Başarılı teknik adam Osmanlıspor’da yaşanan sürecin yanı sıra ligdeki şampiyonluk favorisini ve lig’de konuk edecekleri Akhisar mücadelesini konuştu.
İşte tecrübeli isim Mustafa Dalcı’nın açıklamaları;
İlk olarak Karagümrük maçı ile ilgili konuşan Dalcı, kaybetmenin üzüntüsünü dile getirdi.
“Hatay maçındaki üzüntümüzün iki katı fazlasını hissettik diyebilirim. İki haftadır oynadığımız futbola, sahada vermiş olduğumuz mücadeleye göre hak ettiğimiz puanları alamıyor olmamız bizim için üzücü. Pazartesi akşamı oynadığımız Karagümrük maçını tamamen oyunu domine eden, oyunun her alanında bulunan bir performans sergiledik. Maalesef futbolda sonuç gol olmayınca, puan olmayınca sahadaki performansında çok bir anlamı olmuyor.
Bu anlamda sahadaki performansımızın skora etki etmemiş olmaması, tabelayı değiştirmemesi bizi üzdü. Sevindiğim yan şu ki biz genç oyuncularımızla bu lig de ciddi işler yapıyoruz. Futbolu sahanın içerisinde bir anlamda domine ederek oynamamız bana ileriye dönük umut veriyor” dedi.
Osmanlıspor’un içinde bulunduğu sıkıntılardan bahseden deneyimli teknik adam: “Bu sene lig çok enteresan şekilde ilerliyor. Alıp, koparan, götüren ya da seri mağlubiyetlerin olduğu bir lig değil, zor geçiyor. Herkes herkesten bir şekilde puan alabiliyor.
Bizim özel bir durumumuz söz konusu sezon başı transfer yasağı ile karşı karşıya kaldık. Tüm sporseverlere açıkça net ve samimi bir şekilde itiraf edebilirim ki transferimiz açılmış olsaydı bile bizim mevcut gençlerimizle devam etme projemiz ve planımız vardı. Ben 16 oyuncuyu alt yapıdan profesyonel yaparak yoluma devam ettim. Transfer açılmış olsaydı üç ya da dört tane mevkiye oyuncu alacaktık ama dediğim gibi mevcut planlamamız zaten gençlerimizin üzerineydi. Sadece üç-dört bölgeye oyuncu alamamamız bizi biraz zora soktu ama şuan oynanan futbol, aldığımız puan, ligdeki durumumuz bizi tatmin etmiyor gibi görünse de başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Daha iyi puanlar alabilir miydik evet şansımız yanımızda olsaydı daha iyi sonuçlar alabilirdik.
Devre arasına kadar planladığım bir çıta var puan olarak oraya çıkarsam hedefime ulaşmış olurum, bu da 4-5 galibiyete tekabül ediyor. Bunu alacak güçte olduğumuzu farkındayım” dedi.
Transfer tahtasının açılıp açıklayacağına dair soruya ise;
“Başkanımız sayın Ahmet Gökçek olsun Melih başkanımız olsun bu anlamda bize destek olacaklarını söylediler. Bu da transferi açacağımızı gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Transferle ilgili de konuşan Dalcı; “Stoper bölgesine mecburen takviye yapmak zorundayız, forvet hattına ve kenara bir takviye yapabiliriz. Sahanın içinde bizim işimizi daha da kolaylaştıracak mevkiler olduğu için asansör oyuncu olarak bize çok katkı sağlayacaklarını düşünüyorum. Umarım transfer açılır ve söylediklerimizi gerçekleştiririz” dedi.
Puan silme cezasını değerlendiren Mustafa Dalcı, “Biz güçlü insanlarız. Karakter olarak özellikle ben bahane ya da bazı şeylerin arkasına sığınmam. Mali kriterlerin sonucunda bir iki evrak eksikliğinden dolayı böyle bir durumla karşı karşıya kaldık bu bizi tabiî ki de üzdü çünkü bu ligde üç puan değil bazen bir puan bile çok önemli. Psikolojik olarak oyuncularımı etkiledi, bizi etkiledi ama çabuk toparladık, buna alıştık ve bunu kabullendik. Dolayısı ile bir fazla maç almak gibi bir durum söz konusu buna ben de oyuncularımda söz verdik üç puan gidebilir ama biz bir maç daha fazla almak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Dolayısı ile toparladığımızı düşünüyorum bunun üstesinden geleceğiz” dedi.
