemde elimizden geldiğince marka oluşturmaya çalıştık. Başarılı olmuşuzdur, olmamışsızdır. Ancak huzur ortamı bulamadık. En iyi oyuncuları getirmekle iş bitmiyor. Moral motivasyonlarını yükseltecek bir ortam bulamadık.

Biz Ankaragücü'nün adının Türkiye'de değil dışarda da duyulmasını sağladık. Geremileri, Rothenleri Vittekleri ,Sestakları getirdik. Bunun bir maliyeti var.

Bunun belli bir maliyetleri karşılayacak güçteydik. Ahmet Gökçek yönetiminin çapı o kadar dar değildi. Kulübe kaynak bulmak için çalışma yapıyorlardı. Vassell ‘in menajerine ödendiği söylenen 450 bin doları biz bu futbolcuların hiç birinin menajerine vermedik.

HUKUKA SAYGILI ARKADAŞLARIN YAŞANANLARA SESSİZ KALMASI AYRI BİR BASİRETSİZLİK

Ahmet Gökçek yönetimi bu kulübü borçlandırıp gitmiş gibi bir izlenim yaratıyor. Hukuki sürecin sonucunda mahkeme kararı yüzünden görevden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Gökçeklerin kulübü borçlandırıp gitmek gibi bir niyetleri yoktur. Kendi ödeme planlarını gerçekleştiremeden mahkeme kararı ile ayrılmak zorunda kalmıştır. Bilerek atılmayan 13 imza yüzünden bu duruma gelmiştir. 21 imza şartı araması gerekirken divanın gözünden kaçmış. Şantaj sürecinin sonunda hukua taşınmış ve muhafak olmuşlardır. 21 imza atılmamış 8 imza atılmış. Tek adaylı bir kongre. İkinci aday hukuka taşır saygı duyarım. Bazı insanlar hukuk istedi diye buna kızamazsınız. Ama onun sonunda Ankaragücü hukuki bir zemine oturmuş ama şu an ligin sonuna demir atmıştır.

TFF Haziran 2011 de yapılan genel kurulda statü değişiklikleri yapıldı. Delege tam sayısının 2/3 sinin oyu ile yapılır. Herkeste kayıtları vardır. Açın sayın kaç kabul oyu ile kabul edildi. Ama TFF statüsüne göre 200 den fazla kabul oyu gerekirken 50 oy ile geçti. Mahkemeye taşısam o  genel kurulun iptal edilmesi çok yüksek ihtimal. Ankaragücü’nü bitirme parasına mahkemeye gittiler. Federasyonu mahkemeye götürsek kaos yaşanacak. Ankaragücü'ne yaşattılar. Hukuka bu kadar saygılı arkadaşların kulüpte yaşananlara sessiz kalmaları da ayrı bir basiretsizlik.

SAMİ ALTINYUVA YA DA SAMİ ALTINEL KULÜBE ÜYE DEĞİL

İddia edildi. Yönetim Kurulunda bazı kişilerin üye olmadığı, Sami Altınyuva'nın üye olmadığı iddia edildi. Karar defterinde 26 Aralık 2005'den Cemal Aydın döneminde yönetime girene kadar alınan üyelikleri inceledim. Bu benim şahsi incelememdir. Üye alımları ile ilgili 3 karar alınmış. 70-80 üye kabulu yapılmış. Sami Altınyuva’nın adı geçmiyor. Sami Altınyuva mı Sami Altınel mi arayacam bilemedim ama Sami isimli tek biri var o da değil. Kendi ile ilgili bir karar olduğunu iddia ediliyor. Üye kayıt defterinde adının geçmesi yemiyor. Yönetim kurulu kararı olması gerekiyor. Tüzükte açıkça belirtiliyor. Son üye alımıdır bu. 22 Aralık 2007 tarihinde yapılan son üye alımında Cengiz Topel Yıldırım'ın ismi var. Cengiz Topel Yıldırım üye kayıt defterinde Sami Altınel'den önce yer alıyor. 22 Aralık 2007 den sonra Sami Altınyuva'nın ismi gelmesi lazım. Ama öyle bir karar yok. Birden bire yönetim kurulunda imzası başlıyor. Camiamızda hukuka çok saygılı abilerimiz var. Sonra mağdur olmasını istemem.

SOPANIN UCU KENDİNİ ACITINCA DEMEK BÖYLE OLUYOR

Bu konuyu irdeleyenleri Ankaragücü düşmanı ilan ediyor. O kadar konu varken üyeliğin konuşulmasını eleştiriyor. Zamanıyla 13 imza ile uğraşıyorsunuz bu düpedüz Ankaragücü düşmanlığıdır deseydi o zaman hak verirdim. Sopanın ucu kendini acıtınca demek ki böyle oluyor.

