Bochum Kriminal Dairesi’nin 18 Haziran 2009’da hazırladığı raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi-G.Birliği maçının maniple edildiğini ispat etmek için telefon görüşmeleri sıralandı ve yorumlandı...
Dairenin raporuna göre kulüplerin, sonucu kendi aralarında kararlaştırdıkları, G.Birliği kalecisi Recep’in de hem bahis oynayıp, hem de maçın sonucunu Erdem adlı şahsa önceden söylediği ortaya çıktı...
Bochum Savcılığı’nın şike ve bahis araştırması kapsamında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Gençlerbirliği maçıyla ilgili MİLLİYET’in sunduğu “RAPOR”lar, iki kulüp tarafından da büyük tepkiyle karşılandı. Ancak MİLLİYET, yine bir gazetecilik örneği daha gösterdi, bu karşılaşmayla ilgili Alman polisinin telefon dökümlerine ve bununla ilgili savcıya sunduğu rapora ulaştı.
Bochum Kriminal Dairesi tarafından 18 Haziran 2009 tarihinde hazırlanan rapora göre, 27 Nisan 2009 tarihinde, Marijo Cvrtak, 2 Süper lig maçının maniple bilgilerine ulaştığı ve bu maçların İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Gençlerbirliği ile MKE Ankaragücü-Ankaraspor karşılaşmalarını kapsadığını anlatan bilgiler bulunmaktadır. Söz konusu maçlar için her iki ev sahibi takımın kazanacağı yönünde yüzde 200 garanti verilirken, maçlar için “Banko 1” tabiri kullanarak bilgi aktarımı gerçekleştiği iddia edilmektedir.
İşte Bochum Kriminal Dairesi ve ona bağlı KI 2 / KK21 tarafından hazırlanan 18 Haziran 2009 tarihli raporu:
Ante Sapina ve Marijo Cvrtak’ın etrafındaki örgütleşmiş ağın, Süper Lig’de iki takımın karşılaşmasını kendi çıkarlarınca bahislerden kazanç elde etmek için maniple etmelerinden şüphelenilmektedir.
Kanıt Olarak Değerlendirilen Telefon Görüşmesi Listeleri:
Marijo Cvrtak Cep telefonu, Telefon hattı : 0209709, Tarih 27.04.2009, Saat 16:15.10
Yukarda belirtilen saatte Marijo Cvrtak’a, şu ana kadar kimliği henüz tespit edilemeyen, Bosna Hersek’te bulunan Damir’den bir telefon gelir. Bu konuşmada, yüzde 200’lük iki Türk maçı bilgisine sahip olduğu aktarır. Damir, Marijo’ya hemen para yatırmamasını açıklar. Ama sonrasında para yatırabileceğini söyler. Damir, kendisini belirli bir kişinin arayıp maçın son derece güvenilir olduğunu belirtene dek bekleyecektir.
Hasagiç adı da konuşmada
Bu bahsedilen maçlar İstanbul Büyükşehir Belediye-Gençlerbirliği ve MKE Ankaragücü-Ankaraspor karşılaşmasını kapsamaktadır. Karşılaşmaların ikisi için de, “1” denmektedir. Buradan da, söz konusu iki karşılaşmanın da ev sahibi takımlar tarafından kazanacakları anlaşılmaktadır. Her iki maçta 03.05.2009 tarihinde, saat 14:00’de oynanacaktır.
Damir’in bilgi taşıyıcısı, 01.05.2009 Cuma günü, tekrar arayacaktır. (Burada sözü geçen bilgi taşıyan, İstanbul Büyükşehir’in kalecisi, bakınız telefon görüşmesi Marijo Cvrtak cep telefonu, Hat : 0209709, Tarih 02.05.2009, Saat 00:11.44. İnternet verilerine bakıldığında ise bu kişi Kenan Hasagiç’tir .)
Bahis oynamayacağını söyleyen Marijo Cvrtak, Damir’e kotaları sorar. Her iki maç içinde kotalar 2.50’dir. Damir, 3 Türk takımının ve bahis bürosunun ödeme yaptıklarından dolayı, bu iki karşılaşmanın da, yüzde 1 milyonluk olduğunu açıklar.
