Kulübü 137 milyon TL borç ile devraldıklarını, şu an bu rakamın 140 milyon TL olduğunu aktaran Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Niyazi Akdaş, “Gelen oyuncuların maliyeti, ilk dönem transfer tahtasının açılması, kulübün harcamaları ve yükselen kur farkını hesaba katarsak, borcu bu seviyede tutmak büyük önemde” diye konuştu.
Gençlerbirliği kulüp başkanı Niyazi Akdaş, geçmiş dönem yönetiminin ekonomik anlamda bıraktığı olumsuz tablonun sıkıntılarını her anlamda fazlasıyla yaşadıklarını belirtip, “Borç yükü altında işimizi yapmakta zorlanıyoruz. Kulüp için sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturmak, gelir-gider dengesini kurmak ve geleceği güvenle inşa edebilmek için çalışmalarımız, temaslarımız sürüyor. Şirketleşme, Gençlerbirliği’nin içine düştüğü zorluğu aşmada değerli bir çıkış yolu olarak duruyor” diye konuştu.
Kulübü 137 milyon TL borç ile devraldıklarını, gelinen noktada bu rakamın 140 milyon TL olduğunu aktaran Akdaş, “Yapılan transferlerin maliyeti, sezon başında açılan transfer tahtası, kulübün aylık harcamaları ve yükselen kur farkını da hesaba katarsak, borcu bu seviyede tutmak büyük önemde” ifadelerini kullandı.
Süper Lig mücadelesinde elde edilen naklen yayın ve iddia gelirleri, oyuncu transferlerinden alınan bonservis ücretleri ile TFF 1. Lig dönemindeki katkı payı gibi kalemlere, mevcut 140 milyon TL borcu ekleyince, 500 milyon TL gibi bir rakama ulaşıldığını vurgulayan Akdaş, şöyle konuştu:
“Sio’nun, kendi alacağı dışında, ilk yıl için 400, ikinci yıl için 300 bin Euro imza parası var. Bunun gibi birçok sözleşme yapılmış. Göreve gelirken, kulübün borcunun bize söylendiğinin çok üzerinde olduğunu söyledik. Haklı çıktığımızı zaman gösterdi. Sezon başında transfer yasağı ile karşılaştık. 1.5 milyon Euro civarında ödeme yapıp, transfer tahtasını açtık. Şu an yasağı kaldırmak için toplam 3.5 milyon Euro’ya daha ihtiyaç var. Çözmemiz gereken 6 dosya önümüzde duruyor. 4 tane daha gelecek. Geçmiş dönemdeki oyuncalara ödemeleri yapılmamış. Diego’nun, süren sözleşmesinde 450 bin Euro alacağı vardı. Geçmişten kalan 200 bin Euro’ya 150 bin Euro da ekleyip anlaştık. Halil İbrahim’in alacağını da uzun süreye yayıp vadelendirdik. Diğerleri ile ilgili çalışmalar sürüyor.”
HİSSE AĞIRLIĞI KULÜPTE KALACAK
“Şirketleşme konusunda Belçikalı bir firma ile görüştük. Onlar, Türkiye’de bir lastik yakma fabrikası kurma ve bunun için alınacak banka kredisinin bir kısmını kulüp için kullanma teklifini getirdi. Kafamıza çok yatmadı. Birincisi banka kredisi alıp bir işe girişeceksek bunu zaten yapabiliriz. İkincisi Türkiye’de kullanılmış lastiğin toplanması oranı çok yüksek değil. Kullanılmış lastik ithalatına da izin verilmiyor. Şirketleşme konusunda yeni ve yoğun temaslarımız var. Bununla ilgili yakın zamanda durum netleşebilir. Bu konuya fazlaca kafa yoruyorum. Farklı kulüplerin şirket yapılarını inceliyorum. Bazı kulüpler şahıs şirketi gibi olmuş. Kulüp hisselerinin çoğu bir kişide. Ben öyle olsun istemiyorum. Gençlerbirliği’nin, mal varlıkları ile borçlarını ortaya koyduğunuzda 22 milyon Euro civarında bir rakam çıkıyor. Buna kulübün marka değeri dahil değil. Gelecek sezon kurulacak takım için de 12 milyon Euro civarında bir harcama yapılacağını düşünürsek, rakam 34-35 milyon Euro’ya ulaşıyor. Kafamdaki düşünce, kulüp hissesinin yüzde 35’nin dışarıdan gelecek şirketlere verilmesi, yüzde 65’inin de kulüpte kalması yönünde. Yönetimdeki 6 isim şirketin belirleyeceği kişilerden oluşur. Yönetici ağırlığı kulüp içinde kalacağından, kulüp yararına olmayacak kararlar veto edilebilir. Şirketlerle yapılacak görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkmazsa, yönetime girecek, ekonomik açıdan güçlü isimlere kulüp hissesi verilmesi gibi bir seçenek düşünülebilir. Bu konuda çok titiz bir çalışma yürütüyorum. Her adımı, kulübün menfaati için atmaya büyük özen gösteriyorum. Şirketleşme konusu, benim, Mayıs ayında yapılacak genel kurulda devam edip etmeme kararım da belirleyici olacak. Olumsuz bir durumda, aday olmamayı düşünüyorum.”