Konuşmasına şöyle devam eden Mustafa Dalcı, “İşin psikolojik boyutu çok önemli, 27 kişilik kadromun 16 tanesi şuanda 2000-2001- 2002 doğumlu. Bazen ailemizin önüne geçebiliyor bu durum. Yeri geliyor 1 ay 1,5 ay ailemi göremiyorum. Orası benim birinci evim olmak durumunda. Eşim ve çocuğum bana bu anlamda çok destek veriyor. Profesyoneliz, işimiz bu daha çok emek verip mesai harcamak zorundayız. Genç oyuncuların olduğu bir takıma sahibim, ilk defa profesyonelliği tadan oyuncularla birlikteyim dolayısı ile bunları hem yetiştirmek, hem geliştirmek hem de bu ligde yarışmacı pozisyonunda mücadele ettirmek baya bir cefakarlık ve sorumluluk istiyor. Biz de bunu yapmak için uğraşıyoruz ben de oyuncularımla beraber aynı tesiste zaman harcıyorum. İstesem tesisin dışında kendime ait bir yaşam alanım olabilirdi ama ben oyuncularımla 7/24 birlikte olmayı tercih ettim.
Sahanın içerisinde teknik direktörüm ama sahanın dışında ağabey, baba, arkadaşlarıyım. Her dertlerini dinliyorum. Böyle de olmak zorundayız. Çünkü bu tarz oyunculardan sahada tam performans alabilmek için o oyuncuların sana yüzde yüz inanması gerekiyor. Senin samimiyetine , adaletine net bir şekilde inanması lazım ki gelişim anlamında bu durum olumlu etki edebilsin. Biz de bu anlamda oyuncularımıza bu şekilde yaklaşıyoruz bu da başarıyı getiriyor. Ben oyuncularımı çok seviyorum ve biliyorum ki, hissediyorum ki onlar da beni çok seviyor. Her maç öncesi hep şunu söylerim, ‘ Size çok inanıyorum, sizi çok seviyorum’ derim, öyle çıkarım maça” dedi.
Taraftarla ilgili konuşan Dalcı, “Marka değeri yüksek, ciddi bir camiayız. Yıllarca Süper Lig’de ciddi anlamda mücadele vermiş, UEFA kupasında ülkemizi temsil etmiş ve iyi yerlere gelmiş bir kulübüz. Kulübümüz o dönemler ciddi bir seyirci potansiyeli yakaladı ve sempati kazandı. Süre içinde gelişen bazı sorunlardan dolayı o gücünü her ne kadar kaybetmiş gibi görünse de biz onu yeniden küllerinden doğurup alevlendirdik diye düşünüyorum. Bunu da nasıl başardık? Kimliğine bakmadan, yeteneğine ve bu ligi oynayacağına inandığımız gençleri sahaya attığımız için kamuoyu bizi bu anlamda biraz daha sempatik buldu ve seyredilen, konuşulan bir takım olduk. Süreç içerisinde de bunun çığ gibi büyüyeceğini düşünüyorum.
Gençlere sahip çıkma ve onlara hak ettiği değeri vermek için sayın başkanlarımızla beraber böyle bir planlamanın içerisine girdik biz bu ligde hem yetiştirici olacağız hem de yarışmacı olacağız. İlerleyen süreçte burada çok futbolcudan bahsedileceğini biliyorum ki daha şimdiden konuşulmaya başlayan isimlerimiz var. Biz bunun üzerine her sene üzerine ne kadar katarız onun derdindeyiz. Bazı sosyal projelerimiz olacak burada ilk kez açıklayayım. Ankara’da bu işi okullara kadar indirmeyi düşünüyoruz. Okullarda konferanslar vereceğiz onların sempatisini kazanmak ve bize destek olmalarını sağlamak adına onlarla iletişim ve etkileşim halinde olacağız” dedi.
Yabancı kuralı ile ilgili fikrini açıklayan deneyimli teknik adam, “Türk gencine inanıyoruz bu şansı veriyoruz ama yabancıya da karşı olmadığımızı belirtmek isterim. Doğru yabancıya kapımız her zaman açık. Bize destek olacak bize ciddi anlamda asansör olacak yabancı oyuncuya da ciddi anlamda ihtiyacımız var.
Çok fazla yabancı değil doğru yabancı diyorum. Üç büyüklerin kadrosunda yeri geliyor Türk oyuncu göremiyoruz bu bizim için bir handikap. Bu anlamda doğru yabancı ama sınırın biraz daha düşmesi gerektiğine inanan bir teknik direktörüm” ifadelerini kullandı.
