TBBDF BAŞKANI MUTLU TÜRKMEN KLASSPOR'A KONUŞTU

Dünya Dart Federasyonu tarafından, Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Gençler Dart Şampiyonası, Ankara'da başladı.

Amatör Sporlardan sorumlu muhabirimiz Mert İşleyen ise organizasyonu yerinden takip eden Türkiye Dart Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Mutlu Türkmen ile Türkiye'de Dartın yeri ve Dünya ile karşılaştırması konulu uzun bir röportaj gerçekleştirdi.

Beş yıl içerisinde okul bazlı olarak Dartı 81 ile ulaştırdık

''Dart Türkiye’de görece olarak yeni bir spor sayılabilir. Çünkü geçmişimiz federasyon olarak zaten 14 senelik. Federasyon öncesinde de Dart’ın faaliyet yaptığı beş senelik kısa bir dönem var. Toplamda resmi olarak 20 senelik bir geçmişimiz yok. Bu süre içerisinde öncellikle Federasyon kurulduktan sonra Dartı yaygınlaştırmak adına çok sayıda proje yaptık. Bu projeler arasında Milli Eğitim Bakanlığı ve okullar ile yaptığımız projeleri özellikle önemsiyorum. Bundan sonrasında ise Dart 2014 yılından sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından okul sporları programına eklendi. Bu Dart’ın Türkiye’de gelişimi açısından adeta bir patlama etkisi yarattı. Şu anda 2014’ten 2019’a kadar beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde okul bazlı olarak 81 ile ulaşmış durumdayız. 20 bin üzerinde okul tabanlı sporcumuz var. Bunlar içerisinde kulüplerden lisans çıkartıp profesyonel oyuncu konumuna gelenler var. Bu tür organizasyonlar bizim altyapıdaki oyuncularımızın en üst seviyedeki oyuncular ile bir araya gelmesi açısından son derece önemli. Şimdi burada bizim milli takım oyuncularımızın Avrupa’nın en iyi oyuncuları ile birlikte yarışıyor ancak bunun dışında sahanın içerisinde ve dışarısında görev olan başka sporcularımız var. Bunların hemen hemen hepsi dart sporcusu. Milli takıma seçilmeyen oyuncular orada yazıcı veya hakem olarak görev alıyor. Dolasıyla o oyuncularımız da bu sporcular ile iletişim kuruyorlar. Bu oyuncularımızın gelişimi açısından önemli. Çünkü Türkiye’de kıta bazlı bakarsak her spor branşında olduğu gibi Dart’ta da oldukça dezavantajlılar. Büyük bir ülkeye sahibiz. Ancak kıtanın doğusunda kalan bir ülkeyiz. Diğer ülkelerin birçoğu iki veya üç saatlik kara yolu sürüşü ile birbirlerine ulaşabiliyor ve çok sayıda turnuvaya katılabiliyorlar. Bu bizim sporcularımız için bir handikap. Böyle bir sosyalleşme olanakları olmuyor. Biz organizasyonu Türkiye’ye getirerek sadece milli takımda oynayan altı oyuncumuz değil bu organizasyonda görev alan toplam 60 oyuncumuzun bu organizasyonu yaşamasını sağlıyoruz. Yarışma arasında onlar da oynama fırsatı buluyor. Mesela bu akşam yarışmalar bittiğinde resmi olmayan bir organizasyon ile milli takımda olmayan oyuncularımız da diğer sporcular ile oynama imkanı bulacak. Dolasıyla bu tür organizasyonların Türkiye’de yapılıyor olması oldukça önemli. Geçen yıldan sonra bu yıl yine bu organizasyonun Türkiye’de olması çok istisnai bir durum. Daha önce böyle bir durum yaşanmamıştı. 1990 yılında yaşanan bir organizasyon ve ilk üç seneyi organizasyonu başlatan Danimarka üstlenmişti. Onun dışında üst üste iki yıl hiçbir ülkede yapılmadı, hep ülkeler değişiyordu. Avrupa ülkeleri çok fazla organizasyon üstlenmek istemiyorlar. Çünkü onlar için bu organizasyon son derece külfetli ve yorucu. Hem insan gücü hem de maddi olarak zorlanıyorlar. Biz gönüllü olduk biz gönüllü olunca kendileri de bu yükün altına girmek istemeyip hem de Türkiye’deki organizasyondan mutlu oldukları için bu istisnai durum ortaya çıktı. Birçok böyle ferah bir ortamda olmaktan dolayı mutlu ve eğleniyor. Zannediyorum bundan sonra da bize organizasyonu yapmak için öneride bulunacaklardır.''

