Yıldırım Demirören...
Günahıyla sevabıyla belki de Futbol Federasyonu tarihinin en çok konuşulan, en çok tartışılan başkanı...
8 sezonluk Beşiktaş Başkanlığı kariyerine 2012 yılında son veren Demirören, Türk futbolunun başına geçtiği daha ilk anda tartışılmaya başlanmıştı.
Kulüp yöneticiliğinin son dönemindeki başarısız sonuçlar futbolseverlerde soru işaretleri oluşturmuştu.
Türk futbolunun yeni patronu, daha göreve başlamadan eleştirilerin odak noktası haline geldi.
Ancak Demirören'in yeni görevindeki ilk icraatı, futbolun paydaşlarıyla yakın ve şeffaf ilişkiler kurmak oldu.
Sonrasında aldığı cesur ve radikal kararlarsa Türk futbolunun çehresini değiştirdi...
Yabancı kuralı değişikliği
En dikkat çekici değişiklik kuşkusuz yabancı kuralıydı. Takımlar, kadrolarında artık 14 yabancı bulundurabileceklerdi.
Takımların 11 yabancıyla sahaya çıkabilecek olması da futbol gündemini aylarca meşgul etti. Artık bilinen futbol istatistiklerinin yanında; takım takım yerli ve yabancı futbolcu oynatma süreleri hesaplanmaya başlanmıştı.
Bu yeni kurallar yalnızca futbol adamları değil; siyasetçiler, sanatçılar ve toplumun her dalından sporsever tarafından yorumlandı, kamuoyu deyim yerindeyse ikiye bölündü...
Terim’in görüşleri
Tüm bu tartışmaların arasında elbette tüm gözler dönemin Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e çevrildi.
Yeni yabancı kuralı tecrübeli spor adamından da tam destek gördü.
VAR geldi
Dünyanın dört bir yanından yabancı futbolcular Türkiye'ye akın ededursun, gündemi yepyeni bir konu dolduruyordu.
Tüm dünyayı etkisi altına alan, Video Yardımcı Hakem Sistemi aynı sezon hayata geçirildi.
Yeni sistem başlangıçta yalnızca 'oyundaki insan hatası faktörünü' bir kenara bırakmak istemeyen futbolseverler tarafından eleştirildi.
VAR'ın ilk sezonunda haftalar ilerledikçe, tepkiler yalnızca futbol romantikleriyle sınırlı kalmadı.
Neredeyse her maçta yaşanan büyük hatalar önce Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu'nu istifaya sürükledi, ardından okları Yıldırım Demirören'in üzerine çevirdi.
Milli takımda teknik direktörler
Ve Milli Takım...
Demirören göreve geldiğinde Ay Yıldızlı ekibin başında, Abdullah Avcı vardı.
Ancak millilerin büyük turnuva hasreti Avcı'yla da sone erdirilemedi.
Demirören, milli takımı geniş yetkilerle Türk futbolunun kariyeri belki de en az tartışılacak ismi Fatih Terim'e emanet etti.
Terim sadece Ay Yıldızlı ekibin değil, Türk futbolunun da bir numaralı patronu oldu.
Gelecek planlaması, kulüplerin alt yapı çalışmaları, yabancı oyuncu sayısı ve daha bir çok konuda son söz, tecrübeli teknik adamın, "Türkiye Futbol Direktörlüğü" titrinin altında toplandı.
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'na mucizevi katılım, Terim döneminde yaşandı.
Ancak toz pembe tablo, gruplardan çıkılamamasının ardından dağıldı.
Futbolcuların gruplaşması ve Terim'le kamuoyu önünde yaşanan tartışmaların ardından Fatih Terim dönemi de son buldu.
Tecrübeli futbol adamının ayrılışı da Demirören'in başını epey ağrıttı.
Fatih Terim'in yıllık ücreti ve tazminatı gibi konular hem başarılı teknik adamı hem de Türk futbolunun patronunu yıprattı.
Lucescu dönemi
Demirören, bu kez milli takım teknik direktörlüğüne Türk futbolunun yakından tanıdığı bir ismi geçirdi.
Mircea Lucescu, Ay Yıldızlı ekibin yeni teknik patronu oldu. Türkiye'de çalıştırdığı takımlarda başarılı sonuçlar alan Rumen spor adamı, ay yıldızlılara beklenen sıçramayı yaptıramadı.
Dünya Kupası'na katılamamanın yanısıra Uluslar Ligi'nde alınan başarısız sonuçlar ve Türkiye'nin bir alt lige düşmesi, kaçınılmaz sonu hazırlamaya yetti.
Yıldırım Demirören, başkanlık görevinden ayrılmadan önce Lucescu'nun sözleşmesini feshetti.
İddaa İhalesi
Ve Demirören'i ayrılışa getiren o ihale.
Türk sporunun önemli bir gelir kaynağı olan İddia ihalesini, Demirören Grubu'nun da içinde olduğu 'Şans Girişim' kazandı.
Etik olarak iki önemli ve birbiriyle bağlantılı yerin başında olmayı doğru bulmayan Yıldırım Demirören, yaklaşık 7 yıldır yürüttüğü Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı görevinden ayrıldı.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.