Bunun üzerine Marijo Cvrtak, MKE Ankaragücü-Ankaraspor karşılaşmasına bahis oynayacağını söyler. Bunun sonrasında, başka bir maçın daha konusu açılır. Bu maçın bilgisini ise, Damir’in bilgi taşıyıcısı olan ancak kimliği belli olmayan kişi aktarmıştır. (Hollanda Ehrendivision Ligi’nde başka maçların yanı sıra Alkmaar AZ)
2 Mayıs saat 00:11.44’te Cvrtak, Ante Sapina’yı arar. Bu konuşmada öncelikle, Türkiye’deki bilgi taşıyıcıların ne denli güvenli oldukları değerlendirilir. Bunun sonrasında Marijo Cvrtak, son senede Türkiye maçları yüzünden, 1 Milyon Kuna (Hırvat para birimi) kaybettiklerini açıklar. (Ortalama 137 bin Euro)
Cvrtak, Ante’ye (kişiliği tanınmayan Erdem’in), yarınla ilgili ne söylediğini sorar. (Ante Sapina, bundan kısa bir süre önce ‘Erdem’ ve kayınpederi ile internet üzerinden görüşmüştür. Bu ikisi ilginç gelişmelerin haberini vermişlerdir)
Buradan yola çıkarak, Erdem ve kayınpederinin verdikleri bilgiye göre, Süper Lig’den bu işbirliğine karışan ve kendisi de bahis oynamak isteyen bir kaleci olduğunu açık anlamda belirtirler.
Bir soru üzerine Ante Sapina verdiği cevapta, bu karşılaşmanın Büyükşehir’e karşı, olup olmadığını bilmediğini söyler. Bunun üzerine Marijo, Ante’ye geçen pazartesi, Büyükşehir’in kazanacağına dair bilgi aldığını açıklar. Bunun için, kulüpler tarafından bir şey yapılacağının söz konusu olduğunu söyler. Ve O (yani Marijo), Ankara kotası ile,
Büyükşehir ile Ankara’yı tekrarlar.
Kaleci kazanana yatırım yapmak ve bunu başka maçlarla kombine etmek istiyordur. Ante Sapina, Marijo Cvrtak’a, “Bank Asya Ligi ile gelirse, onu (kaleciyi) nasıl oynatma mı istiyorsun?” diye sorar. Cvrtak ise, “Bank Asya ile kombinasyon oynayabilir” der.
Nasıl, ne kadar ve nerede para yatırabilecekleri hakkında, tahminlerde bulunmaya devam ederler. 30 bin Euro ve 40 bin Euro hakkında konuşuyorlar. Yalnız Ante, Marijo’yu Türkiye maçları için ikna edemiyor. Bunun üzerine Ante, maç hakkındaki tüyosunu, direkt olarak, orada oynayan bir oyuncudan (kaleci) aldığını söyler. Bir soru üzerine Ante, onun (rüşvet) parasını maçtan önce alacağını söylüyor.
Kaleciler karıştı!
Daha sonra birlikte, adı daha önce de geçen Gençlerbirliği’nin kalecisi hakkında konuşurlar. Söz konusu olan Yugoslav kaleci Bojan İzaeloviç’tir. Daha sonra Büyükşehir’in kalecisinin de Yugoslav olduğunun farkına varırlar.
Bunun üzerine Marijo, o kişinin Damir’in arkadaşı (Kenan Hasagiç, İstanbul BB) olduğunu açıklar. Ante ile Marijo ertesi sabaha kadar bekleyip, ikinci adımlarını öyle atmaya karar veriyorlar. Büyükşehir (İstanbul) nasıl olsa Pazar günü oynuyordur.
Arkadaşına sordurmuş
2 Mayıs’ta saat 09:16:39’da, Marijo Cvrtak, Tuna Akbulut’u arıyor.
Kısa bir konuşma sonrasında Marijo, Ercan’ın 5 bin Euro ile 3’lü 1. Lig kombinasyonu oynayıp oynamayacağını soruyor. Tuna ise bunun üzerine takımları soruyor. Marijo bildiriyor: Hepsi 1. Lig Türkiye ve 1. Lig Fransa ile. Kotalara bağlı olduğu için, Tuna; Ercan’ın kabul edip etmeyeceğini bilmiyor. Gelişen konuşma sürecinde Marijo, Büyükşehir’in kesin olduğunu ve bir arkadaşının kendisini aradığını söylüyor. Tuna önceki gün neler olup bittiğini açıklıyor. Galatasaray’ın küme düşen bir takıma karşı yenildiğini anlatıyor ve Tuna kime karşı oynayacaklarını soruyor. Marijo, Gençlerbirliği’ne karşı oynayacaklarını açıklıyor. Marijo Büyükşehir, St. Etienne ve bir başka 1. Lig maçında oynayacağını Tuna ile paylaşır.