Kızlarda iyi bir derece elde etmeyi ümit ediyoruz

''Avrupa Gençler Şampiyonası’nda hem Erkekler hem Kızlar yarışıyor. Erkek takımı dört kişiden oluşuyor. Bu dört kişi çiftler ve takım kategorisinde yarışıyor. Kızlar iki şey kişilik takımlardan oluşuyor ve çiftler ve teklerde yarışıyor. Dolasıyla kızlarda olan çiftler yarışması aynı zamanda. Bu yarışmalarının sonrasında ülke sıralaması çıkıyor. Geçen sene performansımız bu seneye göre iyiydi. Şu an eleme bölümünden sonra performansımız düştü maalesef. Ama en azından final kısmında en azından kızlarda iyi bir derece elde ederiz diye ümit ediyorum.''

Tarihimizin en iyi kadın sporcusu Emine Dursun...

''Geçen senelerde hem tek kızlarda gümüş madalya alan hem de takımımızda oynayan sporcumuz 18 yaşını tamamladığı için Büyükler Kategorisi’nde yarışıyor artık. Tabii 18 yaşındaki oyuncumuz Romanya’daki Dünya Şampiyonası’nda yarışacak. O tabii bizim gelmiş geçmiş en iyi kadın sporcumuz. Emine Dursun, çok sayıda Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda dereceleri var. Dart’ın iki farklı disiplini var.  Biri burada oynanan çelik üçlü dart. Diğeri makinelerde oynanan elektronik dart. Emine bütün bu stillerin hepsinde başarılı oldu. Onun Büyüklere gitmesi bizim için bir dezavantaj oldu. Emine yerine gelen Melike de çok başarılı bir sporcu. Geçen sene şampiyon olan İngiltereli oyuncuyu yendi. Turnuvada şansız bir durum ile karşılaştı. Yine kızlarda takımımız harika bir performans gösterdi Hatice ve Melisa olarak ancak çeyrek finalde Hollanda gibi çok motive bir takım ile karşılaştılar. Aslında yarışmada da iyi bir performansları vardı ama daha sonra durum 2-2 oldu. Son anlarda ise bitirmedikleri için hep önde gittikleri müsabakayı kaybettiler. Ev sahibi olmanın böyle bir dezavantajı da oluyor. Aslında o kızlarımız rahatlıkla final yapabilirdi ancak olmadı.''

Alt yaş gruplarında güvenlik çok önemli

''Alt yaş grupları ile ilgili okul sporlarında özel ilgimiz oldu. Politikada öncellikli olarak Dart’ı okul sporlarının içerisine katmak bizim en önemli önceliğimizdi. Bunu başardık ve 81 ile ulaştık ancak daha alt yaş gruplara karşı bazı handikapları var. Güvenlik konusu burada çok önemli. Çok alt yaş gruplarına kontrolsüz Dart oynatmak biraz riskli. Çünkü o oklar çivi bir uca sahipler. Son derece keskin bir ucu var bu okların. Oynanan yüzeyden de bu oklar zaman zaman geri sekebiliyor. Bir de çocuk boy ve yaş olarak küçükse okları alırken düşürme ihtimali de çok yüksek. Düşürünce ayağına, eline saplanması veya geri seken okun peşinden koştuğunda yüzüne gelmesi gibi riskler var. Tabii bunlar çok istisnai durumlar olur ancak bunları da göz önünde tutmak gerekiyor. O yüzden 10 yaş altı çocuklarda bu çelik uçlu Dart’ın oynanmasını benimsemiyoruz. Elektronik Kart dediğimiz uçları plastik olarak oklar ile oynanmasını benimsiyoruz. O yaş gruplarında da son üç senedir sporcu seçiyoruz. Son üç senedir minikler kategorisinde yarışlar yapıyoruz. Kontrollü bir şekilde minikler kategorisinde de çelik uçlu Dart stilini uyguluyoruz. İlerleyen yıllarda Dart’ın geleneği yaygınlaştıkça sporun karakteri bilindikçe belki güvenlikle ilgili endişelerimiz daha da azalacak. Şu an bunları lise kademesinde yaptırıyoruz ancak Orta okul kademesinde yaptırmıyoruz. Belki orta kademede de yaptıramaya başlayabiliriz diye düşünüyorum.''

