TANER ÖCAL: “BU KADAR DÜZGÜN BİR TAKIMDA HİÇ ÇALIŞMADIM”

Etimesgut Belediyespor teknik direktörü Taner Öcal, 5-0 mağlup ettikleri Kastamonuspor mücadelesinin ardından Klasspor Tv’ye değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına göreve geldikten sonra takımın havasını nasıl değiştirdiği ile ilgili soruyu cevaplayarak başlayan Taner Öcal, görüşlerini şu şekilde açıkladı:

“Öncelikle yuvama döndüğüm için mutluyum. 5 yıl önce şampiyonluk yaşamıştım bu camiada. Daha sonra Hasan bey başkanım (Kartal) arayınca ‘hocayı değiştireceğiz, gelir misin?’ dediğinde hiç düşünmeden ‘evet’ dedim. Çünkü burası benim yuvam. Burada ne değişti? Burada bir kere huzurlu bir ortam var. Sizin de görmüş olduğunuz gibi tesislerimiz çok güzel, Süper Lig ayarında tesislerimiz var. Takımı zaten biliyordum, fert olarak da biliyordum. Birkaç tane devre arasında oyuncu izleme komitesinin de belirlediği oyuncularla birlikte takviye yaptık. 7-8  tane oyuncu gönderdik. Sonra çalışmaya başladık, ekibimle birlikte doğru işler yapmaya başladık. Kampta zaten bunun meyvesini almıştık, belli etmişti takım neler yapacağını. Zaten ilk maçtan itibaren bende çocuklara söylemiştim; ‘Biz bu takımla play-off oynanırız’ diye. Çünkü geldiğimde özgüven eksikliği vardı takımda, birçok futbolcu da gitmek istiyordu. Ama yaptığımız o 10 günlük kamp, bizim için çok iyi oldu. Oradan itibaren çıkışımız başladı. Bodrumspor maçı da biraz benim tecrübesizliğime geldi. Takımı tanımamışım, Bodrum maçından sonra da hocalarla birlikte artık bu takımdan gitmesi gerekenler ve kalması gerekenlerle yola devam etmek istediğimizi söyledik.  Ondan sonra bir ivme başladı. Çalıştık.

Oyuncu portfolyosüne göre bir taktik belirledik

Takımımızın içinde bulunan oyuncu portfolyosüne göre bir taktik belirledik, o taktik içerisinde çalışmaya başladık. Bunları biz de çalışmaya başlayınca futbolcular tarafından geri dönütler olmaya başladı. Çok güzel bir aile ortamı oluştu, çok zevkli antrenmanlarımız oldu, daha sonra da Mamak maçıyla başlayan bir seri oldu. Ben takıma da söylüyordum  ‘Eğer bir galibiyet alırsak bizi kimse tutamaz’ diye. Buradan da futbolcularıma çok teşekkür ediyorum, bu geri dönütleri bize çok net bir şekilde verdiler. Onlara olan güvenimizi hiçbir zaman mahçup etmediler. Sahada inanın beraberliği bile istemeyen bir takım var, çok coşkulu oynuyorlar. Buradan tabi Yılmaz Bal’a (sportif direkör), oyuncu izleme komitesine de teşekkür etmek isterim.

Gol atmaya başlayınca özgüven geldi

Çok yetenekli oyuncularımız var. 20-21 yaşında 6-7 tane oyuncumuz var ve şu an oynayan oyuncularımız var. Bunlarla iyi bir birliktelik sağladık, taktiksel beceri içerisinde, mevkisel ve bireysel sorumluluğun dışında oyuncuyu serbest de bıraktık, yeteneğini gösterme anlamında. Onları da sağlayınca, gol atmaya başlayınca bu sefer özgüven geldi. Şimdi her maçta, örnek veriyorum; Turgutluspor maçında 0-0’dı devre. Soyunma odasında görmenizi isterdim hepsinin o enerjisini. ‘Hayır bu maç berabere bitmeyecek, biz bu maçı alacağız, siz merak etmeyin hocam’ diye bağıran futbolcular topluluğu vardı.

