Gazeteci Yılmaz Özdil, kendine has uslupla Süper Lig takımlarının son 10 yılını değerlendirmiş...
İşte Özdil'in o yazısı:
İlk yarı bitti. Son 10 senenin ilk yarılarını kıyaslarsak...
Trabzonspor...
Hiç bu kadar çok galibiyet almamıştı, bir.
Hiç bu kadar az mağlubiyet almamıştı, iki.
Hiç bu kadar çok gol atmamıştı, üç.
Hiç bu kadar az gol yememişti, dört.
Dört dörtlük yani.
Peki, bu Trabzonspor, sadece son 10 senenin en iyi Trabzon’u mu? Hayır...
Aynı performansla devam edip şampiyon olursa... Yani, ikiye katlayıp, 26 galibiyet, 6 beraberlik, 2 mağlubiyetle bitirmeyi başarırsa, tüm zamanların en iyi Trabzonspor’u olacak.
Çünkü, 6 kere şampiyon olan Trabzonspor, liglerin 16 takımlı olduğu sezonları 18’e oranlasak bile,
hiç kadar yüksek sayıda galibiyet almadı. 18 takımla oynanan 1983-84 sezonunda şampiyon olurken bile, sadece 18 galibiyet almıştı... Ki, şu anda bile 13 galibiyeti cebine koymuş durumda.
6 kere ipi göğüsleyen Trabzonspor, 25 atmış, 34 atmış, 41 atmış, en fazla 43 gol atarak şampiyon olmuştu. En fazla golü, yani 43 golü, yine 1983-84 sezonunda, 18 takımlı ligde şampiyon olurken bulmuştu... Ki, şu anda bile 40 golü rakip ağlara bırakmış durumda.
Bu Trabzonspor’u, şampiyon Trabzonlar’la kıyasladığımızda, geride kaldığı tek kategori var.
Yenilen gol sayısı...
Çünkü, kalede Şenol Güneş vardı!
Kaleci Şenol Güneş’le şampiyon olurken, 16 takımlı sezonlarda, 14 yedi, 12 yedi, sadece 7 yediği bile olmuştu... 18 takımlı sezonda şampiyon olurken bile, alt tarafı, 14 gol yemişti.
Ya bu sene?
Ligin en az gol yiyen takımı ama, 10 gol yediği için, kaleci Şenol Güneş’in çok gerisinde!
22 yaşındaki Onur, bana göre, Türkiye’nin en iyi kalecisi, onunla onur duyuyoruz... Ama, hocasının performansını
yakalayabilmesi için, onun bile on fırın ekmek yemesi gerekiyor.
Peki öbür takımların ilk yarısını, son 10 senenin ilk yarılarıyla kıyaslarsak?
Bursaspor:
İkinci sırada ama, geçen seneki şampiyonluk dahil, ilk yarı sonuçları itibariyle tüm zamanların en iyi Bursaspor’u bu... Geçen sene ilk yarı, tıpkı bu kadar galibiyet almıştı ama, geçen sene dahil, hiç bu kadar az mağlubiyet almamıştı. Geçen seneden azıcık az gol attı. Tarihi boyunca hiç bu kadar az gol yememişti. Muhteşem ikinci!
Ancak...
“Birinciysen birincisindir, ikinciysen hiçbir şey” derler... Bursa için kritik durum budur. “Hangi takım ligi kaç defa ikinci bitirdi” diye sorsak, istatistik hastaları bile cevap veremez.
Şampiyonlar Ligi’nin ağır yükünü elbette unutmamak gerek ama, şampiyonluğun tesadüfi olmadığını, kalıcı olduğunu gösterme gayreti, Bursaspor’un cesaretini törpüledi maalesef... Zaten, Şampiyonlar Ligi’ndeki hüsranın sebebi de, tecrübesizlik değil, cesaret eksikliğiydi.
Ertuğrul Sağlam’ın biraz daha cesur olması, ikinciliğe fit olmaması gerekiyor. Çünkü, dikiz aynanda Fenerbahçe’yi görüyorsan, güzel güzel finişe gidiyorum zannederken, son düzlükte sollanman sürpriz olmaz! En azından ikinci yarının ilk 10 maçında frene dokunmamak lazım.
Fenerbahçe:
Son 10 senenin en kötü Fenerbahçesi bu... Bir sezon hariç, hiç bu kadar az galibiyet almadı. İki sezon hariç, hiç bu kadar çok mağlubiyet almadı. Gol atıyor ama... Bir sezon hariç, hiç bu kadar çok gol yemedi. Temel sorun bas bas bağırıyor: Defans ve kondisyon.
Temel sorun defans ve kondisyon dedim ama... Galiba, Fener’in temel sorunu, bu seneki durumundan çok, her sene geride kalma durumlarına yavaş yavaş alışmaya başlaması!
(Aykut Kocaman’ı NTV’de seyrettim. Kızmaca darılmaca yok... Anladım ki, tarihimizde ilk kez bir Türk hocaya tercüman lazım! Dinledim dinledim, ne dediğini, ne demek istediğini anlamadım... Ama, Fenerbahçe’nin neden bu kadar heyecansız olduğunu anladım. Çünkü, Aykut Kocaman soyunma odasında 10 dakika konuşsun, o takımın uykusu gelir birader!)