ADINI KULLANDIĞIN, RESMİNİ KULLANDIĞIN ADAMLARA SAVAŞ AÇIYORSUN

Sami için üzüldüğüm bir dönem daha var. Gençlerbirliğindeyken futbolcularla gezen dolaşan soyadını Altınel diye söyleyen biri olarak tanımıştım. Evrim süreci gibi... Belki haddimi aşıyorum. Kendisi bir dergi çıkardı. As Medya isimli. Bu derginin lansmanını yapılırken Ramada otelde bir kokteyl veriyor. Ben gitmedim. Giden arkadaşlarım oldu. Kokteylin bir sırasında kürsüye çıkıyor gelen telgrafları paylaşıyor. (seviyemi mecburen düşürdüm gerekirse biraz daha düşürürüm) Gelen fakslarda “Sevgili dostum Sami, işlerinde başarılar dilerim.” Ahmet Gökçek. “Evladım Sami işlerinde başarılar dilerim.” Melih Gökçek. Şaşırdım araştırma ihtiyacı duydum. Başkan adına telgrafları kimin yolladığın inceledim. Ramada otelde yapılan toplantıya telgraf yolladınız mı? Yok. Benim üzüldüğüm nokta. Zamanıyla bu kişilerin ismini kullanarak , sitene resmini koyuyorsun. Sonra hesap soruyorsun. Benim ile ilgili açıklamadan sonra görüştüm. Ben kulüp başkanıyım. Araştırmak zorundayım diyor. Hesap soracaksan ,hesaplara hakim olman lazım. Düz matematik ile bu iş olmaz. 60 milyon gelir var. 100 trilyon borç var. 146 milyon tl. nereye gitti bu para. Ne kadarı hayata geçmiş. Ne kadarı eski borç. hukuk orada. Başarısızlığını gölgelemeye mi çalışıyorsun. Kim ne yaptıysan cezasını çeksin. Hukuk yoluna başvurmuyorsun. Çok önemli maç var onlarla uğraşman lazım. Tehdit ediyorsun. Hukukun sonucu bekleyelim. Evraklar kendilerinde. Onu da incelemelerini ve kamuoyu ile paylaşmasını rica ediyorum.

ÇALIŞANLARIN PRİMLERİ EKSİK YATTI , BENİMKİNİ HALEN YATIRMADILAR…

Karabük maçının primi 15.000 TL olarak açıklandı. Biraz hesap hataları yaptı ama, alt kadroları uyarması lazım. İlk heyecan öyle lanse edildi. Prim yatırması bile haber yapıldı. Fakat bugün gelirken yine aradım. Hala kulüp personelinin primlerinin primlerinden yarısından azını yatırdıklarını duydum. Eski çalışma arkadaşlarım için hassasiyet bekliyorum. Benim adıma da Van depremzedelerine yatırılmasını istemiştim. Bu para benden çıkmıştır. Toplumsal bir konudur. İnsani bir konudur. Bana şu ana kadar yatırıldığına dair bir bilgi belge yok. Benim yardımcıma Van'a mı Erciş'e mi yatıralım bilgi bulamadık diyor. Ne farkeder.

BEN AYRILDIM, İSTİFA ETMEDİM. TAZMİMAT ALMADIM

Ben ayrıldım. İstifa etmedim. Fesih ettiğimde , o güne kadarki alacaklarımı istedim sadece. Sözleşmem gereği 2014 yılına kadar alacaklarımı isteme hakkım var. Ama böyle bir talepte bulunmadım. 15 milyar primimi Van'a gönderme nedenimi söyleyeyim. Ben Sami Altunyuva geldiği an bırakmaya karar verdim. Ancak maç saatine kadar bunu açıklamadım. Kendi kendime bırakmaya karar verdiğim bir şeyin primini cebime sokamam Bu insani görevimi yapmaktan imtina ediyorlarsa bir ihtar daha çeker onu da kendim gönderirim. Bu hafta yapacağını tahmin ediyorum. Benim tanıdığım Sami Altınel bunu yapar…..

Bundan sonra basın açıklaması ile twitter ile arkadaşlara gerekli cevapları veririm.

 Esame listesini hazırlayacak kimse olmadığını için Karabükspor maçında ben durdum. Eskişehirde esame listesini hazırlayacak kimse olmadığı için Ankara'da statta görevli bir arkadaşı takım otobüsü ile götürüyorlar. Nabız saatlerini hala alamadılar. Nabızları halen elle tutuyorlar. 10-12 milyar bir saatler. Fenerbahçe maçına 55 dk kala geliyorlar. Otobüste mi ısındınız diye dalga geçiyorlar.

BEN GENÇLERBİRLİĞİ KÜLTÜRÜ İLE YETİŞTİM

Ben Gençlerbirliği kültüründe yetiştim. Bana personelsen başkanını yönetimini eleştirmezsin öğretildi. Ama ben sustukça beni muhatap aldılar. Ender Yurtgüven'i ısrarla muhatap aldığınız için ben sizi muhatap alıyorum.

Sami Altınel Altunyuva'yı kırmak istemem. Bir niyetim yok. Cevap vermeyi unuttuğum şeyler olabilir. Ankaragücü için elimizden gelen yardımları yaparız. Bir yandan hesap soruyor, bir yandan savaşmayalım barışalım diyor. Umarım başarılı olur. Başkanlığında çok acemi. Acemiliğini yanlış zamanda atıyor.

• KLASSPOR ÖZEL HABER