Büyükler kategorisinde işler değişiyor, hem maddi hem organizasyon anlamında...

''Biz gençlerde Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda kategorisinde dereceler kazanan bir ülkeyiz. Geçen sene Avrupa’da final oynamıştık bundan bir ay önce İtalya’da erkek ve kız karışık şekilde Avrupa ikincisi olduk. Gençlerde yine her zaman Avrupa ve Dünya şampiyonalarında madalya alabilecek potansiyelde ülkelerden biri olacağız. Güçlü bir altyapımız var, yatırım yaptığımız bir altyapımız var. Büyüklere gelince iş değişiyor. Öncellikle Kuzeyli ülkelerde Ana Kıta, İngiltere ve komşu ülkelerde Dart’ın yüzyıllarca süren bir geleneği var. Profesyonel Dart’ın organizasyonları çok fazla. PDC, PDO gibi tamamiyle profesyonel Dart’a yatırım yapan kuruluş var ve bunların havuzunda çok sayıda oyuncu var. Her ne kadar bizim Dünya Dart Federasyonu bunların dışında olan oyuncuların organizasyonlarda yer almasına izin veriyor olsa da sıklıkla profesyonel havuzdan oyuncular da milli takımlar ile birlikte Dünya Şampiyonası’nda yarışabiliyor. Onların seviyesi bariz bir biçimde ileride. Bizim bu havuza katmaya çalıştığımız oyuncularımız oldu, Profesyonel Dart oynayan oyuncularımız oldu. Ama bu oyuncular İngiltere, Hollanda, Galler veya İskoçya’daki oyuncuların bulduğu ortamları ülkemizde bulması mümkün değil böyle bir şans yok. Hem maddi olarak çok ciddi destek var hem birçok organizasyon var.''

Profesyonel Dartın seviyesine ulaşmak gerçek dışı bir hedef

''Türkiye’den bir oyuncunun gidip o havuzda yer alması o potada yarışması ekonomik olarak zor bir kere. Orada oyuncu bir iki saatlik kara yolu ile çok sayıda turnuvaya erişebiliyor. Türkiye’deki bir oyuncunun o turnuvalara gitmesi büyük bir külfet. Biz federasyon olarak ve doğal olarak bu profesyonel sporcuları destekleme gibi bir seçeneğimiz de yok. Biz daha ziyade altyapıya yatırım yapıyoruz. Önümüzde 5-10 senede de altyapıdan sıyrılıp büyükler kategorisinde de kürsüyü zorlayabilecek oyuncularımızın olmasına çalışacağız. Bununla beraber o profesyonel oyuncuların seviyesini yakalamamızın biraz zor olduğunu, bunun gerçek dışı bir hedef olduğunu belirtmekte fayda var.''

Mental sorunlar yaşadık

''Turnuvadan beklentilerimiz maalesef istediğimiz gibi olmadı. En son Macaristan’a yenildik. Mental sorunlar yaşadık diyebilirim rahatıkla. Oyuncularımız bu uluslararası sosyal ortamı fazla yaşayamadıkları için böyle bir durum oluştu. Stres ile başa çıkamadılar diyebilirim.''