Hedeflerinden bahseden deneyimli teknik adam, “Üç ana unsur var lige başlarken, ya bulunduğunuz ligden bir alta düşersiniz, ya bulunduğunuz lig de kalabilirsiniz ya da bir üste çıkarsınız. Ben her zaman önce bulunduğum lige kalabilmek adına mücadeleye başlarım. Önceliğim bulunduğum ligde başarılı olmak ondan sonra alacağım puanlarla nereye çıkabileceğim benim için birinci etken” dedi.
Var sisteminin 1. Lig’de olup olmaması hakkında konuşan Dalcı, ” Ben her zaman yenildiğim maçtan sonra bile hakemlere sadece teşekkür ettim hiçbir yorum yapmadım keza Karagümrük maçı sonrası da aynısını yaptım. Pozisyonda hakem yorumu ve futbolu bilmek çok önemli. Dolayısı ile yorum yaparken biraz daha futbolun unsurlarını ya da ana unsurlarını bilmiş olsa zannedersen ilk yarıdaki o pozisyonu penaltı olarak değerlendirmezdi. Verdi, yapacak bir şey yok. VAR olmuş olsaydı lig’de benim şuan 16 puanım vardı. Bu sadece son oynanan maçla alakalı değil 8 haftayı ele alırsak 16 puanımız olurdu. VAR sisteminin 1. Lig’e gelmesi lazım çünkü burası da üst düzey lig ve geçiş basamağı yok sayamayız. Burayı doğru oynayan oyuncular Süper lig de oynayabilecek oyuncular olarak biliniyor” sözlerini kullandı.
Lig’in kalitesine de değinen deneyimli teknik adam, ” Genel anlamda kalitenin biraz düşük olduğunu söyleyebilirim, daha iyi olabilirdi. Kulüpler arasındaki dengesizlikler de biraz bu durumu etkiliyor. Çünkü 40 trilyona da bütçesi olan takımlar var bizim gibi 6 trilyona da takım kuran kulüpler var. Eşitsizlik söz konusu. Futbol federasyonu Türk futbolunda doğru futbolcu yetiştirmek istiyorsa buralara biraz el atmalı ve sorgulamalı” dedi.
Lig’in favorisi ile ilgili fikrini açıklayan deneyimli teknik direktör, “Net ve samimi bir şekilde itiraf etmem gerekir ki 4-5 takım var ligin içerisinde. En düzenli, en doğru işi yapan biraz da avantajlı olarak Hatayspor diyebilirim. Umduğunu ve bulduğunu yapamayan bir Boluspor, Giresunspor, Adanaspor, Erzurumspor var. Bunların ciddi oyuncu kadroları var fakat bir türlü bazı şeyleri oturtamadılar dolayısı ile Hatayspor daha etkili görünüyor fakat Hatay’ı zorlayacak olan takım da Karagümrük” dedi.
Akhisarspor’a karşı oynayacakları maçı değerlendiren Mustafa Dalcı,
“Rakibimizin oynamış olduğu son üç maçı ekip arkadaşlarımızla oturup izleyip analizlerimizi yapacağız ama şu bir gerçek ki biz sistem takımıyız. Bizim için içeride ya da dışarıda oynamak ve yahut kiminle oynadığın çok önemli değil tabiî ki rakibin eksi ve artılarını baz alarak bazı ufak değişiklikler yapabiliyorsunuz ama sistemimiz aynı olacak zor bir maç bu ligde kolay maç yok ama üstesinden gelebiliriz” dedi.
Son olarak taraftara Mesaj ileten tecrübeli teknik direktör, “Bu oyuncu topluluğu, bu ekip arkadaşlarım ve bu yönetimle Osmanlıspor’da çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Dolayısı ile buradaki sporseverlerden bundan sonra bizi daha yakından takip etmelerini rica ediyorum. Onurlu bir mücadelemiz var bu ligde var olabilmek için bu gençlerle ciddi bir mücadelenin içindeyiz. Bu gençlerimize biz sahip çıkmaya çalışıyoruz onlardan ricam bizi biraz daha desteklesinler çünkü bize verecekleri destek Türk futboluna verilecek destek anlamına geliyor. 19-20 yaşlarında pırıl pırıl çocuklarımıza bu şansı veriyoruz bu anlamda Türk futbolunun kazanacağını düşünüyorum” dedi.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.