SAVUNMAYI LİNCE DÖNÜŞTÜRDÜLER

Radikal Gazetesi spor yazarı Tanıl Bora, Ankaragücü ve Süper Ligi değerlendirdi...

Fenerbahçe, Trabzonspor karşısında çabuk gollerle kazandığı galibiyeti bir buçuk aydır bekliyordu. İlk golde Aykut Kocaman’ı ellerini kaldırıp yumruk yapar ve ‘gol’ derken gördük. İkinci golde hafif geri kaykılıp yumruklarını salladı, hatta basbayağı güldü bir an. Kendi meşrebince, Yılmaz Vural’ın üç perende iki ters saltosuna denk bir tezahürat. Şenol Güneş ise ‘üskütledi’ biraz. Gerçi Trabzonspor’un âkilleri de bu yenilgiyi bir buçuk aydır bekliyor, psikolojik hazırlıklarını ona göre yapıyorlardı. Bakalım devamını iyi idare edebilecekler mi?

Bursaspor’un en büyük sermayesi, Türkiye şartlarına göre fazlasıyla ‘oturmuş’ bir takım olmak. Durup oturduklarında bile onları avantajlı kılan bir temel değer. Toparlandığını zannetmek isteyen Galatasaray’ı alt etmeye yetti. Hücumda Miller, etrafını görüşü ve oyunu açışıyla önemli bir katkı. Ömer Erdoğan, boynunda silgi asılı çalışkan talebe, durmadan hata düzeltiyor.
İBB’den kontratak pikniği

Beşiktaş da Galatasaray gibi, son transfer hamlesiyle ‘artık tamam’ diye heveslenirken yine belediye çukurunda buldu kendini. Gri rakibi eksildikten sonra İstanbul Belediyesi kontratak pikniği yaptı.

Kayserispor, Trabzon ve Eses’le birlikte en fazla sıfıra karşı oynayan takım; Karabük deplasmanında 10. defa oldu. Antepspor’un deplasman klasmanında 3. olduğunu yazmıştım. İç saha klasmanında ise 10. sırada. Gençler’in Kâmil Ocak’tan aldığı puan yine de değerli. Konyaspor’u yenen Eses’in üst üste 4. galibiyeti (dördü de sıfıra karşı). Dört haftada 13.’lükten 6.’lığa çıktılar. Aynı zamanda orta sıralardaki karambolün işareti bu. Lince dönüşen özsavunma Elektrikli bir hafta: 44 sarı 5 kırmızı gösterildi (Buca-Kasımpaşa kartsız), iki teknik direktör atıldı.

Manisa’nın Ankaragücü’nü iki geç golle yendiği maçta Ümit Özat’ın ihracıyla sonuçlanan olay, Ankaragücü’ndeki öfke istifini gösteriyor. Ankaragücü taraftarlarının Özat’a yönelik inatçı protestosu, birisinin sahaya atlayıp ona saldırmasına kadar vardı (üstelik gole sevinirken!). Ankaragücü kulübesindekiler ‘özsavunma’yı derhal lince dönüştürdüler, Özat da düşene tekme vurmaktan geri kalmadı. Turgut Yüksel boşuna ‘18 yaş altındakiler izleyemez’ ve ‘şiddet içeren görüntüler’ logoları koymamıştı ‘Lig Başlarken’ başlığı altına. Ankaragüçlü taraftarların çiçeklerle atkılarla donattıkları (Gökçekler yönetime gelirken istifası için bağırmışlardı) Hikmet Karaman, muhabbeti ganimet bilip bir “ben var ya ben” nutku söyledi (tabii o da ‘ben’e ‘biz’ diyenlerden).

Sivasspor-Antalyaspor, kar maçı folkloru: Sürmeli gözler, arada kar küreyerek yenilenen çizgiler. Bunsuz futbol eksik kalır. Galibiyete asılıp koparamayan Antalya’nın penaltı şüpheleri var ama Yunus Yıldırım daha geçen hafta bir tane verdiydi. Hele karlı zeminde, ikna olması zor.

‘Kaledeki üç sakarlar’

Karabük’le Buca, kış ortasında tadilattan çıktılar. Dr. Necmettin Şeyhoğlu sahasının ilk devre boyunca dev anası gibi bir brandayla örtülü duran fonunda yerinde nihayet iki katlı kapalı tribün yükseliyor. İlk devre boyunca misafirlerini Alsancak’ta kabul eden Bucaspor, nihayet Yeni Buca Stadı’na taşındı. Buca Arena da denen bu kutu stadyum, Sarı-Lacivertlilere bir gayret getirebilir. Boynu iyice bükülen Kasımpaşa karşısındaki farklı galibiyet, bunun işareti mi? İki sayı bir asist bir asist asisti ile her golde payı olan Musa Aydın, ligimizin gol verimliliği en yüksek orta saha oyuncularından biri. 1. Ligde’ki 8 sezonunu 3, 25 gol, 4, 75 asist ortalamasıyla geçirdi. Bu sezon 4 gol 2 asisti var.

Meslek erbabının tespit ettiği kusurlar çok oluyor ama curling’i pist paspası zannedenlerin bile hatayı anlayacağı üç sakar gol yedi bu hafta kaleciler. Galatasaraylı Ufuk, Vederson’un 40 metreden şutunu bağrından sektirip içeri aldı; Ankaragüçlü Özden ellerini kullanma avantajından feragat edip önündeki adama serbestçe kafa vurdurdu; Beşiktaşlı Cenk, plonjonunu yapmış kendini yere bırakırken topu kucağından rakibinin önüne düşürüverdi.