Gençlerbirliği’nde İlhan Cavcav öncesi dönemin kulüp başkanı Hasan Şengel, Milliyet Ankara’dan Orhan Kemal Erkılıç’a açıklamalarda bulundu...
Sporun futboldan ibaret olmadığını düşünerek hareket etmiş, Gençlerbirliği sevgisiyle yaşamış bir spor adamı Hasan Şengel. Kırmızı-karaların tarihinde önemli bir yeri olan Şengel, bugün 88 yaşında... Zorluklar ve güzellikler için de geçen bir hayatın kahramanı olan Gençlerbirliği camiasının ‘Hasan amca’sı, yeni sezon öncesi Milliyet Ankara’ya özel açıklamalarda bulundu. Geçmişten bugüne yaptığımız kısa yolculukta işte Hasan amcanın anlattıkları...
Eskilerden konuşalım mı Hasan amca... Neler söylemek istersin?
Benim başkanlığım zamanında 12 branş vardı ve Türkiye’de böyle başka kulüp yoktu. En pahalı spor kayaktı. 1977 yılında Bursa Uludağ’da yapılan yarışlarda tüm rakipleri her kategoride geride bırakmıştık. Herkes, “Nereden çıktı bu Gençlerbirliği” demişti...
Hasan amca sen başladığında yalnızca futbol mu vardı kulüpte?
Tabii... Göreve geldikten sonra 12 branşta hizmet vermeye başladık. Kız ve erkek takımları kurduk. Gençlerbirliği, bir futbol kulübünden daha öte olmalı diye düşündük. Zaten yıllarca kulüpte farklı görevlerde yöneticilik yapmıştım.
Her şey iyi gidiyordu aslında...
Evet iyi gidiyordu ama niye ayrıldım... Bir futbolcumuza araba alacağım diye söz verdim ve Sinop’ta bir diş doktorundan ona araba aldım. Kendi çeklerimi verdim. Son çek zamanı ben İstanbul’dan Karabük’e transfere gitmiştim. Parasını Ankara’ya gelip alıyor, çekimi veriyordu. Orada yaşanan iletişimsizlikten son çekte bir sorun yaşanmış. Cinnah’ta oturuyorum, iki adam geldi, “Sizin borcunuzdan dolayı 10 gün hapisliğiniz çıktı.” ‘Benim Allah’tan başka kimseye borcum yok dedim’ ama ‘varmış’ diyerek beni götürdüler. İlginç bir süreçti gerçekten. Kabullenmem kolay olmadı. Hiçbir kabahatim olmadan zorlu bir süreç yaşadım ama orada da farklı insanlar tanıdım.
Ya sonra...
2.5-3 günlük cezaevi günlerinin ardından tahliye oldum ve istifa etmeye karar verdim... Hatta o dönem ilk demecimi de Milliyet Gazetesi’ne vermiştim: “Gençlerbirliği’ne başkanlık yapacak adam hapis yatamaz” diye... Sonrasında yakın çalışma arkadaşım rahmetli İlhan Cavcav’ı ikna ettim. Allah razı olsun, çok büyük emekler verdi.
O günlerden, bugünlere çok şey değişti Hasan amca... İyiye mi gitti, kötüye mi her şey?..
Muhakkak ki iyiye gitti. Ama o zaman daha fazla birlik ve beraberlik vardı. Herkesle konuştum, yapabilirlerse başarı zaten gelir. Birlik olmadan olmaz. Ayrılık değil birlik zamanı. Eğer Gençlerbirliği’ni seviyorsan çok çalışacaksın.
Eskiden idmanlar, sahalar nasıldı?
Çubuk’a giderdik, güzel bir saha vardı orada. Allah razı olsun adını hatırlayamadım şimdi ama arabasını bize veren biri vardı. Çubuk’a gidemezsek Gazi Eğitim sahası ya da 19 Mayıs’a giderdik.
Beştepe Tesisi nasıl gelişti?
O dönem Yücel Seçkiner ile Lütfullah Kayalar’ın çok büyük desteği oldu. Buraların alınmasında gerçekten de özellikle Lütfullah Kayalar’ın çok yardımını gördük.
Tesislerdeki değişime ne dersin?
Ben öleceğimi düşünürdüm de Gençlerbirliği’nin bugünlere geleceğini düşünemezdim. Yiğidi öldür hakkını ver. Hatalar olmadı mı oldu ama hatasız da kul olmaz. Herkesten memnunum, gözüm arkada değil inan. Yaşadığımız talihsizlikler de geride kaldı artık.
Sağolsunlar... Birgün maçtan çıktım baktım bi grup ellerinde sopalarla İlhan Cavcav’ı bekliyormuş. Konuştum, olmaz dedim ve beni dinlediler. Doğru iletişim kurmamız gerekiyor. Bunca yıldır kulübün içindeyim ve çok şey gördük ama Gençlerbirliği taraftarı ayrıdır, özeldir gerçekten. Onlar da inansın ve güvensin lütfen kulübe.
Maçlara gidiyorsun, idmanları izliyorsun Hasan amca.. Sağlığın nasıl?..
Şu an iyiyim şükür. Divan kurulu başkanlığını bırakacağım ama... Yaşlandık... Gençler gelsin artık, gelemem-gidemem belki, ayıp olur... Maçlara kovsalar da yine giderim. İlhan Cavcav beni evden aldırır stadyuma maça götürürdü. Allah nur içinde yatırsın onu.
Yeni sezonda neler bekliyorsun?
Gençlerbirliği yöneticilerini ve sporcularını gördüm bugün. Yüzde 100 başarılı olacağımıza şahsen inanıyorum. İnşallah güzel bir sezon olur. Ankara’nın medarı iftiharı olan bir takım Gençlerbirliği. Tüm camiaya, taraftarlara birlik ve beraberlik çağrısı yapıyorum. Ayrılık zamanı değil, birleşme zamanıdır. Aramızdan su sızmasın. Dargınlıklar bitecek, barışçı ve sevecen olacağız. Başarılı günleri hep birlikte yakalayacağız.
Bu sezon güveniyor musun kulübe. Süper Lig’de bir 8.’lik gelir mi?
Benim şahsi kanaatim, pırıl pırıl bu gençlerin, takıma yapılacak takviyelerle daha üst sıraları zorlayacağı yönündedir. Ölmeden görmek istiyorum bunu. 68 yılımı doldurdum ve iyi bir Gençlerbirliği izlemeyi hepimiz hak ettik.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.