3 Mayıs saat 00:23.18’de Sapina, henüz kimliği belli olmayan ve Türkiye’de arabuluculuk yapan Erdem’i arıyor. Erdem, Recep diye bir kişiye gittiğini söylüyor. Ve Recep’in kendisine, Süper Lig’den 2 takım ve Bank Asya’dan 1 takım ile kendi maçını veriyor. Konuşmanın sürecinde, Erdem bu kişinin, Gençlerbirliği’nin kalecisi Recep olduğunu ve ondan bahis oynamak için 40 bin Euro aldığını söylüyor. İnternet göre bu kişi Recep Öztürk’tür. O ve 3 başka futbolcu bu maçı açıklığa kavuşturacak. Bunun öncesinde Erdem, İstanbullu bir futbolcu ile konuşmuştur. İsmi Erman (İnternet verilerine göre Erman Kılıç)...
O, her şeyin tamam olduğunu belirtmiştir. İstanbul kazanacaktır. Bir arkadaşı üzerinden antrenöre sordurmuştur. İstanbul’un antrenörü, Arif Erdem’dir. O da yarın kazanacaklarını onaylamıştır. Her taraftan bellidir. (Bir konuşma gerçekleşmiştir). Ante, Erdem’e bu maçı, oyuncuların değil, aksine kulüplerin maç öncesinden maniple etmiş olduklarını açıklar.
Şike de olacakmış!
Erdem bunu anlamaz. Çünkü kendisi Recep’e 3 hafta öncesinden bir teklif yapmıştır. Ama o bugün ödemeyecektir. Yatırması için Recep ona para vermiştir. Ev sahibinin galibiyetine, yani İstanbul’a “1” yatırması gerekir. Ante, Erdem’e önceden kesin olan bir maç için para ödememesini söyler. (Bu şu anlama gelir; maçın sonucu için sözlü olarak belirlenmişse, futbolculara para ödenmeyecektir).
Ante, hafta başından beri İstanbul, Ankaragücü ve Diyarbakır’ın ev sahibi takımlar olarak, kazanacaklarını bildiğini açıklar. Başka maçlar hakkında da konuşulur.
Gençlerbirliği’nin kalecisi Recep Öztürk, İstanbul, Konya ve Beşiktaş’a yatırmak istemektedir. Kendi maçına 30 bin Euro, yani İstanbul’un galibiyetine ve diğer maçları kombinasyon olarak oynamak istemektedir. Ante, en azından (minimum) 3 gole oynamalarını önermektedir.
Ante, Erdem’e maçı futbolcuların değil, kulüplerin ayarlamış olduklarını bunun da buradan görülebileceğini söyler. Erdem’in kendisine inanmasını isteyen Ante, bu işleri 15 seneden beri yaptığını belirtir.
03 Mayıs saat 11:28.41’de Erdem, Ante Sapina’yı arar. Buna göre kulüplerin başkanları hâlâ konuşmaktadır. Ortalama 30 dakika içinde daha fazlasını söyleyebilecektir. İstanbul maçının kotası, 2.20’den 2.10’a düşmüştür. Görüşme sonunda Erdem, onlardan 50 bin Euro yatırmak üzere aldığını söyler. Bu bir güvencedir. (Sözleşilen maç gidişatının aynı doğrultuda uygulanması için)
Saat 13:25:00’de ise Cvrtak, Sapina’yı arar. Ante, başkanların anlaşamadıklarını söylüyor. Oyuncu buna rağmen İstanbul’un üzerine kendi başına oynamak ister. Marijo bunun Asya’da oynanabileceğini söyler. Ondan sonra kombinasyonlar üzerinde anlaşılır.
Bunun dört dakika sonrasında Marijo, Tuna Akbulut’u arar. Marijo aldığı bilgileri aktarır. İstanbul’u banko olarak kullanmak istemektedir. Öbür takımın kalecisi için 30 bin Euro oynayacaktır. Kalecinin Sırp olduğunu söyler. (Ama bu yanlış bir bilgi... Çünkü yatırımda bulunan kaleci Recep Öztürk.)