Kayserispor:
Tüm zamanların en iyi ikinci Kayseri’si bu... Tüm zamanların en iyi Kayseri’si, geçen seneki Tolunay Kafkas’ın Kayserisi’ydi. Geçen seneden az yendi, geçen seneki kadar yenildi, geçen seneden az attı, geçen seneden az yedi. Gol kralı Şota’ya rağmen, sorunu gol... Alışveriş konusunda kimse Kayserililer’in eline su dökemez ama, gel gör ki, “Makukula olmasa da olur” diyenler, hesap hatası yaptı. Makukula’ya kıyılamayan üç kuruş, Avrupa biletine malolabilir.
Beşiktaş:
Son 10 senenin en kötü Beşiktaş’ı dersek, yanlış olmaz... Beşinci bitirdiği geçen senenin ilk yarısında, daha çok galibiyet almıştı. Bundan az mağlubiyet almıştı. Güya geçen seneden çok gol attı ama, geçen sene bunun yarısı kadar gol yemişti. Forvet ‘eh’ işte... Defans resmen folluk... 5’iktaş, geçen seneki 5’inciliği bile mumla arayacak gibi görünüyor.
K. Karabükspor:
Hiç şüphesiz, tüm zamanların en iyi Karabük’ü... Enteresan şekilde, düşme potasındaki Konya kadar gol yedi, hatta Buca’dan fazla gol yedi. Ligin en çok gol yiyen beş takımından biri... Defansa çare bulsa, küme düşmeyeyim diye başlarken, UEFA bile mümkündü.
Gaziantepspor:
Geçen senenin fotokopisi... Yendiği aynı, yenildiği aynı, beraberliği aynı, puanı bile aynı... Dolayısıyla, tüm zamanların en iyi Kayserisi’ni yöneten Tolunay Kafkas’ın, tüm zamanların en iyi Gaziantepi’ne imza attığı söylenemez. İşin garip tarafı, son 10 senedir üç aşağı beş yukarı aynı Gaziantep... E merak ediyor insan: Bunca çaba niye?
İstanbul B.B:
En istikrarlı takım... Ancak, şampiyonluğu hedeflemeyen, ortalarda idare eden ‘istikrar’ın kimseye faydasının olmadığının kanıtı aynı zamanda.
Galatasaray:
Hiç şüphesiz, son 10 senenin en kötü Galatasarayı... Hiç bu kadar az galip gelmedi. Hiç bu kadar çok yenilmedi. Hiç bu kadar az gol atmadı; geçen senenin yarısı... İki sezon hariç, hiç bu kadar çok gol yemedi. Bu Galatasarayı, değil Aslantepe, Ejderhatepe bile kurtaramaz!
MP Antalyaspor:
Geçen seneden bir az yendi, geçen seneden bir az yenildi. Geçen seneden az gol attı, geçen seneden bir tane fazla yedi. ‘Anlamsız istikrar’ ekiplerinden biri maalesef.
Eskişehirspor:
Ligin en fazla berabere kalan takımı. Attığı aynı, yediği aynı. Yendiği yenildiğine eşit. Sıfıra sıfır, elde var sıfır yani... Koskoca Eskişehir, yıllardır bu tablo için mi çaba harcıyordu?
Manisaspor:
Yenme yenilme mantığı açısından, futbol takımından çok ‘karate’ takımına benziyor!
Ya herru, ya merru, ligin en az berabere kalan ekibi... Geçen seneden fazla yenildi, geçen seneden fazla yendi. Attığı gol, geçen seneden fazla, yediği de fazla... Düşmez ama, bir takım düşecekse bile böyle düşmeli... Ligin en heyecan verici topunu oynayan takımlarından biri...
Ancak, ilk yarı itibariyle Levent Eriş’in, Ersun Yanal’ın yönettiği Manisa’nın çok gerisinde.
MKE Ankaragücü:
Son 10 seneki Ankaragücü neyse, bu Ankaragücü de o... Neredeyse, attığı yediği bile kafa kafaya... Ancak, özellikle bu sene yapılan ‘normalden fazla masraf’ı düşünürsek, ‘son 10 senenin en kötü Ankaragücü’sü bu’ demek, yanlış olmaz sanırım.
Gençlerbirliği:
Son 10 senenin en kötü Gençler’inden biri... Üstelik, son 10 senedir “Amacı ne? Neden Süper Lig’de?” diye merak ettiren takım.
Sivasspor:
Son üç senenin en kötü Sivas’ı... Yendiği, yenildiği, attığı, yediği, hepsi önceki senelerden kötü... Sanırım tek umudu, Konya’nın Buca’nın ve Gençler’in kötü performansı.
Konyaspor:
Son 10 senenin en kötü Konya’sı... Önceki senenin ilk yarısı tıpa tıp bu durumdaydı, gitti.
Bucaspor:
Tarihinde ilk kez Süper Lig’de olduğu için, elbette tüm zamanların en iyi Buca’sı bu... Ama, sezon başında yapılan hatalı hoca tercihi ve hatalı transferler, bir çuval
inciri berbat etti. Eğer kurtulursa, Samet Aybaba’ya ‘sihirbaz’ unvanı verilmeli.
Kasımpaşa:
Bu defa Yılmaz Vural ‘mucizesi’ bile mucize!
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.