CEMAL AYDIN'DAN TFF VE YÖNETİME SERT ELEŞTİRİ

Cemal Aydın yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi...

Ankaragücü 110 yılı devirmiş gerek kuruluş, gerek işleyiş, gerekse de temsil edilme bakımından ayrıcalıklı bir kulüptür. Bu nedenlerdir ki hep mazisi saygı ve sevgi ile anılmaktadır. Bizim yönetimde bulunduğumuz dönem öncesi ve bizim dönemimiz spor kamuoyu, resmi kurum ve kuruluşlar da yeri hep ön planda olmuştur. Sunulan resim hak ve adaletten yana,spor ahlakına uygun hakkını tüm imkanlarıyla savunan ve masadan istediğini alan bir camia olarak görülmüştür.

Ne yazık ki son zamanlarda gerek federasyonun, gerekse bağlı kuruluş MHK’nin tutum ve davranışları maç sonuçlarına da tesir etmiş sanki Ankaragücü Spor Kulübü kimsesizler yurduna bırakılmış bir intiba bırakmıştır. Bu görüntü takımın süper ligde en alt sırada yer almasıyla da sabitlenmiştir.

15 yılı aşkın süre bu kulübe hizmet eden eski bir yönetici olarak içimizin acıması hatta yanması normal karşılanmalıdır. Amacımız kimseyi tenkit etmek değil bir tuğla üzerine bir tuğla koyanı da takdir etmektir. Ancak gidişat kötüdür. Kimseyi kırmadan,üzmeden işleyiş ve temsildeki eksiklikleri söylemekte bizim için bir görevdir.

Takip edebildiğim son üç dört maçta yalnız hakem hatası değil çok büyük skandal işlenmiştir. Bir kulübün hakkı alınmış  düşünülen bir kulübe verilmiştir. MKE Ankaragücü Spor kulübünün oynadığı son maça bir göz atıldığında 2-0’a yükselmesi gereken sonuç resmen hakem marifeti ileiptaldilmiştir. Bu cinayet gözler önünde işlenmiş ancak bugüne kadar ne MHK başkanından ne de TFF başkanından rahatlatıcı bir yaptırım görülmemiştir. Anlaşılıyor ki idam sehpası kurulmuş…

Bu nedenle ilk sözüm Federasyon başkanı Nihat ÖZDEMİR’e: tüm ikazlara rağmen ayrışmayı daha da arttıracak bir MHK kurdunuz. MHK’nin başına da herkesin söylediği gibi benimde spor hayatından dolayı takdir ettiğim Zekeriya ALP’i getirdiniz. Oysa Zekeriya ALP bu tip ayrışmacılığı yapan kuruluna söyleyeceği bir sözü olamaz. Çünkü Oğuz SARVAN VE Ünsal ÇİMEN’in bulunduğu heyet daha önceleri de görevdeyken hakemler arası ayrışmacılığı yaratmış bugün de bu ayrışmacılık tepe noktasına ulaşmıştır. Burada Zekeriya ALP’e yazık olmuştur. Sayın Nihat ÖZDEMİR, Zekeriya ALP dışında görev verdiği Oğuz SARVAN ve arkadaşları 2004 yılındaki genel kurulda, MHK genel kurulana aday olarak sunulmuş  ve ne yazıkki 3 listenin çarpıştığı seçimde sonuncu olmuştur. Siz genel kurulun takdirine mazhar olmamış Oğuz SARVAN ve arkadaşlarına görev vererek genel kurul delegelerinikaale almamış oldunuz.

MHK başkanı Sayın ALP elinizde olmayan sebepler nedeniyle resminizin üzerine gölge düşmüştür. Bu gölgeyi kaldırmak için iki yolunuz bulunmaktadır. Ya istifa etmek ya da yönetiminizi değiştirmektir. Kim yönetiminize gelirse  gelsin mutlak surette bu yönetimden iyi olacaktır.

Sayın ÖZDEMİR ve Sayın ALP MHK’nin görevi maçların saha da adaletli olarak yönetilmesini sağlamaktır. Ozaman MHK üyelerinin de adaletli olması gerekir.  Bir örnekleme yapmak isterim; MHK başkan vekili kendi öz çocuğunun nafaka tespit davasında bile gelirini düşük göstermek için verdiği yazılı ve sözlü çabalar nazara alındığında kendi çocuğuna bile adaletli davranmayan bir kişinin ve arkadaşının adalet dağıtan bir kurulda yer almasını sizlerin takdirine sunuyorum.