Bu kadar düzgün bir takımda hiç çalışmadım

Çok onurlu çok karakterli oyuncular var. Yani hiçbir sorun yaşamadım. Yıllarca bu işi yapıyorum, bu kadar düzgün bir takımla hiç çalışmadım. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Onların sayesinde ben de kendimi törpüledim. Sahanın kenarında biraz agresiftim, onlarla birlikte ben de kendimi törpüledim. Ben de onlarla birlikte sakinleştim, bu işi yapabileceğimizi hissettim. Tabii bu arada teknik ekibime de çok teşekkür etmek istiyorum. Çok güzel çalıştık, özellikle bireysel grup çalışmalarını yapıyoruz. Bunları yaparken de buradan Sayın Belediye Başkanımız Enver Demirel Bey’e, Başkanımız Hasan Kartal’a çok teşekkür ediyorum. Birçok kulüpte çalıştık, birçok yerde play-off oynadım ama hiç bu kadar huzurlu bir ortamım yoktu. Biz sadece burada işimizi yapıyoruz. Buradaki en büyük şansımız; iyi bir ekibimiz var, onun dışında futbolcularımız çok özverili.Yani saha içinde verilen görevi yapıp onun ekstra üzerine çıkmaya çalışıyorlar. Yaptıkça da bir özgüven geldi, maç bittikten sonra hemen telefonu açıp ‘Acaba kaçıncı olduk? Play-off’u yakalayabildik mi?’ diye... (bakılıyor)

Bu takım play-off oynayacak!

Bu hafta 6. durumdayız. Şuna inanıyorum bu takım play-off oynayacak! Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Çünkü futbolcuların bize verdikleri geri dönütler çok önemli, o havayı da yakaladık bir de kimin ne yapacağı belli. Futbolcular birbirlerini tanıdı, bunlar bizim için avantaj. İnşallah 1922 Konyaspor maçıyla  Play-Off’a adımımızı atacağımızı düşünüyorum, biraz geciktik ama… Çok kolay bir iş değil, rakipler de kazanıyor. Bakıyorsunuz Süper Lig hariç, bütün liglerde ikinci yarının en çok puan toplayan takımı biziz. En çok gol atan takımı biziz. En az gol atan takımı biziz. Bunlar muhteşem bir şey. Bunlar çocukların eseri. Bu işin temelinde birlik beraberlik ve aile olabilmek var. Aile olabilmekte de saygı ve sevgi tabi ki bu çok önemli.  Biz burada adaleti sağladık, oynayana formayı verdik ama şimdi son 4 maçtır da 26 kişilik bir takım olduk. Önceleri biraz kopuktuk, ama şimdi giren de artık katkı sağlamaya başladı. İşte bir Ahmet Sun, bir Emre, Ahmet Sarı altyapıdan bugün Batuhan’ı oynattık, bir önceki maç 17 yaşındaki Arda’yı oynattık. Tabii buradaki ağabeyleri de çok önemli. Takım içindeki dinamikleri, sinerjiyi çok iyi yakalattılar. Bu takımın hedefi her zaman var. Hasan Bey’in (Kartal) her zaman hedefi var. Artık bundan sonrası play-off. Play-Off’a çıkacağımıza da inanıyorum. “

Deneyimli teknik adam, takımın son haftalarda aldığı farklı saha sonuçlarını ve takımın oynamaya çalıştığı pozitif futbolun şifresini ‘çok çalışmaya’ bağlayarak şu ifadeleri kaydetti:

 “… Çalışmak… Doğru çalışmak. Özellikle biz artık sadece merkez orta saha oyuncularıyla oyun kurma değil, kenar çizgi oyuncularının da içeri gelip oyun kurmalarını sağladık ve çoğalmada mesela. Bizde dikkat ederseniz her kenar ortada 4 kişiyi görürsünüz ceza alanının içinde. Bunun çalışmalarını da yaptık. Diğer iki kenar oyuncumuzu da oyun kurma anlamında çalıştırdık ve onların da katkıları olunca bu sefer pozisyon üretmede öne (ileriye) gittik.

Bir maçta ortalama 10-12 net gol pozisyonuna giriyoruz

Bir maçta ortalama 10-12 tane ortalama net gol pozisyonuna giriyoruz. Bu çok önemli, takım birlikteliğinin, o disiplinin bireyselin de öne çıkması, yeteneklerini öne çıkarması açısından. Alim (Harlak) çok yetenekli futbolcu savunmaya gelmez diyorlardı, artık savunmaya geliyor. Biz özellikle çizgiyi kapatıp içeriye yönlendiriyoruz, yönlendirdiğimiz zaman da savunmanın merkezini kalabalık tutuyoruz. Bunların hepsini çalışıyoruz. “

Osman Kocaer/Klasspor