İBRA KONUSU MUTLAK ÇÖZÜME KAVUŞMALI
“Her zaman, Gençlerbirliği’ni evladım gibi sevdiğimi söylerim. Bu nedenle de en ufak bir şekilde zarar görmesini istemem. Ekonomik olarak yanlışlar yapıldıysa, kulüp bundan zarar gördüyse, sorumlular bunun hesabını vermeli. Genel kurulda, geçmiş yönetim ibra edildi. Sonrasında ibra konusu, bazı kulüp delegeleri tarafından mahkemeye taşındı. Kulüp öylesine borçlanmış ki doğal olarak insanlar buna tepki gösteriyor. Daha önceki yönetim, genel kuruldan 25 milyon TL borçlanma yetkisi istemiş. Delegeler de bu yetkiyi vermiş. Borçlanma için istenen yetki ile kulübün mevcut borcu arasında uçurum var. Tabii ki insanlar tepki gösterecek, bunun hesabını soracak. İbra konusu çözüme kavuştuğunda, kulüp adına çok güzel gelişmeler olacağına inanıyorum. Kulübün arsası ile ilgili hasılat paylaşımlı bir anlaşma yapılmış. Kulübe 60 daire düşmüş. Gençlerbirliği’ne bu anlaşmadan şu ana kadar gelen para 10 milyon 300 bin TL. Şirket yöneticisi ile görüştüm, 8 milyon TL civarında daha kulübe vermesi gereken bir rakam olduğunu belirtip, 3 milyon TL’ye konuyu tatlıya bağlamayı teklif etti. Böyle saçma bir şey olur mu diye cevap verdim. İnşaat yapılırken maliyetler çok artmış. Sizin maliyetleriniz artıyor da bizim arsamızın değeri artmıyor mu ? 60 daireyi 1 milyon TL’den satsanız 60 milyon TL eder. Bugün oradaki daireler için 3-4 milyon TL gibi rakamlar telaffuz ediliyor. Bu konuyu da hukuki yollarla kulüp lehine çözüme kavuşturmaya çalışacağız.”
40 PUANI TOPLAYAN TAKIM LİGE TUTUNUR
“19 milyon TL kredi çektik, bir bankadan alınmış 8 milyon TL’ye yakın kredi borcunu kapattık. Vergi borcunu yeniden yapılandırıp, vadeyi 72 aya çıkardık. Doğal olarak borç biraz daha yükseldi. Sağda solda çok şey yazılıp çiziliyor. Bunların kimseye faydası yok kulüp yıpranıyor. Ben hep birleştirici olmaya çalıştım. Gençlerbirliği birlik ve beraberlik içinde hareket ederse güçlü olur. Şu an kritik bir yerdeyiz ancak Balıkesirspor maçını kazanıp, sonrasında da kısa sürede, baraj olarak gördüğümüz 40 puana ulaşacağımıza inanıyorum. 40 puanı toplayan takım ligde kalır düşüncesindeyim. Lig zorlu ve ciddiyeti elden bırakmaya gelmiyor. Boluspor maçından önce oyuncuları uyardım ancak sözlerim demek ki fazla etkili olmamış. Bu sezon bizim açımızdan bir anlamda geçiş sezonu gibi oldu. Şanssızlıklar yaşadık, istenmeyen durumlarla karşılaştık. Sezon başında Kerim, devre arasında Kerem Can, takımdan ayrılacağım diye tutturdu. Eleke, beklentilerimizin uzağında kaldı. Sakatlıklar bizi zorladı. Özellikle Aksel’in olmayışı bizi ilk yarının sonu ve ikinci yarının şu ana kadarki bölümünde olumsuz etkiledi. Bu sezonu en iyi yerde bitirmeyi hedefliyoruz. Gelecek sezonu konuşmak için erken. Önümüzde bir genel kurul süreci var.”
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.