ANKARAGÜCÜ'NÜN FAHRİ BİSİKLETCİSİ

Bisikletiyle Türkiye'yi turlayan 65 yaşındaki Fahri Yılmaz, lisanslı sporcusu olmadığı halde, programlarını sarı-lacivertli formayla gerçekleştirerek gönül verdiği Ankaragücü Kulübü'nü temsil ediyor.

Bisikletle Türkiye'yi dolaşmadığı zamanlarda Ankara'da ütü tamiriyle geçimini sağlayan Fahri Yılmaz, uzun yol yapabilmek için 4 yıl Ankara'da antrenman yaptı. Ankara'daki hazırlıktan sonra yollara düşen Fahri Yılmaz, Akdeniz ve Ege kıyılarını bisiklet üzerinde gezdi. Doğayla iç içe olmanın kendisine çok iyi geldiğini ifade eden Yılmaz, ayrıca Ege ve Akdeniz'deki tarihi yerleri gördüğü için de çok mutlu olduğunu söylüyor.

Bisiklet ile günde yaklaşık 200 kilometre yol alabilen Fahri Yılmaz, 11 yaşından bu yana adeta selenin üstünde yaşıyor. Çanakkale Savaşları'nın 95. yıldönümü etkinlikleri için Ankara'dan bisikleti ile 850 kilometrelik yolu 5 günde kat ederek, Çanakkale'ye gitti.

Yılmaz'ın şimdiki programı ise 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda Samsun'da olmak. Bu program için yarın sabah yola çıkacak olan Fahri Yılmaz, 6 gün bisikletinin üstünde, güzergahın üzerindeki doğayla iç içe yaşayacak. ''19 Mayıs Bayramı''ndan sonra Ordu ve Rize'ye geçerek arkadaşlarını ziyaret etmeyi planlayan Yılmaz, daha sonra Ankara'ya dönmek için yaklaşık bin kilometre daha yol yapacak.

Bu programdan sonra Adana'ya doğru pedal çevirecek Yılmaz, ''Adana'da yorgunluğumu atacağım'' esprisiyle zamana ve yaşlanmaya da meydan okuyor.

Fahri Yılmaz bisikleti ve Ankaragücü'nün yaşamında önemli bir yeri olduğunu belirterek, ''Yaklaşık 55 yıldır bisikletin üstündeyim. Bisikletimi görmediğim zaman moralim bozuluyor. Ütü tamirciliği yapıyorum. İşyerime de bisikletle gittiğim gibi günlük yaşamımda sürekli kullanıyorum. Bu benim sağlıklı kalmamı sağlıyor ve mutlu ediyor'' dedi.

Bisiklete binmenin yaşının olmadığını, özellikle ilerleyen yaşlarda daha çok gereksinim duyabileceğini anlatan Fahri Yılmaz, şunları söyledi:

''Bisiklet ve Ankaragücü benim hayatımın önemli yer tutuyor. Bisiklet benim bir parçam, hatta ayaklarım gibi diyebilirim. Ankaragücü de gönlümde ayrı bir yere sahip. Sarı-laciverte gönül bağım var. O nedenle de bisiklete Ankaragücü formasıyla biniyor ve fahri olarak yollarda gönlümdeki kulübü temsil ediyorum. Gittiğim yerlerde Ankaragücü formasını layıkıyla taşıyor ve tanıtıyorum. Ağaçları, ormanı aslında doğayı çok seviyorum. Doğal yaşamın içinde olmak istiyorum. Bunun için bisiklet çok uygun. İsteğim zaman durup doğaya bakıyor, gördüğüm manzara nedeniyle de mutlu oluyorum. Hem doğanın içindeyim hem de bisiklete biniyorum. Sanırım dinç ve sağlıklı olmamın nedenleri bunlar.''