SPONSORLUK SAVAŞLARI

Premier Lig şampiyonu Manchester City, şu anki forma sponsoru Nike’ın yerine önümüzdeki sezondan itibaren geçerli olmak üzere Puma ile uzun süreli bir anlaşma imzaladı.

Temmuz ayında başlayacak olan anlaşmanın detayları henüz açıklanmadı ama İngiliz basınında çıkan haberlerde 10 yıl için 650 milyon sterlin değerinde olduğu iddia ediliyor. Anlaşma kulübün kadın ve gençlik ekipleri dahil olmak üzere pilot takımları olan Melbourne City, Girona, Club Atletico Torque ve Sichuan Jiunjiu’yu da kapsayacak. 

Manchester City cephesi yapılan anlaşmayı “eşi benzeri görülmemiş bir ortaklık” olarak yorumluyor.

Tarihinin en büyük anlaşmasını yapan Puma’nın hedefi, forma üretimindeki başarısını oyun, moda ve müzik gibi alanlarda da maksimum seviyeye çıkarmak.

Premier Lig’deki diğer büyük sponsorluk anlaşmaları arasında Manchester United’ın Adidas ile olan ve yıllık 75 milyon sterlin değerindeki ortaklığı ayrıca Chelsea’nin Nike ile olan birlikteliği bulunuyor. 

Yeşil sahalardaki rekabet dışarıya sıçradı

Futbolda artık forma sponsorluğu kulüpler için büyük bir para kaynağı. Yıllar içinde hızla büyüyen futbol endüstrisinde para her kulüp için önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle kulüpler Nike, Adidas, Puma gibi forma sponsorlarıyla rekor anlaşmalar imzalıyor.

Yeşil sahalar dışında artık büyük kulüpler arasında sponsorluk anlaşmaları için de büyük bir rekabet yaşanıyor. Son olarak Manchester City, Alman firması Puma ile 10 yıllık 650 milyon sterlin değerinde bir anlaşma imzaladı. Ekim ayında da Arsenal, Adidas ile 300 milyon sterline anlaşmıştı.

Aşağıda yer alan grafikte de gördüğünüz gibi Avrupa'nın dev kulüpleri arasında forma rekabeti bir hayli kızışmış durumda. 

Real Madrid’in de Kasım ayında Adidas ile 10 yıllığı 1 milyar sterlin olan ve ezeli rakipleri Barcelona’nın Nike ile olan anlaşmasını ezecek bir anlaşma için görüştüğü iddia ediliyor. 

Spor avukatı Jake Cohen, özellikle forma anlaşmaları konusunda engin bir bilgiye sahip. Bu anlaşmalar hakkında The Independent'a konuşan Cohen'e göre bunlar klasik sponsorluk anlaşmalarından öte bir lisans anlaşması: 

“Forma anlaşmaları klasik sponsorluk anlaşmaları değil. Forma üreticilerinin kendi markalı kıyafetlerini satmak için kulübün markasını kullanmalarını sağlayan lisans anlaşmalarıdır. Kulüpler doğal olarak yıllık ücret alacaktır. Örneğin; Manchester United Adidas’tan yılda 75 milyon Pound, Chelsea Nike’dan yılda 60 milyon Sterlin, Arsenal’de yılda 30 milyon Sterlin kazanıyor. Bunlar forma üreticisinin forma satışlarından elde ettiği gelirin yalnızca yüzde 15’i.”

“Forma anlaşması genellikle bir futbol kulübünün en kazançlı sponsorluğudur. Üreticiler, kulüplere formanın önüne küçük bir logo koymak için para ödemiyorlar, aksine mükemmel bir geri dönüş sağlayacak yatırım yapıyorlar. Mesela Adidas CEO’su Herbert Hainer, Manchester United ile yapılan ve 10 yıl sürecek 750 milyon sterlinlik anlaşmadan Adidas’ın 1,5 milyar sterlin kazanacağını söyledi.”

“Peki neden futbol kulüpleri kendi formalarını üretmiyor ve paralarını kasalarında tutmuyor? Cevabı basit. Çünkü onlar forma üreticileri değil, futbol kulüpleri. Her yıl yüzlerce, bazı durumlarda milyonlarca forma üretmek, satmak ve satmak için gerekli olan küresel dağıtım ağlarına sahip değiller.”

“Futbol kulüpleri bu kaynaklara erişemiyor. Dünyada en büyük futbol kulüpleri bile Adidas ve Nike’ın yanında nispeten küçük işletmeler. Örnek vermek gerekirse Nike, Chelsea’nin 112 yıllık tarihinde kazandığından, üç ayda (Mart, Nisan ve Mayıs 2017 yaklaşık 7 milyon pound) büyük ihtimalle daha çok kazanmıştır."

Futbol endüstrisi bu hızla büyümeğe devam ettikçe önümüzdeki dönemde daha büyük anlaşmalar mutlaka göreceğiz. Financial Fair Play değerlendirmelerinde de elde edilen geliri önemli derecede artıracaktır. Dünyanın dört bir yanında geniş taraftar kitlelerine sahip olan dev kulüpler için bu anlaşmalar büyük önem taşıyor. Dolayısıyla hem kulüplerin hem de forma üreticilerinin kasasına giren paralar artıyor. Kısaca her iki taraf da kazanıyor…