Fenerbahçe'nin mücadele gücü yüksek ve yetenekli oyuncularından Nabil Dirar; takımın durumu, yaklaşan Galatasaray derbisi, kadro dışı kaldığı süreç ve çeşitli konularda önemli açıklamalarda bulundu. Nabil Dirar, ''Ali Koç daha çok gençlere yönelmeye gayret gösteriyor. Türkiye'de bir eğitimin, altyapının olduğu imajını vererek, Fenerbahçe'nin geleceğini hazırlıyor'' dedi.
Fenerbahçe'nin Faslı futbolcusu Nabil Dirar, ligdeki yarıştan takımın durumuna, değişen teknik direktör ve yeni yönetime dair bir çok önemli konuda DHA'ya açıklamalarda bulundu. Sezon başlarında takımda yaşanan özgüven kaybının maçları etkilediğini ifade eden Nabil Dirar, ''Özgüven kaybını telafi edip o zaman da kaybettiğimiz puanları bir nebze olsun telafi edebilmek istiyoruz'' dedi.
Nabil Dirar, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç'un daha çok gençlere yönelmeye gayret ettiğini ve sarı-lacivertli takımın geleceğini hazırladığını söyledi. Teknik direktör Ersun Yanal'ın kendilerine oynama isteği verdiğini de dile getiren Dirar, sahada hoca için de oynamak istediklerini bu gücü kendisinden aldıklarını ifade etti.
Spor Toto Süper Lig'in 27'nci haftasında MKE Ankaragücü ile deplasmanda oynayacakları maçın zor geçeceğini dile getiren Nabil Dirar, Başkent ekibinin kendi sahasında çok iyi oynadığını söyleyerek, ''Taraftarlarının ne kadar itici bir güç olduğunu biliyoruz ama bizim hedefimiz alabildiğimiz kadar puanı lig sonuna kadar almak. Oraya kesinlikle kazanmak için gideceğiz. Son dönemde aslında pek şanslı da olmadığımızı söyleyebilirim. İyi oynadığımız karşılaşmalar oldu ama puan yitirdik o karşılaşmalarda. Biz fazlasıyla puanlar almak istiyoruz alabildiğimiz en fazla puanı alıp lig tablosunda sezon sonuna kadar yukarılara tırmanmak istiyoruz'' dedi.
''Her maçı kaybedebilirsiniz ama derbileri kaybedemezsiniz''
Kariyerindeki en iyi atmosfere sahip derbi maçları Türkiye'de oynadığını ifade eden Dirar, ''Fas'tayken de çok çılgın atmosferlerde belki hastalık düzeyinde diye değerlendirilebilecek atmosferler görmüştüm ama Türkiye'nin büyük derbileri bambaşka atmosferlere sahne oluyor. Zaten bana buraya gelme isteği veren en önemli konulardan biri de buradaki derbi atmosferlerini bilmem ve görmemdi. Televizyondan gördüğümde de daha önceki derbilerin atmosferleri etkilenmiştim. Saha içerisinde size takımınız için ölme isteği veriyor taraftarlar. Özellikle kendi sahanızda oynuyorsanız bu itici gücü fazlasıyla hissediyorsunuz. Hataya kesinlikle hakkınız yok. Her maçı kaybedebilirsiniz ama derbileri kaybedemezsiniz. Bu maçlarda hata yapamazsınız, taraftarlar için kulüpler için en önemli maçlar. Bu karşılaşmalar sezonun en önemli maçları oluyor. Galatasaray maçı da o nitelikteki maçlardan biri olacak bizim için'' diye konuştu.