Sayın ÖZDEMİR’e Allah kolaylık versin  MHK’niz bu ! Bir ceza kurulu var bir günde yanlışlıkla kendilerine ceza verecekler öyle bir tahkim kurulu var ki onlarda bu cezayı tasdik edecekler. Başkan kusura bakmayacaksınız dost acı söyler.

Gelelim Ankaragücü’ne: Görev aldıklarında yönetim kurulu başkanı nezdinde tarafımdan tebrik edilmişler istendiği takdirde bilgi ve deneyimimden istifade edecekleri söylenmiştir. Bugüne kadar hiç maça gitmemişken onların göreve geldikleri bir maça da manevi katkı olur düşüncesiyle gittiğimbilinmektedir.  Yine benim tarafımdan aranılıp yapılan telefon görüşmesinde göreve getirilecek hocayla ilişkin Ankaragücü kültürü camiası ve taraftarıyla ilişkin görüşlerim nakledilmiştir. Ankaragücü kültürünü soluyamayan bir hocanın Ankaragücü’nde başarılı olamayacağı iletilmiştir. Hal böyleyken mevcut hoca göreve getirilmiş ve bugünkü olumsuz sonuca hep birlikte varılmıştır. Sonucu belli olan bir tasarrufa nedendir bilinmez takdir hakkı kullanılmıştır. Kimsenin şahsiyeti ile ismi ile tipiile oynamak bizim ilkelerimize uygun düşmez. Hal böyleyken yanlış seçim yapılmıştır. Yazılı basında kan uyuşmazlığı nedeniyle başarılı olamayacağı bizzat tarafımdan belirtilmiştir. Keşke yanılmış olsaydım. Diğer maçları bir kenara bırakıp yalnız son maçı ele alalım. Rakibiniz kim olursa olsun 3 puana ihtiyacınız vardır. Bu 3 puanın alınması zorunluluktur. Böyle bir maçta sahaya sürülen 11 yalnız benim tarafımdan değil bu işi bilenler tarafından  da yanlış olduğu görülmüştür. Takımın en ağır sporcusu asıl görevinden alınarak stopere çekilmiş orta saha dayanıklılığı bir kenara bırakılmış  santraforsuz oyun tercih edilmiş  1-0’dan sonra çöken orta sahaya çare bulunmamış daha da acısı iyi oyuncular çıkarılarak takımın dengesi bozulmuştur. Maçı kaybetmek için kasıtlı olmamakla birlikte bir hocanın yapabileceği en büyük hata işlenmiştir. Zaman dar giden puanlar da geri gelmiyor. Antep ve Başakşehir maçıyla beş puan kaybedilmiştir.

Zararından neresinden dönülürse kârdır. Çünkü  bu işleyiş hatası inşallah daha kötü sonuçlara götürmez. Sayın başkanı beraber çalıştığımız için öncesinden de tanırım. Efendiliği ile ilgili olarak kimseyle pazarlık yapmak mümkün değildir. Ancak temsildeki başkan ve yönetim olarak eksikliklerini de söylemek bir görevdir. Giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi Ankaragücü Spor kulübü 110 yıllık bir kültüre sahip saygın ve herkes tarafından saygı duyulan bir kulüptür. Bu nedelerdir ki her kurum ve kuruluş bu tarihi düşünerek tasarruflarını yapacaktır. Son dönemler de görülüyor ki Ankaragücü Spor Kulübü bu tarihi saygısından kayıplara uğramıştır. Bunu sağlamak ve tekrar eski haline getirmekte Başkan ve yönetimin görevidir. Bu yerine geldiği takdirde son maç olduğu gibi bir başkanın yardımıyla tekrar hakemliğe dönen birinin Ankaragücü maçına atanması da mümkün olmaz. Federasyon yönetimleri de sabah uyanınca Ankaragücü maçının stadını değiştiremez. Diğer kurullar da nasıl olsa kimsesiz diye Ankaragücü’ne ceza veremez.

Üstlendiğiniz zor görevinde bilincinde olarak her ne kadar bilgi ve deneyimimizden istifade etmek istemeseniz de buna hazır olduğumuzu  başarı için günün şartlarını esas alarak rekabeti ona göre yapmanız gerektiğini bu vesileyle hatırlatmak isterim.

Saygılarımla