Ankaragücü eski yöneticisi Faruk Mangırcı, Ankaragücü Onursal Başkanı Cemal Aydın'a cevap verdi.
İşte o cevap...
Ankaragücü'nde yaşanan kaosun tek sorumlusu olarak görülen Cemal Aydın'la ilgili olarak önceki gün yaptığım açıklamaya Aydın, maalesef sadece kendisine yakışır bir üslupla ve de tam tarif ettiğim ruh haliyle cevap vermiş.
Ne anlama geliyorsa, "Bu açıklamayı Didar-ı Mevlasa Lokantası'nda mı yapmış?" diye anlamsız bir cümleyle girmiş konuya.
Doğrudur, o açıklamayı Didar-ı Mevlana'da hazırladım. Didar-ı Mevlana, Ankara'nın göbeğinde Çankaya'nın merkezinde binlerce dönümlük Dikmen Vadisi rekreasyon alanını tepeden gören, muhteşem ışıklandırmalı harika manzaraya sahip bir yerdir. Binlerce ağaç ve çiçeğin olduğu vadideki temiz hava sayesinde insanın beyni bol oksijjenle doluyor ve doğru düşünüp, doğru tespitler ve doğru işler yapılmasına imkân veriyor.
Cemal Aydın'a da tavsiye ederim. Açıklamalarını öyle kapalı mekânlarda yapmasın, gelsin bol oksijenden nasiplensin.
Aydın, benimle tanışıklığının olmadığını söylemiş doğrudur kendisiyle tanışıklığımız yoktur.
….
Aydın'la hiç karşılaşmadım, dolayısıyla benimle tanışma imkanı da olmadı kendisinin. Kendisi beni tanımıyormuş normaldir.
….
Gündem değiştiren kitapları, köşe yazıları ve haberleriyle, yaptığı televizyon programlarıyla kendinden sözettiren bir gazeteciyi tanımadığını söylemesi kendisi açısından büyük bir eksikliktir.
Ancak ben kendisini gıyabında gayet iyi tanırım. Ankaragücü'nü yönettiği 13 senede kulübü paçavraya çeviren, her sene düşmemeyi başarı olarak gösteren, sürekli polemiklerle, beceriksizliklerle, başarısızlıklarla gündeme gelen hatta beceremediğini bile algılayamayıp köşesine çekilme erdemini gösteremeyen bir laf cambazıdır Cemal Aydın.
Eski başkan, bana verdiği cevapta dolayısıyla en iyi yaptığı işi yapmış ve laf ebeliğiyle "bir açıklamaya bakarım bir de yapana" diyerek psikolojisiyle ilgili yaptığım tespitlerin haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.
Gönül isterdi ki, Cemal Aydın açıklamaya bakarken bir de aynaya baksaydı doğru bir eylem yapmış olurdu.
Kerameti kendinden menkul bir üslupla, kendini bir bilge zannederek aklına geleni söyleyen Aydın'ın elinde bir adamlık ölçer metre varsa önce kendi adamlığını ölçmesini önerirken, bir de yapılan eleştirilere cevap vermeyi denerse kulüpte yaşanan kaosun net bir şekilde ortaya çıkmasına imkân verirdi.
Cemal Aydın'ın laf ebeliğini bırakıp kendisiyle ilgili kamuoyunda oluşan sorulara cevap verme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Aydın'dan kaçamak yapmadan aşağıdaki sorulara cevap vermesini bekleyelim.
-Kulübün delegeleri arasında 1. , 2. , 3. dereceden kaç yakınınız var?
-Ankaragücü kulübü başkanı olmadan önceki mal varlığınızla, kulüpten ayrıldığınız dönem arasındaki mal varlığınız arasında ne gibi değişiklikler oldu?
-Bu dönemde ne kadar vergi verdiniz?
-Bazı menejerlerle maddi-manevi ilişkileriniz oldu mu?
-Hiçbir işin içinde yokum derken, Alkan galerinin sahibi Metin Şenyürek'i aday çıkartmak için görüşüp de arkasından ben böyle bir görüşme yapmadım dediniz mi?
-Adı birçok şaibe ile anılan ve GS'deki görevinden kulüp ileri gelenlerinin zoruyla ayrılan Adnan Sezgin'i Ankaragücü'ne başkan yapmak için görüşmeler yaptınız mı yapmadınız mı?
Bu soruları benzerleriyle çoğaltabiliriz ama şimdilik Sayın Aydın, bu sorulara bir cevap verin ve de sizin Ankaragüçlülüğünüzü görelim.
Ama doğru cevap verin çünkü vereceğiniz her yanlış cevabın gerçeğinin suratınız da bir şamar gibi patlayacağınızı da bilin.
Sonra da bu cevapları verirken aynaya bir bakın, bir cevaplayana bir de cevaplara..
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.