''Galatasaray veya Beşiktaş'a gol atmak isterim''
Fenerbahçe forması ile çıktığı derbilerde gol atmak istediğini dile getiren Nabil Dirar, DHA'ya yaptığı açıklamada, ''Çünkü bana hep şunu söylüyorlar; 'gerçek bir Fenerbahçeli olmak istiyorsan Beşiktaş'a ya da Galatasaray'a gol atmalısın.' Türkiye'nin bu büyük takımlarından birine bir gün gol atabilmek isterim. Böyle bir dileğim, böyle bir isteğim kesinlikle var. Galatasaray veya Beşiktaş'a gol atmak isterim burada olduğum süre boyunca ama en önemlisi maçı kazanmak. Benim gol atmamdan çok daha önemli, biz kazanalım ben atmasam da olur'' şeklinde konuştu.
''Takımdaki özgüven kaybı maçları etkiledi''
Teknik direktör Phillip Cocu ile sezon başında bir yola çıktıklarını ve projeleri olduğunu söyleyen Dirar, bu projenin istedikleri gibi sonuçlanmadığını belirterek, ''Takımın özgüveni azaldı. Daha sonrasında bu özgüven eksikliği maçları etkiledi. Maçlar etkilenince moralimizi etkiledi ve bu sezonki can sıkıcı noktaya bu şekilde geldiğimizi düşünüyorum. Özgüven kaybı bunun en temel sebeplerinden biri bana göre. Şu anda o özgüven kaybını telafi edip o zaman da kaybettiğimiz puanları bir nebze olsun telafi edebilmek istiyoruz. Yani sezon sonuna kadar alabileceğimiz maksimum puanı almak istiyoruz. Olabilecek en üst seviyede savaşmak istiyoruz sezon sonuna kadar ki sezonu rahat bir yerde bitirebilelim. Çünkü aşağılarda olduğunuzda gerçekten bu size çok büyük bir stres yüklüyor. Çok iyi bir futbol sergileyecek olsanız bunu başaramıyorsunuz. Saha içerisinde kendinizi rahat ve özgür hissedemiyorsunuz. Kaliteniz var potansiyeliniz var ama moraliniz iyi olmadığında özgüveniniz düşük noktada olduğunda bu her şeyi etkiliyor. İstediğiniz kaliteyi de sahaya yansıtamıyorsunuz. Şu an bir nebze olsun o alttaki hattan yukarıya doğru çıkmış gibi gözüküyoruz. Belki biraz daha rahat bir performans ortaya koyabiliriz. Size oynama isteği veren hoca için oynama isteği oluşturan sahaya çıktığınız da onun için de oynamak istiyorsunuz. Bu gücü veriyor bende gücümü oradan alıyorum'' dedi.
''Dünya üzerindeki her kulüpte oyuncular arasında küçük gruplar vardır''
Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel konuşan Dirar, dünya üzerindeki her kulüpte kulüp içerisinde, takım içerisinde oyuncular arasında küçük gruplar olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Sonuçta ben Fransızca konuşan bir oyuncuyum, tabii ki Fransızca konuşan oyuncuları daha iyi anlayacağım, onlarla daha yakın olacağım. Türk oyuncular Türklerle daha iyi anlaşacak, daha çok konuşacak. İngilizce konuşanlar İngilizce konuşanlarla daha çok konuşacak... Yani bunun çok farklı bir manası olduğunu düşünmüyorum. Son derece normal bir durum, bu dünyanın her takımında vardır diyebilirim. Bizim için önemli olan sahaya çıktığımızda ne yaptığımız. Bir fark gördüğümüzü düşünmüyorum. Sahaya çıktığımızda herkes aynı dili konuşuyor. Ama her yerde böyle küçük gruplar mutlaka vardır ve önemli olan da bunun sahaya yansımaması.''