Aynı gün saat 13:32.31’de Ante Sapina, Erdem’i arıyor ve kotalarla parayı kalecinin istediği gibi yatırdığını bildiriyor. Erdem’in yanında 70 bin Euro vardır. Kaleci direkt maç bitiminden sonra, kazancını istemektedir. Bu konu hakkında telefon ile görüşmeye devam edilir. Erdem kesinlikle maç sonrasında onunla buluşacaktır.
Raporu Kerpen hazırladı
Ante, saat 13:50.10’da Erdem’i arar. O futbolcu (kaleci Recep Öztürk) bankta oturmaktadır. Ante, paranın Erdem’de olmasına önem verir. Bunun sonrasında, sonuçlar maç sürecinde düzenli bir şekilde aktarılır. Maç, 3:1 İstanbul için sonuçlanır. Bütün goller ikinci yarıda atılır.
(Ante Sapina Cep telefonu, Hat : 0221209, saat 15:59’da Erdem, Ante’ye sevincini ifade eden bir mesaj gönderir :
“İch liebe Recep. Recep ist ein richtige Mann” (Recep’i seviyorum, Recep tam bir adam.)
Telefon konuşmalarının ardından, raporu hazırlayan KHK Kerpen, durumu şöyle özetler:
03.05.2009’da oynanan bu maçın, anlaşmalar sayesinde etkilendirildiğini söylemek mümkündür. Buna göre İstanbul kulübünün galip gelmesi söz konusudur. Favori olan Ankara’nın takımı, İstanbullulara galibiyeti vermeliydi. Ve bu durum böyle de gerçekleşmiştir. Telefon kayıtlarına dayanarak, Gençlerbirliği kalecisi kendi kulübünün yenilgisine bahiste bulunmuştur. Ante Sapina’nın arabuluculuğunu üstlenen Erdem’e göre, kalecinin bu maçta oynayıp oynamayacağı, maçtan çok kısa bir süre öncesinde henüz belli değildi. Sonuçta yedek olarak bankta oturdu. Buna rağmen, bu yatırımlar ile bahis sürdürülecekti. Aynı zamanda bu maniple olayının takımlar içinde kararlaştırılmış bir konu olduğu sonucuna ulaşmak mümkündür. Bunu İstanbul BB’den bir oyuncu Erman Kılıç ve Co-Antrenör Arif Erdem tarafından İstanbul’un bu galibiyetinin kesin olduğunu belirten açıklamaları sonucu desteklemektedir.
Para Gündüz ile ulaştırıldı
Daha sonra Bochum Savcılığı’nın hazırladığı soruşturma raporunda Marijo Cvrtak’ın, Recep Öztürk’ün vermiş olduğu 30 bin Euro’yu, Asien-wette üzerinden yatırdığı ortaya çıktı. Sambo firmasında çalışan Joseph Chang üzerinden İngiltere’de oynamayı düşündüğü bahisten, kotası düşük olması nedeniyle Sapina vazgeçmiştir. Daha sonra Erdem, Recep Öztürk’ün kazandığı 33 bin Euro net kazanç olmak üzere, toplamda 63 bin Euro’yu teslim etmiştir. Bu para da Türkiye’ye Levent Gündüz aracılığıyla getirilmiştir.
Şike zirvesinde son perde
Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Futbol Federasyonu tarafından Sporda Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine dair 5149 sayılı yasada yapılan değişikliğe bugün son şekli verilecek.
Geçen hafta ilgili bakanlıklar ve federasyon yetkilileri arasında gerçekleştirilen zirvede alınan karar doğrultusunda bugün Ankara’da bir araya gelecek olan komisyon, şikeye verilecek hapis cezalarının da ele alınacağı taslak üzerindeki çalışmasını
tamamlayacak.
“Şike ve bahis” olaylarına karışanlara 2 yıldan 12 yıla kadar ağır hapis ve para cezası verilmesini öngören yasa tasarısında, spor müsabakalarında olay çıkaran holiganların spor mahkemelerinde yargılanmaları konusu da ele alınacak. İtalya, İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde sporda şiddetin önlenmesi dair çalışmalar örnek alınarak hazırlanacak yasa tasarısının en geç önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu’nda onaylandıktan sonra TBMM Başkanlığına sunulması planlanıyor.
Tasarının ay sonuna kadar ilgili komisyonda görüşülüp genel kurul gündemine alınması ve yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.