ANKARAGÜCÜ takımının en eskisi Murat Duruer, maçın 2. dakikasında Kağan'ın ortasında o topu 3 metreden boş kaleye gönderebilse, maçın skoru asla böyle olmazdı.
Biraz daha ciddi, istekli, becerikli ve konsantre bir vuruş yapabilse ev sahibi takım topuyla tüfeğiyle, zaman geçtikçe de bilincini yitirerek saldıracağı için Ankaragücü nün yapacağı özel kontratak çalışması, en az bir iki gol daha üretmesini mümkün kılıp, ligdeki ikinci galibiyetin alınmasını sağlayacakta.
"Alınsa ne olacaktı" diye düşünebilirsiniz.
Gökçek yönetiminden gelen 94.6 milyon liralık tutarındaki borç mu bitecekti?
Yoksa transfer yasağının kalkması için gerekli 10.5 milyon TL mi yağacaktı gökten?
Kimbilir belki de federasyona fesih için başvuran 9 oyuncunun alacakları olan 5.8 milyon TL yatacaktı hesaba...
İcracılar el koymazsa, para ödenip kurtulacaktı san lacivertliler...
Belki bu sayede futbolun ciddiyetinden bi haber Umut Sözen, yaptığı için önemine ilişkin fikir sahibi olacaktı.
Aybars, forvet olmanın sadece Etoo gibi koşmak değil; onun gibi doğru zamanda doğru yerde olmak anlamına geldiğini öğrenecekti...
Tıpkı ikinci yandaki ilk golde yaptığı gibi.
BIKKINLIK VE YILGINLIK VAR
Bıkkınlık, yılgınlık vardı ilk yandaki Ankaragücü formalı insanlarda.
Takımın ruh hali böyleyken, bir topta üç pozisyon yapma becerisi gösteren Eskişehir, Kamaranın kafasıyla ilk golü buldu. Başkent ekibi, biraz kıpırdanma hevesindeyken, i ilk yarının son dakikasında Kamara'nın direkten dönen şutunda Özgür Çek'in ters vuruşuyla ikinci yıkım geldi Ankaragücü'ne...
"Kötü son dakika sürprizi" idi bu.
Resmen yıkımdı... Samsun maçındaki geri dönüş, bu şartlarda hayaldi.
Ama belli ki, soyunma odasında şartlar değişmişti, takımla birlikte...
Teknik Direktör Ziya Doğan,. Güven ve Umut'u kenara alıp, Turgut Doğan ve Ergin Keleş ile bir hamle yaptı.
Üç forvetle topyekün saldırıya döndü iş...
Bunun adı, "Ya herro, ya merro" idi tribün jargonunda...
Yani, "Ya iki üç daha yiyecektiniz ya da maçı kurtaracaktınız."
MÜTHİŞ GERİ DÖNÜŞ YAŞANDI
Maçın başında inanılmazı başaran Murat Duruer, 53. dakikadaki tekrarında boş kale yerine topu taca attı.
Zaten yapılması, zor olan da buydu.
Sezon başından bu yana sesi soluğu çıkmayan Ergin, rakip ceza alanını karıştırıp, genç Aybars’ın golüne doğrudan katkı sağladı.
İki dakika sonrasında Turgut ortasında Ergin'in saçlarını sıyıran top, ikinci gol olarak filelere gitti.
Maçın en iyi ismi Turgut Doğan Şahin idi. Ergin de ona destek olunca "Bitti gitti" denilen maç, müthiş bir geri dönüşe sahne oluyordu.
Tüm takımın ancak özellikle Kaptan Hürriyet'in ikinci yandaki performansı da takdire değerdi.
Ancak sahanın en iyisi Şahin’in 90. dakikada kornerden gelen topa yaptığı yanlış hamle, Eskişehir golüne neden oldu.
Ve Ankaragücü, ikinci yandaki müthiş çabasıyla kazanması gereken maçı, tek hatayla mağlup bitirdi.
Bu kadar "çok gol kaçırıp", savunmada "küçük görünen büyük hatalar" yaparsan asla kazanamazsın.
Daha da kötüsü, kaybeder ve üzülürsün...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.