''Kimse benim futbola olan motivasyonumu, moralimi futbola olan aşkımı kıramaz''
Futbolu çok sevdiğinin herkes tarafından bilindiğini ifade eden Dirar, kadro dışı kaldığı dönemde de futbol oynamaya, futbol için çalışmaya devam ettiğini dile getirerek, ''Küçük bir grubumuz vardı Dereağzı'nda beraber çalışıyorduk. Aatif, Volkan, Uygar ve Ozan ile birlikte çalışıyorduk. Çok da iyi çalışmalar yapıyorduk. Günde bir buçuk saatlik antrenmanlar yapıyorduk ama gerçekten son derece yoğun bir antrenman geçiyordu bizim için. Sert çalışmalar yapıyorduk. Bazen öğleden sonra da Aatif ile birlikte salona geçip birbirimizi motive ediyorduk. Aynı zamanda arkadaşlarımızla da maçlar yapıyorduk ki formumuzu kaybetmeyelim. Bu şekilde futbol oynamaya devam ettik, çalışmaya devam ettik. Ben şunu biliyordum, Fenerbahçe'nin sözleşmeli futbolcusuydum, eğer Fenerbahçe'de şans bulamazsam başka yerde yine şans aramaya devam edecektim. Başka yerde futbol oynamaya devam edecektim. Kimse benim futbola olan motivasyonumu, moralimi futbola olan aşkımı kıramaz. Bu şekilde devam ettim çalışmalara ve çok şükür yeniden takımdayım. Varımı yoğumu veririm takımım ve taraftarlar için. Ben Fenerbahçe'nin bir futbolcusuyum ve Fenerbahçe sahaya çıktığında da ölmek gerekecekse ilk ölmesi gereken kişi benim. Bu tutkuyla bağlıyım futbola ve takımıma'' dedi.
''Fenerbahçe'de olmaktan dolayı son derece mutluyum''
Fenerbahçe'de olduğu için kendini çok iyi hissettiğini kaydeden Dirar, Ersun Yanal ile çok iyi ilişkileri olduğunu söyledi.
Sarı-lacivertli kulüpte sorumlulukları ve yapması gerekenler olduğuna dikkati çeken Dirar, ''Kendimi önemli hissettiğimi söyleyebilirim. Hocamızla da bu konuşmaları yapıyoruz. Kendisiyle yakın bir ilişkimiz var dediğim gibi. Buradaki herkesin de benden memnun olduğunu şu andaki gidişattan dolayı düşünüyorum ama şöyle de bir durum var tabii. Fas'ta da bu durum geçerli, burada da aynı durumun geçerli olduğunu düşünüyorum. işler çok hızlı bir şekilde değişebiliyor. Bir anda bambaşka bir noktaya gelebiliyor her şey futbolda. Özellikle çok hızlı değişimler oluyor. Şu an Fenerbahçe ile 1 yıllık daha sözleşmem var. Ailem ve arkadaşlarım burada, biz burada olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Ben kendimi burada çok iyi hissediyorum. Benim kafamdaki düşünce gelecek sezon da burada devam edeceğim yönünde ama futbolda hiçbir zaman ne olur bilemeyiz'' diye konuştu.
"Ali Koç, Fenerbahçe'nin geleceğini hazırlıyor"
Dirar, Aziz Yıldırım Yönetimi ve Ali Koç Yönetimi hakkında da konuştu. Eski yönetimin uzun yıllar kulübe katkı sağladığını belirten Dirar, takıma bir çok oyuncu getirdiklerini dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
''Uzun yıllar bu kulübü yönettiler. Eski yönetimi ben şu şekilde değerlendirebilirim; isimlere daha çok önem veren bir yönetimimiz vardı. Şimdi ise Ali Koç daha çok gençlere yönelmeye gayret gösteriyor. Gençleri buraya getirip onları eğitip Türkiye'de bir eğitimin, altyapının olduğu imajını vermeye gayret gösteriyor. Belki ilerleyen zamanlarda o gençleri yetiştirip satmayı düşünüyor. Bunların gerçekleşmesi için zamana ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. Gençleri hazırlayabilmek O'nun amacı. Dediğim gibi Ali Koç geleceği düşünüyor, Aziz Yıldırım ise hemen şu an skor isteyen bir başkan. İki başkan arasındaki farkı bu şekilde bu değerlendirebilirim. Ali Koç bence şu anda Fenerbahçe'nin geleceğini hazırlıyor.''
