HERNANDEZ'İN ATATÜRK SEVGİSİ

Halkbank erkek voleybol takımı oyuncu Hernandez ile yapılan söyleşide kendisine yöneltilen soruları cevapladı. 

Hernandez’in Atatürk sevgisi

Halkbank’ın sayı makinesi oyuncusu Fernando Ramos Hernandez, Atatürk’ü sevdiğini, büyük saygı duyduğunu söyledi. Hernandez, Atatürk’le ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı:
“Bağımsızlık, vatanseverlik denince ilk akla gelen kişi. Vatanını ve halkını çok seviyordu. Sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın takdirle baktığı bir lider. Kendisine saygı duyuyorum. O’nun yattığı yer olan Anıtkabri ziyaret ettiğimde hissettiğim duyguları anlatamam. Büyük bir değer.”

Türkiye’de voleybol gelişiyor
Türk voleybolunun gün geçtikçe güçlendiğini, AXA Sigorta Efeler Ligi’nin mücadele etmesi zor bir platform olduğuna vurgu yapan Kübalı oyuncu, Türk voleybolunun uluslararası alanda da saygı duyan bir düzey yakaladığını dile getirdi.
Halkbank’ın da bu güçlü ligin başat takımlarından biri olduğunu ifade eden ‘Nando’ lakaplı pasör çaprazı, “Bu yıl üç kulvarda yürüyoruz. Her turnuvanın ayrı bir önemi var. Hangi müsabakaya çıkarsak çıkalım, takım ona konsantre oluyor. Sonuç, çalışma tempomuza bağlı olacak. Sonunda neler olacağını birlikte göreceğiz” değerlendirmesini yaptı.

Salgın etkiliyor
Küresel salgının tüm spor branşlarına olduğu gibi voleybolun üstüne de karabasan gibi çöktüğünü belirten Hernandez, en büyük destekçi olarak gördüğü seyircinin eksikliğini yaşadıklarını ifade etti. ‘Nando’, “Bu açığı takım olarak birbirimize sıkıca bağlanıp profesyonelliğin gereğini yaparak gidermeye çalışıyoruz. Aramızdaki bağ her geçen gün güçleniyor” diye konuştu.
Halkbank’a ikinci kez geldiğini hatırlatan yıldız oyuncu, kulübün olumlu yönde geliştiğini gözlemlediğini ve yenileşmenin en önemli parçalarından birinin de “evin çocuğu” olarak simgelediği Taner Atik’in baş antrenör görevine getirilmesi olduğunu anlattı.

Voleybolcu olmasaydım, avukat olurdum
Kendi hakkında bilgiler de veren Hernandez, voleybola 11 yaşında başladığını belirterek  şu bilgileri verdi:
“Küba Milli Takımında da oynayan babamdan çok etkilenmiştim. 15 yaşıma geldiğimde genç takımda oynamaya başlamıştım bile. Daha sonra A Milli Takıma kadar yükseldim. Ardından Avrupa macerası başladı. Söylemeliyim ki, voleybolcu olamasaydım, büyük ihtimalle avukat olurdum. Çünkü bu mesleği çok seviyor, saygı gösteriyorum.”

En iyi örnek Efe

Kendisini, “Her zaman ön plana çıkmaktan hoşlanan, hep en iyi takımlarda oynayan bir sporcu olarak” tanımlayan yıldız oyuncu gençlere tavsiyelerde de bulundu:
“Efe Bayram diyeceğim. Voleybolda yükselmek isteyen gençler, bizden çok onu izleyip örnek alsınlar. Efe her geçen gün daha iyi olmak için çalışmaya ve Türk voleybolcusuna güzel bir örnek. Üç sene önce genç takımdaydı, yaşı çok daha küçüktü. Bu sezon birlikte oynamaktan çok keyif alıyorum.”