''Sahada kendimi daha iyi nerede hissettiğimi bilmiyorum''
Sahada kendisini en iyi hissettiği, takıma nerede daha faydalı olabileceği şeklindeki soruya ise Dirar şöyle yanıt verdi:
''Artık bilmiyorum kendimi daha iyi nerede hissediyorum. Sağ açıkta oynayabiliyorum, sağ kanatta oynamayı seviyorum da sağ kanatta oynadığımda da defansa çok fazla yardım ediyorum. Savunma kısmına katkı sağlamaya çalışıyorum, bazen sağ bek oynuyorum. Sağ bek oynadığım maçlarda benim için aynı durum geçerli, takıma katkı vermek istiyorum. Çok ofansif bir oyun tercih edeceksek o zaman sağ bek oynamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü o zaman sağ açık oynayan arkadaşıma da yardım edebilirim, hücuma katkı verebilirim. Aynı zamanda savunma da yapabilirim ama önde kalarak bu savunmayı yapabilirim. Yani işin hücum tarafını benim sağ bek oynadığım düzende yapabiliriz diye düşünüyorum ama çok ofansif ve iyi bir rakiple oynuyorsak o zaman hocaların tercihi benim sağ kanatta oynamam yönünde oluyor. O zaman sağ bekteki arkadaşıma da yardım edebiliyorum ve bu şekilde daha iyi bir savunma düzeni oturtabiliyoruz.''
''Taraftarları üzüyoruz maalesef''
Çok zor bir sezon geçirdiklerini dile getiren Dirar, bu durumun taraftarlar için de böyle olduğunu ifade etti.
Dirar, "Onların mutlu olmadığını kesinlikle görebiliyoruz, hissediyoruz. Üzülüyorlar, onları maalesef üzüyoruz ve bunun da farkındayız. Bizim için çok başka bir yıl oluyor. Fenerbahçe'nin alışık olduğu şekilde geçen bir yıl olmuyor ama onlar bu sene gerçekten çok sabırlılar. Her zaman geliyorlar, bizi sabırla destekliyorlar. Her maç stattalar ve arkamızdalar. Umarım bu şekilde devam ederler. Sezon sonuna kadar umuyorum maksimum puanı alabiliriz. İnşallah bu durumdan bir an önce çıkıp yukarılara doğru tırmanmaya başlayabiliriz. Gelecek yıl zaten bundan daha kötüsü olamaz. Gelecek yıl bundan daha iyi olmak zorundayız başka bir yolu yok inşallah onların da desteği ile bu sezonu kapatıp gelecek sezon istedikleri mutlulukları yaşatabiliriz'' diye konuştu.
''5. sırayı hedef koymuş durumdayız"
Dirar, sezonu ilk 5 içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini söyleyerek, önlerine maç maç bakmaları gerektiğini ifade etti.
İlk etapta önlerinde MKE Ankaragücü maçı olduğunu kaydeden Dirar, ''Kesinlikle kolay bir maç değil. Bizim fazlasıyla puanlara ihtiyacımız var ve rakibimiz için de aynı durum geçerli. Dediğim gibi maç maç bakmamız gerekiyor. Sezon sonunu nerede bitireceğimizi, maçlarımızı oynadıktan sonra göreceğiz. Ama hocamız da bize bu hedefi belirtiyor, 5'inci sırayı hedef koymuş durumdayız. Oraya ulaşmak istiyoruz. Evet zor olacak. Kesinlikle kolay maçımız yok. Önümüzdeki maçlardan maksimum puanlar almak istiyoruz. Bu puanı aldıktan sonra da elimizden geleni yaparak ligi nerede bitireceğimizi göreceğiz'' dedi.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.